Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün Genel Müdür İsmail İlhan Hatipoğlu imzasıyla yayınladığı resmi yazı ile 4/C’lilere verilecek ek ödeme konusunda bir darbe daha geldi
Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü’nün Genel Müdür İsmail İlhan Hatipoğlu imzasıyla yayınladığı resmi yazı ile 4/C’lilere verilecek ek ödeme konusunda bir darbe daha geldi. BÜMKO, yayınladığı yazı ile 4/C'li personele verilecek ek ödemelerden yapılması gereken kesintileri açıkladı.
Bilindiği gibi kamu görevlilerine verilmekte olan ek ödemelerden damga vergisi dışında herhangi bir kesinti yapılmazken, BÜMKO’nun yazısında 4/C’li personele verilecek ek ödemelerden SGK prim kesintisi, gelir vergisi kesintisi ve damga vergisi alınması gerektiği ifade edildi.
Bunun yanında yazıda, 4/C’li personele mahkeme kararına istinaden ek ödeme yapılmaması gerektiği ve fiilen çalışmalarının ve emeklerinin karşılığı olarak aylık ücret ödenmekte olduğu, bu nedenle de söz konusu personele döner sermaye gelirinden ek ödeme yapılması zorunluluğu da bulunmadığı belirtildi.
Daha önce mahkeme kararıyla 550-650 TL arasında ek ödeme alan 4/C’li personelin ek ödeme miktarı, toplu sözleşme ile brüt 159,87 TL’ye düşürülmüştü. Şimdi ise yapılacak gelir vergisi, SGK primi ve damga vergisi kesintileriyle birlikte net 115,66 TL’ye düşürülmüş oldu. Buna göre toplu sözleşmenin ilgili hükmü 4/C’lilere yeni bir hak kazandırmak yerine, mahkeme yoluyla kazanılmış hakları budadı.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk: “Toplu Sözleşme Masası Hak Alma Değil Hak Kaybetme Yeri Oldu”
Konu hakkında açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Yaşanan gelişmeler emeklilerin, memurların, sözleşmeli ve 4/C’li personelin her gün yeni bir hak kaybı ile karşı karşıya olduğunu ortaya koymaktadır. Toplu sözleşmenin ve toplu sözleşmede kamu görevlilerini temsilen masaya oturanların önemi bugün bir kez daha görülmüştür.
Toplu sözleşmede alkışlar, tezahüratlar, imzalar havalarda uçuşurken kamu görevlilerimiz, neyin altına imza attığını dahi anlayamayacak derecede konuya uzak olan sözde sendikalardan bugün en azından bir özür beklemektedir.
Bir pazarlık masasında, enflasyon farkı hesabı değiştirilerek tüm kamu görevlileri ve emekliler %1,8 zarar ettirilir, 4/C’li personelin 550 TL olan ek ödemleri 115 TL’ye düşürülür, 4/C’li personele herhangi bir ad altında ödeme yapılmayacağı bu nedenle de döner sermayeden pay verilmeyeceği hükme bağlanırken yetkili sendikalar seslerini dahi çıkaramıyorsa, burada bir art niyet aramak gerekir. Böyle toplu sözleşme imzalanır, toplu sözleşme metni muğlak ifadelerle doldurulur ve idareye geniş yetkiler tanınırsa, idare de dilediği gibi karar alır ve memurları zarara uğratır.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak ilk günden beri toplu sözleşme masasının hak alma yeri olmaktan çıkarılıp, hak verme yeri haline getirildiğini haykırıyoruz. Toplu sözleşmenin imzalandığı ilk günden beri 4/C’li personelin ek ödeme hakkının budandığını, personelin mahkeme yoluyla kazandığı ek ödeme miktarının 5’te 1 rakamına düşürüldüğünü anlatıyoruz.
Ne yazık ki, toplumumuzun tehditlere karşı fazla duyarlı olduğunu söylemek oldukça güç… Yaşamadan, görmeden, başına gelmeden, uyarılara kulak asmıyor. Biz, bugün yaşanan hak kayıplarının daha başlangıç olduğunu şimdiden ifade ediyoruz. Toplu sözleşme ile her kişi ve kurumun adaletin üzerine yerleştirildiğini belirtiyoruz.
Kamu görevlilerinin iş güvencelerine göz dikenlerin olduğu bir ortamda korkarız ki, görevi haklarımızı korumak olan bazı oluşumlar, var olan haklarımızın da elimizden uçup gitmesine seyirci kalacaklar. Kamu görevlilerimiz aklıselim ile hareket edip, kısa vadeli çıkarlarını düşünmek yerine uzun vadeli yatırımlar yapmadığı sürece bu hak kayıplarının süreceği açıktır.
Bu nedenle tüm kamu görevlileri sendikal tercihlerini gözden geçirmeli ve en azından 2015 yılı Ağustos ayından beri sendikaların açıklamalarını karşılaştırmalıdırlar. Bu açıklamalarda kimin gerçeği söylediği, kimin gerçekleri kararttığı, kimin sendikacılık yaptığı kimin sendikacılık oynadığı daha net görülecektir.” dedi.