Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamadır
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla yaptığı açıklamadır.
"Tarihimizde millet olarak hep çetin mücadeleler içinde yer aldık. Bu toprakları vatan yapmak, işgal sultasının kökünü kazımak, emperyalizmin azgın şiddetini geri püskürtmek hiç kolay olmadı.
7’den 70’e Türk milleti Kurtuluş Savaş’ında, Çanakkale Savaşları’nda ve daha nice savaşlarda cesareti ile yedi düvele meydan okudu, büyük komutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde işgalcileri yurdumuzdan temizledi. Öyle badireler atlattık ki, öyle isimsiz kahramanlarımız var ki….
Bu milletin evlatları kâh delik ayakkabıyla, kâh çıplak ayakla, kâh yırtık elbiselerle, kâh sadece üzüm hoşafı içerek, kuru ekmek yiyerek savaştı. Erzak ve cephane taşıyan çocuklar, nineler, cepheye gidip savaşan yiğit kadınlar milli mücadeleyi daha da destansı yaptı. Ecdadımız ”mukadderat böyleymiş” demedi. Bu milletin bağımsızlığına düşkün, cesareti ile dağları bile titreten evlatları kara, tipiye, yokluğa, yoksulluğa aldırmadı, aydınlık günleri tahayyül ederek, bağımsızlığımızı kazanmak için onurluca, tüm benliğiyle, ruhuyla mücadele etti.
Ulu Önder Atatürk; askeri dehası, yüksek öngörüsü ve yönetim kabiliyeti ile bu milletin evlatlarının kılavuzu oldu. Amasya genelgesinde “Vatanın bütünlüğü, milletin istiklali tehlikededir. Milletin bağımsızlığını, yine milletin azim ve kararı kurtaracaktır” diyen Atatürk, aziz milletimizin ferasetinden asla şüphe etmedi. En karanlık dönemleri mum ışığıyla aydınlatan tüm vatan sevdalısı ecdadımıza şükran borçluyuz.
“Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır” dedi On Beş Yılı Karşılarken şiirinde Mithat Cemal Kuntay. Ne yazık ki bugün hem ay yıldızlı al bayrağımıza, hem de toprak bütünlüğümüze yönelik önemli tehditler vardır. Türkiye çetrefilli, zorlu, keskin bir tarihi dönemeçtedir. Küresel emperyalizm tarafından terör örgütleri eliyle adeta çepeçevre sarılan ülkemiz, gerek içte gerekse dışta tek başına mücadele vermektedir.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti; FETÖ, PKK, DEAŞ, DHKP-C v.b. birçok terör örgütünün hedefindedir. Bu hainler avını bekleyen anakonda gibidir. Demokrasi naraları atan, sık sık terörü lanetleyen kimi devletler ise teröre destek çıkmakta, ihanet odakları ile işbirliğine soyunmaktadır. PKK’yı, PKK’nın uzantısı PYD’yi besleyen, büyüten, terör örgütlerine her türlü silah ve teçhizat sağlayan, Türk milletinin birlik ve beraberliğine kast etmiş emperyalist devletlerdir.
Öte yandan gaflet ve dalâlet içinde olan bir başka cenah da Cumhuriyet, Atatürk ve devletimizin kurucu değerleri ile hesaplaşma derdindedir. Yalan yanlış bilgilerin esiri olmuş olan bu güruh, tarihi gerçeklerden bihaber, yapı taşlarımıza hoyratça, insafsızca, kara cehaletle saldırmaktadır. Bu hainler Türk milletinin uygarlıktan kopmasını, çok sağlam temellere inşa edilen Cumhuriyetimizi yıkmayı, milletimizi ayrıştırarak, un ufak etmeyi hayal etmektedir. Bölünmekten, kandan, huzurumuza kast etmekten beslenen tüm bu aymazlara fırsat verilmemesi üzerimize düşen büyük bir görevdir.
Böylesi koşullarda milletimiz tetikte olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin hangi şartlarda, nasıl kurulduğunu, bağımsızlığımızın timsali kutsal bayrağımızın dalgalanmasının hayat memat meselesi olduğunu her vatan evladının çok daha iyi idrak etmesi gerekmektedir. Bu noktada bizi biz yapan değerlerimize sarılarak, sahip çıkmamız milli bayramlarımızın anlam ve önemini genç nesillere, evlatlarımıza anlatabilmemiz çok büyük öneme sahiptir.
TBMM’nin açılışı ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı gururla kutluyoruz. Halkın iradesinin tecelli ettiği, demokrasinin simgesi olan TBMM’yi daha da güçlendirmek, 1920 ruhunu canlı tutabilmek, millet egemenliğinin vazgeçilemez olduğunu haykırmak bu anlamlı günde çok daha önemlidir.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı da Büyük Önder’in çocuklarımıza çok özel bir armağanıdır. Her 23 Nisan’da çocuklarımız için daha güzel bir gelecek istiyoruz desek de, maalesef bu temenniden öteye geçememektedir.
İstismara ve şiddete uğrayan çocuklar, çocukluğu elinden alınmış çocuklar, açlık ve yoksullukla boğuşan çocuklar, teröre maşa yapılan çocuklar, en temel hak olan eğitim hakkından mahrum edilmiş çocuklar, çocuk gelinler… İşte tüm bunlar biz yetişkinleri düşündürmeli ve tedbir almaya yöneltmelidir. Hayatları örselenmiş, hayalleri çalınmış, yalnızlaştırılmış, eğitimsiz bırakılmış çocuklarla ne Türkiye Cumhuriyeti’ni yükseltip, sürdürebiliriz ne de yarınlara umutla bakılmasını sağlayabiliriz.
Çocuklarımız geleceğimizdir diyorsak, mutsuz çocuklarla sağlıklı nesiller yetiştiremeyeceğimizin bilincindeysek, bilimin ve aklın aydınlığında yürüyen çocuklar hedefliyorsak, vatanını seven, ülkesinin bölünmez bütünlüğünü her şeyden önde tutan, bayrağına tutkun olan, Atatürk ilke ve inkılaplarını kılavuzu yapan çocuklarla çağdaş uygarlığa ulaşacağımızı biliyorsak, çocuklarımıza yatırım yapmaktan, onların problemlerini problemimiz olarak görmekten kaçınmayacağız.
Bu vesileyle TBMM’nin açılışının 97. yıldönümünü ve 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nı kutluyor; Ulu Önder Atatürk, silah arkadaşları ve bu vatanı bizlere kazandıran aziz şehitlerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Ruhları şad olsun"
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.