Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi, yaptığı çalışmayla kamu görevlilerinin toplu sözleşme masasında uğratıldığı zararın memurlara olan toplam maliyetini hesapladı
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi, yaptığı çalışmayla kamu görevlilerinin toplu sözleşme masasında uğratıldığı zararın memurlara olan toplam maliyetini hesapladı. Eğer yetkili konfederasyon, geçtiğimiz yıl gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde 123 TL’ye imza atmayıp, enflasyon farkını unutmasaydı ve Hükümetin teklifi olan %3+3’e bile razı olsaydı, şu anda memurlar çok daha fazla zam alacaktı. Kaldı ki %3+3; Hükümetin ilk teklifiydi ve eğer toplu sözleşme görüşmeleri 23 gün erkenden bitirilmeyip gerçek anlamda pazarlık yapılsaydı bu oran %4+4 ya da %5+5 de olabilirdi. Türkiye Kamu-Sen AR-Ge Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre, memurların toplu sözleşmeden dolayı yaşadığı kayıp sadece 2014 yılı ile sınırlı kalmayacak. 2014 yılında olması gerekeninin altında maaş zammı almaları nedeniyle memurlar asıl kaybı 2015 ve sonrasında yaşayacaklar. Toplu sözleşme görüşmelerinde yapılan bu stratejik hata, memurların bütün meslek yaşamı boyunca ve emekliliklerinde de daha düşük maaş almasına neden olacak.
Buna göre, toplu sözleşmede yapılan hatanın 10 yıllık maliyeti bile memurlar açısından 10 binlerce lirayı geçecek. Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı araştırma, toplu sözleşmedeki hata nedeniyle ortaya çıkan zararın önümüzdeki 10 yıl içerisinde, en üst dereceden maaş alan bir müsteşar için enflasyon farkı ve maaş zammı hesaba katılmadığı durumda bile 72 bin 480 liraya ulaşacağını ortaya koydu.
Diğer meslek gruplarında da durum farklı değil. Önümüzdeki 10 yılda bir doktorun 2013 toplu sözleşmesinden kaynaklı kaybı 27 bin 300 lira, avukatın kaybı 23 bin 520 lira, mühendisin kaybı 26 bin 220 lira, müdürün kaybı 14 bin 220 lira, müezzinin kaybı 11 bin 340 lira, memurun kaybı 7 bin 500 lira, şoförün kaybı 6 bin 900 lira, hemşirenin kaybı 9 bin 660 lira, en düşük dereceden maaş alan bir hizmetlinin ise 10 yıllık toplam maaş kaybı 5 bin 220 lirayı bulacak. Ortaya çıkan rakamlar şaibeli bir şekilde yalnızca iki toplantı sonucunda mutabakatla sonuçlandırılan toplu sözleşme görüşmelerinin önümüzdeki 10 yılda ortalama maaş alan bir memurun 15 bin lira zarar etmesine neden olduğunu gösteriyor.
Memurların zararı bununla da sınırlı kalmayacak. Emekli olduklarında maaşları daha düşük hesaplanacak ve yetkili konfederasyonun bu hatası memurun peşini hayatı boyunca bırakmayacak.
GENEL BAŞKAN: TOPLU SÖZLEŞMEYİ BASİT BİR İMZA GİBİ GÖRENLER KUL HAKKI YEDİLER, MEMURUN GELECEĞİNİ ÇALDILAR.
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk konuyla ilgili yaptığı açıklamada araştırma sonuçlarını değerlendirdi. Genel Başkan İsmail Koncuk açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Rakamlarla ortaya çıkan gerçekler, 2013 yılında Memnun-Sen, iktidar işbirliğinin memurları uğrattığı zararın ne boyutta olduğunu göstermesi açısından son derece önemlidir. Çeşitli oyunlarla bir şekilde yetkili olarak toplu sözleşme masasında bu ihanet senedine imza atanlar memurların geleceklerini çalmışlardır. Sendikacılık yüksek sorumluluk gerektiren, bilgiye ve tecrübeye dayanma zorunluluğu taşıyan son derece önemli bir olgudur. Toplu sözleşmelerde altına imza atılan metinler, milyonlarca dar ve sabit gelirlinin geleceğini doğrudan etkilemektedir.
Nitekim şahsi menfaatler uğruna basit bir imza gibi görülerek iki günde sonuçlandırılan toplu sözleşme, memurların ve emeklilerin hayatları boyunca yaşayacakları kayıpların temelini oluşturabilmektedir. Bugün bir memurun 10 yıllık kaybı ortalama 15 bin lira dolayındadır. Ortalama 30 yıl çalışan bir memurun kaybı 45 – 50 bin lirayı bulacaktır. Bu durumda ortaya çıkan bu zarar, kul hakkını yemekten başka bir şey değildir. Memurlarımız üzerlerine oynanan oyunun büyüklüğünü görmek ve kendilerini temsil edecek sendikaları dikkatli seçmek zorundadır. Aksi halde bu zararlar artarak devam edecektir. 2013 yılında imzalanan bu şaibeli toplu sözleşmenin bir tekrarı daha yaşanırsa memurluk mesleği çok daha büyük yaralar alacaktır. Bu kayıplar, tarihi olarak lanse edilen toplu sözleşme skandalının bir getirisidir. Hal böyle iken, memurun gözünün içene baka baka yalan söyleyenlerin, ne kadar hesap bildikleri tartışılır.
Bu kayıplar, unutulan ve kaderine terk edilen memurun emekliliğine de yansıyacaktır. Enflasyona ezdirilen maaşlar emeklilik maaşının da düşük olmasına neden olacaktır.
Bu bakımdan memur maaşlarının yeniden gözden geçirilmesi hayati derecede önem arz etmektedir. Konfederasyon olarak, “Ek Zam” talebiyle haftalardır meydanlardayız. Sesimizi Ankara’ya daha gür duyurmak için 6 Aralık 2014 tarihinde Ankara Yürüyüş ve Mitingi adı altında bir eylem düzenliyoruz. Birilerinin yandaş olma sevdasına sattığı memurlara BİZ SAHİP ÇIKIYORUZ.
Toplu sözleşmeden kaynaklı zararlar telafi edilmediği müddetçe memurun geleceği tehdit altında olmaya devam edecektir. Biz de tarihi rezalet olan bu toplu sözleşmeye imza atanlara, bizleri sefalete mahkum edenlere, kendileri 1,4 milyar liralık saraylarda yaşarken dar ve sabit gelirli vatandaşlarını unutanlara hesap sormak, meydanın boş olmadığını göstermek için geliyoruz.
Hak adına hakkımızı almak için, sesimizi duyurana dek meydanlar bizim... Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan olmayacağız."