Bugün Maliye Bakanlığı'nın önünde toplanan çalışanlar 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14
Bugün Maliye Bakanlığı'nın önünde toplanan çalışanlar 631 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 14. maddesine göre çalışanların 2003 yılındaki kayıplarının ödenmemesini protesto ettiler. Soğuk ve yağışlı havada Maliye Bakanlığı Binası'nda toplanan çalışanların eyleminde bir konuşma yapan Türk Haber Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, "Toplu görüşmelerde Uzlaştırma Kurulu'nun vermiş olduğu kararlara uymayarak, hukuku çiğnediniz, şimdi de çifte standartla 160 milyon liramızın üzerine yatmaktasınız. Bu bir haksızlıktır. Bu uygulama insan haklarına aykırıdır. Bu ayrımcılığın çifte standardın giderilmesini ve 160 milyon liranın 631 sayılı KHK kapsamında çalışanlara da ödenmesini istiyoruz" dedi. Çalışanlar, eylem sırasında sık sık, "Vur vur inlesin AKP dinlesin", "Hortumcuya değil, çalışana bütçe", "Hükümet elini cebimizden çek", "Memurla seninle rezil oluyor" şeklinde slogan attılar. Eylem talepleri içeren dilekçenin Maliye Bakanı Kemal Unakıtan'a iletilmesi için yetkililere verilmesiyle sona erdi.
Çalışanların gasp edilen haklarının verilmesi için yapılan eylemde Türk Haber Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut'un yaptığı konuşmanın tam metni şöyle:
"Bugün burada Türk Haber Sen üyelerine karşı yapılan bir haksızlığı kınamak ve protesto etmek amacıyla toplanmış bulunuyoruz. Bildiğiniz gibi, Türkiye Kamu-Sen sizlerin vermiş olduğu yetkiyle hükümetle toplu görüşmelere oturmuş ve o masadan 2003 yılı kayıplarına mahsup olmak üzere 160 milyon lira alarak kalkmıştır.
Ancak, 2004 yılı bütçe kanununda, 631 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14 ncü maddesine tabi kurumlarda çalışan personele 160 milyon liranın ödenmeyeceği yer almıştır.
Bütün kamu çalışanlarına bu hak verilirken bu kurumlarda çalışan personelin ayrı tutulması anayasanın eşitlik ilkesine aykırıdır.ayrıca özel kanunlarda ve yönetmeliklerde belirlenen bir hakkın bütçe kanunu ile yok edilmesi de hukuken mümkün değildir.
Bu haksız uygulamayı kınıyor ve protesto ediyoruz.
631 sayılı KHK'nin 14'ncü maddesinde belirtilen kurumlarda çalışanların ortalama maaşlarının başbakanlık müsteşarının maaşını geçemez denilmektedir.
Bu maddeye tabi kurumlarda çalışan personelin yüzde 90'ı müsteşarın maaşını geçmeyi bir kenara bırakın yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır.
Bu haksızlık ayrıca her maaş artış döneminde yüzdelik artışların eksik verilmesi ile de yaşanmaktadır.
Hükümet yetkililerine, özellikle Maliye Bakanımıza sesleniyoruz.
Toplu görüşmelerde Uzlaştırma Kurulu'nun vermiş olduğu kararlara uymayarak, hukuku çiğnediniz, şimdi de çifte standartla 160 milyon liramızın üzerine yatmaktasınız. Bu bir haksızlıktır. Bu uygulama insan haklarına aykırıdır. Bu ayrımcılığın çifte standardın giderilmesini ve 160 milyon liranın 631 sayılı KHK kapsamında çalışanlara da ödenmesini istiyoruz.
Ayrıca, 2004 yılı maaş artış oranlarımızın düzeltilmesini ve kararnamenin bir an önce çıkartılmasını talep ediyoruz. Aksi taktirde tepkimiz bundan sonra da devam edecektir.ayrıca hukuki yollardan hakkımızı arayacağımız da bilinmelidir.
Değerli kamu çalışanları,160 milyon liramıza göz diken ve uzlaştırma kurulu kararlarına uymayan hükümet, şimdi de çıkartmak istediği kamu yönetimi temel kanunu ile, personel rejimi ile anayasal hakkımız olan özlük haklarımızı elimizden almaya çalışmaktadır.
Tasarı ile, kamu hizmetleri yok edilmekte, iş güvencemiz elimizden alınmakta, işimize, işyerimize, aşımıza el konulmaktadır.
Bu kanun çıktığında 500 bin memur kapının önüne konulacaktır.
Bu kanunla hizmetler yerel yönetimlere devredilmek suretiyle devlet kavramı yok edilmektedir.
Bu kanunla sosyal devlet ortadan kaldırılmakta, tüccar zihniyeti getirilmektedir. Bu kanun çıktığında, 81 ilin eyaletlere dönüşeceğini düşünmükteyiz. Kısacası bu kanunla, milli birliğimiz ve beraberliğimiz bozulmakta, ve ülkenin üniter yapısı yok edilmektedir.
Bu dayatmalar avrupa ülkeleri, imf, dünya bankası, dünya ticaret örütü tarafından yapılmakta ve finansa edilmektedir. Bölücü terör örgütlerinin de yıllarca kan dökerek istedikleri bunlar değil miydi?
Peki bu ülkenin gerçek sahipleri, siz kamu çalışanları bütün bunlara kayıtsız mı kalacaksınız.
Dünya ticaret örgütünün finansmanı ile bize dikte ettirilen ve bize sorulmadan hazırlanan ve bütün sistemimizi kökten değiştirecek olan , kökü dışarıda bu kanunun çıkmasına müsaade edecek misiniz?"