2012 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde, memur maaşlarına enflasyon hedefine paralel olarak %4+4 artış teklif edilmiş, yandaş sendikanın desteği ile de Hükümet, bu oranı uygulamayı başarmıştı
2012 yılında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde, memur maaşlarına enflasyon hedefine paralel olarak %4+4 artış teklif edilmiş, yandaş sendikanın desteği ile de Hükümet, bu oranı uygulamayı başarmıştı. Türkiye Kamu-Sen ise yapılacak maaş artışlarında mutlak surette zorunlu tüketim harcamalarının dikkate alınması ve ekonomik büyümeden de memurlara pay verilmesi gerektiğini ısrarla vurgulamıştı. Türkiye Kamu-Sen, enflasyon oranı paralelinde yapılan maaş artışının gerçekte sıfır zam anlamına geldiğini, ülkedeki ekonomik büyüme rakamlarının da hesaba katıldığında, memur maaşlarının artıyor görünmesine rağmen aslında azaldığını bilimsel gerçekler ışığında ortaya koymuştu. 2012 yılının sonuna gelindiğinde ortaya çıkan ekonomik görüntü Türkiye Kamu-Sen’in tespit ve önerilerinde ne denli haklı olduğu bir kez daha görüldü.
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yaptığı “Alım Gücü Araştırması” 2011 ve 2012 yılının Kasım ayları arasında geçen 1 yıllık sürede memurların alım gücünün azaldığı gerçeğini gözler önüne serdi.
Son bir yıl içinde doğalgaza % 29,3; trene %27,1; şampuana %25; oduna %21,2; elektriğe %20; vapura %19, sabuna %18; kömüre %15,9; tavuk eti, fasulye ve tıraş bıçağına %15; deterjana %13; mazota ve benzine %12; mutfak tüpüne ve okul masraflarına %10 zam geldi. Bu artışlarla birlikte bir ailenin zorunlu harcamaları için gerekli miktar olarak belirlenen yoksulluk sınırı ortalama %9; açlık sınırı ise ortalama %10,2 yükseldi. Maaşlarına 6’şar aylık dilimler halinde olmak üzere %4+4 zam yapılan memur maaşları ise zorunlu harcama kalemlerine gelen artışlar karşısında eridi ve 2012 yılını bir önceki yıldan daha zor şartlar altında geçirdi.
Buna göre bir memur, 2011 yılında maaşı ile 1940 metreküp doğalgaz alabilirken bu rakam 2012 yılında 1760 metreküpe düştü. Böylece memurun alım gücü doğalgaz karşısında %9,3 azaldı. Benzer şekilde 2011 yılı maaşı ile 5356 kilowat elektrik kullanma imkânına sahip olan bir memurun maaşı 2012’de ancak 5183 kilowat elektrik kullanmaya yetti ve alım gücü %3 oranında düştü.
Bütün ürün fiyatlarındaki değişimler dikkate alındığında, memur maaşı yoksulluk sınırı karşısında ortalama %0,8; açlık sınırı karşısında ise %2 değer kaybetmiş oldu. Memur maaşlarının enflasyona yenik düşmesinin yanında, 2012 yılında ekonomik büyümenin tahminler doğrultusunda %3 olarak gerçekleşeceği düşünüldüğünde, memurların pastadan aldıkları payın %5’e varan oranda azalacağı görüldü.
Ortaya çıkan bu rakamlar sonrasında bir açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, vatandaşın cebine yansımayan ekonomik büyümenin, kimseye bir faydasının olmayacağını belirterek, “Tabana yayılmayan büyüme hormonludur; vücudun bir organı sürekli gelişirken, diğer organlar aynı kalıyorsa, burada bir arıza var demektir. Bu büyüme bünyeye zarar verir.” dedi.
“2012 yılında gerçekleşen zamlara baktığımızda yetkili sendika tarafından toplu sözleşmede iyi temsil edilemeyen memurların son 10 yılın en kötü zammını aldığını söylemek yanlış olmayacaktır” diyen Koncuk, 2013 zam oranlarının revize edilmesinin zorunlu olduğunu söyledi.