2002 İLE 2012 ARASINDA MAAŞI ERİYEN İKİ KESİM VAR: ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLER
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2002-2011 arasında Türkiye’de maaşları enflasyon karşısında eriyen iki kesimin müsteşarlar ve milletve-eri olduğu yönündeki beyanatına yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi
2002 İLE 2012 ARASINDA MAAŞI ERİYEN İKİ KESİM VAR: ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLER
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in 2002-2011 arasında Türkiye’de maaşları enflasyon karşısında eriyen iki kesimin müsteşarlar ve milletve-eri olduğu yönündeki beyanatına yazılı bir açıklama ile tepki gösterdi. İsmail Koncuk’un açıklaması şu şekilde:
Geçtiğimiz gün bir televizyon programında konuşan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’de maaşları enflasyon karşısında eriyen 2 kesimin müsteşarlar ve milletve-eri olduğunu belirtmiştir. Bilgi eksikliği içerdiği ve ülke gerçeklerinden uzak olduğu gün gibi aşikâr olan bu açıklama, milyonlarca kamu çalışanı arasında infiale sebep olmuştur.
Bilinmelidir ki, 2002 ile 2012 yılları arasında bir memurun maaşı ne kadar arttıysa bir müsteşarın maaşı da o kadar artmıştır. 2002-2012 arasında memurlara yapılan ek ödeme, seyyanen ve yüzdelik artışların tamamından müsteşarlar da aynı şekilde faydalanmıştır. Bu suretle 2002 yılında 2702 TL olan bir müsteşarın maaşı bugün 6972 TL’ye ulaşmıştır. Hatta 2 Kasım 2011 tarihinde çıkarılan 666 sayılı KHK ile müsteşarların ek ödemeleri 772 TL artırılırken, başta 700 bin öğretmen olmak üzere, akademisyenler, din görevlileri, hekim dışı sağlık çalışanları, asker, polis, KİT personeli, Maliye Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumunda çalışanlar gibi yaklaşık 1,5 milyon kamu görevlisine hiç artış yapılmamıştır. Dolayısı ile eğer bir müsteşarın maaşı enflasyon karşısında eridiyse onunla aynı oranda hatta daha az tutarda zam alan memurların maaşlarının erimediğini söylemek mantık dışı bir yaklaşım olacaktır.
Yine geçtiğimiz yıl içinde yapılan düzenlemelerle yeni bakanlıklar ihdas edilmiş ve bazı bakanlıklara bağlı kurum ve kuruluşlar kapatılarak, bunların personeli başka kurumlara gönderilmiştir. Bu personelin maaşları da emsalleriyle eşitlenmek adına dondurulmuş ve hiçbir maaş artışından faydalanmaması kararlaştırılmıştır. Benzer uygulama 2002 yılından beri özelleştirilen kuruluşlardaki memurlar için de geçerlidir. On binlerce özelleştirme mağdurunun ilden ile, kurumdan kuruma dolaştırıldıkları yetmezmiş gibi maaşları da dondurulmakta ve bu kimseler yıllar boyunca sıfır maaş zammına mahkum edilmektedir. Bu kuruluşlarda çalışan işçiler ise 4/C gibi insan haklarına aykırı bir istihdam modelinde çalışmaya zorlanmaktadırlar. Gerek ücret eşitliği bahanesiyle gerekse özelleştirme nedeniyle yıllar boyunca hiç maaş artışı yapılmadan yaşamak zorunda bırakılan bu personelin maaşları 10 yıldır hiç erimemiştir de müsteşar ve milletvekili maaşları mı erimiştir?
Bununla birlikte 2002 yılında 4 bin 500 TL olan bir milletvekili maaşı, 2012’de yüzde 167 artışla 12 bin TL’ye yükselmiştir. Bugün itibarı ile bir milletvekili maaşı ortalama bir memurun maaşının 6,5 katı kadardır. Milletve-erinin emekli olmaları durumunda aldıkları maaş da aynı sürede 1700 TL’den 6 bin 30 TL’ye yükseltilmiştir. Oysa ortalama bir memur emeklisinin maaşı 1000 TL dolayındadır.
Hal böyleyken ülke genelinde çalışanların sefaletini görmezden gelerek ülkenin en yüksek maaşını alan iki kesimin maaşlarının enflasyon karşısında eridiğini iddia etmek, en hafif deyimiyle milyonlarca çalışana ve emekliye hakarettir. Türkiye Kamu-Sen olarak eğer memurlarımızın ve işçilerin maaşları müsteşar ve milletvekili maaşları seviyesine çıkarılırsa birkaç yıllığına enflasyon karşısında erimesine göz yumacağımızı da özellikle belirtmek isteriz.
Kaldı ki, açıkladığımız üzere bu süreçte milletvekili ve müsteşar maaşı memur maaşlarından daha az artmamıştır. Dolayısıyla eğer bu iki kesimin maaşları enflasyon karşısında eridiyse bir matematik kuralı olarak tüm memurların ve emeklilerin maaşları da erimiştir ki; doğrusu da budur.
Sayın Bakan Mehmet Şimşek’in kamu çalışanlarının hangi şartlarda yaşam mücadelesi verdiğini bilmediğini de bu yanlış açıklamayla bir kez daha görmüş olduk. Açıklamanın doğrusu şu şekilde olmalıdır: “2002 ile 2012 arası maaşı enflasyon karşısında eriyen iki kesim var: Bunlardan biri çalışanlar diğeri ise emekliler.”