Değerli Eğitim Çalışanları, Sevgili Öğrenciler, Sayın Veliler
2007-2008 Eğitim ve Öğretim yılının başlaması ülkemiz, milletimiz ve sevgili öğrencilerimiz için yeni bir heyecan taşımaktadır
Değerli Eğitim Çalışanları, Sevgili Öğrenciler, Sayın Veliler
2007-2008 Eğitim ve Öğretim yılının başlaması ülkemiz, milletimiz ve sevgili öğrencilerimiz için yeni bir heyecan taşımaktadır. Bu heyecanın sönmemesi bilakis daha da ateşlenmesi gerekir. Bunun yapıcıları elbette eğitim çalışanlarıdır.
İmkanlar var ya da kısıtlı, mekan, sistem, ekonomik veriler, ücretler ne olursa olsun Türk Eğitim çalışanları öğrencilerine kusursuz hizmet vermeye devam edeceklerdir. Bu bizim kutsal görevimiz, yetişmekte olan Türk çocukları hepimizin evladıdır. Aynı zamanda her türlü bilgiyle donatılmış Türk kültürüne ait bütün güzellikleri almış Türk genci bizim gurur kaynağımız olacaktır. Onlar aracılığıyla geleceği güçlü Türkiye'de mutlu bir millet olarak yaşayacağız.
Değerli Eğitim çalışanı arkadaşlarım; dünyayı dalga dalga etkisi altına alan küresel güçler sadece ekonomik değildir. Aynı zamanda kültüreldir. Küresel güçler karşısında kimliğini, kültürünü korumak için benzerler bir araya gelmektedir. Ortak projeler üretmektedirler. Yeniden ortak kültür, ortak ekonomi, ortak bilim çalışmaları yürütmektedirler.
Bunu üyeliğine girmek için yoğun çaba harcadığımız AB ülkelerindeki gelişmeleri izlediğimizde görebiliriz. Aynı görüntü komşumuz Rusya Federasyonu'nda da belirgin bir şekilde görülmektedir.
Bu da bize ülkelerin kendi öz kültürlerini yaşatmak için ne kadar çaba sarf ettiklerini göstermektedirler. Ekonominin sınır tanımadığı, bilimin haklı olarak herkes tarafından kullanılır olduğu dünyamızda, üretilen ekonomik ve bilimsel değerlere ortak olmalıyız. Bunun için de bilimi geliştirmeliyiz. Kendimize has ekonomik değerler üretmeliyiz.
Değerli eğitim çalışanları;
Bu çalışmaları yaparken istenmedik davranışları da önlemeliyiz. Planlı, belirlenen hedefler doğrultusunda istenen değerleri vermeye devam etmeliyiz. Yüzyıllardan beri süregelen eğitim sürecimiz içerisinde sosyal hayatımıza dair kültür değerlerimizi yaşatmalıyız.
Sevgili Öğrenciler;
Güzel bir ülkede doğdunuz ve yaşıyorsunuz. Ülkenin güzelliği sizin doğumunuzla birlikte elde ettiğiniz haklar sizin için kısıtlı olabilir. Bu sizin değil bizim suçumuz. Sizin önünüzde duran güzelliklerin sizin kullanımınıza sunmamız en önemli görevimiz olmalıdır.
Siz bu güzellikleri yaşamak için kısıtlı da olsa size sunulan imkanları en iyi şekilde değerlendirmelisiniz. Sizin için hazırlanan eğitim ve öğretim programlarından sonuna kadar faydalanmalısınız. Bu programlar sizlerin kültürüne ve öğrenmek istediklerinize aykırı yönde veriliyorsa eleştirmelisiniz. En başta öğrencilerimizin, içinde yaşadığınız Türk Milleti'nin kültürel değerleriyle örtüşür olmasına dikkat etmelisiniz. Okulda aldığınız eğitim ve öğretime dair konuları aileniz ve çevrenizle paylaşmalısınız. Ortak alanları yeni öğrencileri, aykırı olanları tartışmalısınız. Bütün bu çerçevede neyi öğreneceğimizi keşfedip yenilerin öğrenmek için gayret içerisinde olmalısınız.
Hedefiniz güçlü Türkiye'yi oluşturmak sizden hizmet bekleyen Türk Milletini mutlu kılmak olmalıdır.
Değerli Veliler;
Mutlusunuz, oğlunuz kızınız bugün yeni bir eğitim ve öğretim yılına başlıyor. Öğrenciler okulda, çevrede, evde istendik davranışların yanında istenmedik davranışlar kazanabilirler. Bunda kasıt olmayabilir. Ancak akran, çevre, yazılı ve görsel iletişim araçlarının etkisi olabilir. İstenmedik kazanımları önlemek için duyarlı olmalısınız. Öğrencimize hoşgörü ile yaklaşıp ihtiyaçlarını iyi belirlemelisiniz. Olumsuzlukları hoşgörü içerisinde göstermeli ya da bildirmelisiniz.
Değerli Eğitim Çalışanı;
Zor şartlarda çalışıyorsunuz. Özellikle maaş yetersizliği yapacağınız birçok güzel çalışmaya engel oluyor. Ev kirası, ulaşım giderleri, yeterli beslenme ihtiyaçları, çocuğunuzun kreş ücretleri derken aldığınız maaşı ay sonunu getirmiyor. Bütün bunlara rağmen Türk öğrencisinden hizmeti esirgemiyoruz. Onların en iyi şekilde yetişmesi için son derece hassas davranıyorsunuz. Toplum sizi görüyor. Türk Kültürü ile istenilen kazanımları elde etmiş öğrencilerimiz güçlü Türkiye'nin oluşması için çalışmaktadırlar.
Sayın Milli Eğitim Bakanı;
Eğitim ve Öğretim yılının başlaması ile ilgili basın toplantınızda eğitim çalışanlarının ekonomik ve sosyal haklarından bahsetmemeniz eğitimi tek taraflı, yapı itibariyle değerlendirdiğiniz anlamına neden olmuştur.
Anlaşılan sizin programınızda eğitimcisiz eğitim yer almaktadır. Elimizdeki bütün kaynakları yapısal giderlere harcadınız. Eğitim çalışanı için kaynak yok diyorsunuz. Oysa eğitimin en önemli unsuru öğrenci ve öğretmendir. Kendi çocukluğunuzu hatırlayın. Birleştirilmiş sınıfta, ucra bir köşede bulabildiyseniz kara tahta ve bir tebeşirle belki, Allah onlardan razı olsun öldülerse Rahmet, yaşıyorlarsa uzun ömürler diliyoruz. Eğitmenden eğitim aldınız, ama bugün siz edebiyat doçenti, bakan oldunuz. Öğretmeninize anne ve babanıza ne kadar teşekkür etseniz azdır.
Sayın Bakan, gelin öğretmenler arasında farklılık oluşturan 4/B, 4/C, kadrolu gibi kavramları birlikte kaldıralım. Hepsi kadrolu olsun. Ayrıca uzman ve başöğretmenlik statüsünü başöğretmenlik olarak belirleyelim. Stajyerliği kalkan bütün öğretmenlerimiz uzmanlık kadrosunu alsın. Başöğretmenlik ise hakimlerde, emniyette, askeri sistemde olduğu gibi hizmete bağlı olarak uygulansın.
Bütün bu gelişmeler rağmen, 2007-2008 Eğitim ve Öğretim yılının tüm eğitim camiasına hayırlar getirmesini dilerim.
Bircan AKYILDIZ
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı