TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Torba Kanun Tasarısına eklenen bir madde ile 657 sayılı Kanunun 4
TBMM Genel Kurulu’nda görüşülmekte olan Torba Kanun Tasarısına eklenen bir madde ile 657 sayılı Kanunun 4. maddesinin (C) fıkrası hükümlerine göre çalıştırılan personelin kamudan emekli oluncaya kadar iş güvencesine kavuşturulduğu iddia edilmişti.
Ancak Tasarıya eklenen madde metni incelendiğinde bu hükmün 4/C’lilerin tamamını kapsamadığı yalnızca özelleştirme mağduru 4/C’lilerin emekli oluncaya kadar kamuda çalışabilmelerine imkân tanındığı bunun yanında TÜİK, TBMM gibi birçok kurumda çalışan 4/C’li personelin kapsam dışında kaldığı ortaya çıktı.
Torba Kanun Tasarısına 69. madde olarak eklenen hükümde şu ifadelere yer verildi: “Özelleştirme uygulamaları sebebiyle iş akitleri kamu veya özel sektör işverenince feshedilen ve 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı Kanun kapsamında diğer kamu kurum ve kuruluşlarına nakil hakkı bulunmayan personel de bu fıkra kapsamında yaşlılık veya malullük aylığı almaya hak kazanıncaya kadar istihdam edilebilir. Bu kapsamda istihdam edileceklerin sayısı, öğrenim durumlarına göre çalışma şartları ve bunlara ödenecek ücretler ile diğer hususlar Devlet Personel Başkanlığı ve Maliye Bakanlığının görüşleri üzerine Bakanlar Kurulunca belirlenir.”
Madde metninden de anlaşıldığı gibi, AKP’nin getirdiği düzenleme yalnızca özelleştirme nedeniyle işsiz kalarak 4046 sayılı Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun uyarınca kamuda 4/C’li statüde çalışmaya başlayan personelin emekli oluncaya kadar çalışabileceği, diğer 4/C’li çalışanların ise güvence kapsamı dışında tutulduğu görülmektedir.
Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Yapılan düzenlemede TÜİK çalışanları gibi binlerce 4/C’linin mağduriyetini görmeyen ve aynı statüde iki farklı istihdam anlayışı getirmeyi amaçlayan düşünceyi kınıyorum.” dedi.
Ayrımcılığın iktidarın iliklerine işlediğini ifade eden Koncuk, “Ülkemizde her alanda mağduriyet yaratmayı ilke edinen iktidar şimdi de 4/C’li personeli ikiye bölerek ‘özelleştirme mağduru’ ve ‘özelleştirme mağduru olmayan’ şeklinde bir ayrıma gitmektedir. Toplamda 24 bin kişiye kadro vermekten kaçanlar, binlerce 4/C’liye zulmetmeye karar vermiştir. Zaten tayin, terfi, izin gibi hakları kısıtlı olan düşük ücretle ve güvencesiz bir yapıda çalışmak zorunda kalmış 4/C’lileri kadroya geçirmeyen AKP, şimdi de özelleştirme mağdurlarına yönelik bir düzenleme getirerek, geçici personel çalıştırma konusundaki mevzuatı tamamen içinden çıkılamaz bir sorunlar yumağına dönüştürmek istemektedir.
Aynı kanunun aynı maddesinin aynı fıkrası uyarınca çalıştırılan personelin farklı muameleye tutularak bir bölümüne kısmi bir güvence vermek, diğerlerini yok saymak yalnızca AKP’nin adalet anlayışına uygun bir tavırdır. Biz bütün 4/C’li personelin kadroya geçirilmesini beklerken, verdiği sözde durmayan yetkililerin böyle bir uygulamaya imza atmaları, TÜİK çalışanları başta olmak üzere binlerce 4/C’liye yapılan yeni bir zulümdür. Zaten yapılan düzenleme yetersizken ve 4/C’lilerin taleplerini karşılamazken bu kısıtlı hakkı bile bölerek bir kesimi göz ardı etmek doğru bir yaklaşım değildir. AKP bu zulümden bir an önce vazgeçmeli ve en azında Tasarıdaki maddeyi tüm 4/C’lileri kapsayacak şekilde genişletmelidir. Aksi bir durum, ayrımcılığı ve mağdur oluşturmayı genlerine işlemiş olan iktidarın yeni bir ayıbı olarak kayda geçecek ve kapsam dışı kalan 4/C’lilerin bir kez daha yıkılmasına neden olacaktır.” dedi.