Hükümetin toplu sözleşme masasında sunduğu teklif karşısında Türkiye Kamu-Sen harekete geçti
Hükümetin toplu sözleşme masasında sunduğu teklif karşısında Türkiye Kamu-Sen harekete geçti. Eğer 21 Mayıs tarihinde toplu sözleşme masasında taleplerimiz karşılanmaz ise KESK ile birlikte 23 mayıs 2012 Çarşamba günü Türkiye genelinde “İş Bırakma” eylemi düzenleyeceğiz.
Konuyla ilgili KESK Genel Merkezi’ni ziyaret eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve beraberindeki heyet ortak basın açıklamasında bulundu.
Toplantıda konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, eylem kararımıza tepki gösteren Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik’e seslenerek, “kamu çalışanlarını ve emeklileri hiçe sayan bir anlayış karşısında susmayacağız” dedi.
Genel Başkan Koncuk konuşmasına şöyle devam etti:
“Sayın Bakan Faruk Çelik’in “konfederasyonlar toplu sözleşme sürecini bilmiyor mu” diye açıklaması var. Sendikaları eleştiren bir açıklama yapmış. Elbette kamu çalışanları toplu sözleşme sürecini de toplu sözleşme takvimini de çok iyi biliyor. Ancak toplu sözleşme masasına getirilen 3+3 gibi komik bir teklif üzerine eylem yapmaktan başka çaremiz kalmadı. Türkiye Kamu-Sen olarak hiçbir zaman eylemi amaç olarak görmedik. Bir araç olarak değerlendirdik. Akla vicdana sığmayan, kamu çalışanlarının beklentisiyle uzaktan yakından hiç alakası olmayan bir teklif karşısında hak arayışımızı alanlarda sürdüreceğiz. Taleplerimizin neredeyse hiçbirinin cevap bulmaması son derece manidardır. Kamu çalışanları şu anda aileleri ve çocuklarıyla beraber 20 milyon insanı görmezden gelen bir hükümetle karşı karşıya. Alım gücü yıllar içerisinde yüzde 35 azalan, büyük bir ekonomik dram yaşayan emeklileri görmezden gelen bir hükümet ülkemizi yönetiyor. Biz buna sessiz kaldığımız sürece ekonomik ve sosyal haklarımızın, iş güvencesinin bile tehlikeye gireceğini bilmemiz lazım. 4/B’lilerle, 4/C’lilerle ilgili konfederasyonlar bir sürü talep getirdi, ancak sunulan teklif içinde bunlarla ilgili tek bir kelime yok. 4/C'li çalışanlar aile yardımını bile alamıyorlar, hastalanma hakları, izin hakları bile yok. Türkiye hukuk devleti ancak, çalışanlarına farklı normlar uygulayan bir hükümet var. Eğer bu anlayış devam ederse, 4/B, 4/C gibi uygulamaların kamu alanlarında yaygınlaşacağını biliyoruz. Bunlar karşısında toplu sözleşmeye getirdiğimiz bütün taleplere gözünü kapatan bir anlayış var. Dolaysıyla toplu sözleşme takvimini bilmek ayrı bir hadisedir, başımıza gelecekleri bilmek ayrı bir hadisedir. Kamu çalışanlarının başına ekonomik ve sosyal anlamda ne geleceğini öngörüyoruz. Masada yetkililerin, yaklaşımlarını biliyoruz. Bakanların yaklaşımını biliyoruz, bunlar karşısında ne yapacaktık? Sessiz mi kalacaktık? Boynumuzu büküp, “Emret padişahım" mı diyecektik? Biz bunu demeyeceğiz.
Memur-Sen genel merkezini de iş bırakma eylemine davet etmek için dün ziyaret ettiklerini açıklayan Koncuk, Memur-Sen’den hala eyleme katılma konusunda olumlu bir yanıt gelmediğini söyledi.Koncuk açıklamasını şöyle tamamladı:
“Sayın Gündoğdu’ya iş bırakma teklifini götürdük. KESK ile bu konuda mutabakatımız var. Memur-Sen’e istedikleri tarihte yapalım diye de teklif götürdük. Ancak şu ana kadar Memur-Sen tarafından iş bırakma eylemine karşı olumlu bir geri dönüş olmadı. Kamu çalışanlarının, emeklilerin, böylesine olumsuz şartlar yaşadığı günümüzde iş bırakma eyleminden başka çare kalmamıştır. Biz de 26 Mayıs tarihinde Büyük Ankara mitingimizi iptal ettik. Bu teklifi görünce mitingi, iş bırakma eylemine dönüştürdük. Uluslararası hukuktan kaynaklanan anayasal hakkımızı kulanacağız. 23 Mayıs tarihinde Kesk ile bu eylemi gerçekleştireceğiz. Diğer konfederasyonlarımızı da davet ediyorum. Bilhassa Memur-Sen’i tekrar bir değerlendirme yapmaya davet ediyorum.Eğer üç büyük konfederasyon bu konuda ortak bir karar alırsa, çok daha başarılı bir iş bırakma eylemi yapar ve kamu çalışanlarının taleplerine cevap bulabiliriz. Eğer 21 Mayıs tarihinde o masada toplu sözleşme taleplerimize cevap bulursak, bu iş bırakma eylemini yapmayız.
Buradan hükümete, Sayın Başbakan’a sesleniyorum; kamu çalışanlarının ve emeklilerin yaşadığı dramı, ekonomik sefaleti görün, ek ödemelerde öğretmeni, postacıyı, din görevlisini, KİT çalışanlarını, Maliye uzmanlarını oyun dışı bıraktınız. 2 milyon insanı oyun dışı bırakmaya hakkınız yok. Bu masada tekliflerimize cevap bulalım, biz de eylemimizi iptal edelim. Özellikle 21 Mayıs'tan sonra tarih belirledik bunun bir anlamı var. Masaya olan saygımızdan biz bu eylemi 21 Mayıs sonrasına bıraktık.”
Toplantıya Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci de katıldı.