Herkesin kabul edeceği gibi bir ülkedeki gerçek büyümenin toplumsal ve ekonomik yansımaları olmak zorundadır
Herkesin kabul edeceği gibi bir ülkedeki gerçek büyümenin toplumsal ve ekonomik yansımaları olmak zorundadır. Yapılan açıklamalar, 2004 yılında Türkiye'nin % 9,9 oranında büyüdüğü yönünde. Bir ülke bir yıl içinde bu denli büyük bir büyüme hızı yakalamışsa, bu büyümenin ekonomik ve sosyal hayata yansımalarının da olması gerekmektedir. Buna göre dünyanın tüm ülkelerinde gerçek anlamda bir büyümeden söz edilebilmesi için, azalması gereken ve yükselmesi gereken bazı göstergeler vardır.
Bu göstergelerin incelenmesi sonucunda varılacak sonuç, o ülkenin gerçek anlamda bir büyüme yaşayıp yaşamadığının anlaşılması olacaktır.
Buna göre bir ülkede büyüme olması için;
Borçlar, işsiz sayısı, cari açık, yoksulluk ve vergi yükü gibi ekonomik ve sosyal göstergelerin azalış göstermesi gerekmektedir.
Bunun yanında; ihracatın ithalatı karşılama oranı, satın alma gücü, yatırımlar, reel ücretler ve personel harcamaları gibi değerlerde de artış görülmelidir.
Türkiye'de 2004 yılı verilerini 2003 yılı ile karşılaştırdığımızda, gerçek bir büyümeden söz edilebilmesi için azalması ve yükselmesi gereken verilerin tam tersine bir seyir izlediğini görüyoruz.
TOPLAM BORÇ YÜKÜ 56 MİLYAR DOLAR ARTTI
Düşmesi gereken değerlerden olan toplam borç yükü 2003 yılında 276 milyar Dolar iken; 2004 yılında 56 milyar Dolarlık artışla, 332 milyar Dolara;
2003 yılında 321 bin 805 olan suç adedi, % 10'luk bir artışla 353 bin 692'ye;
2003'te 6,850 milyar Dolar olan cari açık, 15,600 milyar Dolara;
2003 yılında toplam 2 bin 158 olan kapanan kooperatif ve ticaret unvanlı şirket sayısı 4 bin 46'ya;
Toplum üzerinde oluşturulan vergi yükünün göstergesi olan dolaylı vergilerin toplam vergiler içindeki payı % 66'dan % 70'e;
2003 yılında 2 milyon 493 bin kişi olarak tahmin edilen işsiz sayısı ise 2 milyon 498 bin kişiye yükselmiştir.
Ekonomik büyümenin temel göstergelerinden olan ve mutlaka artış göstermesi gereken
İhracatın ithalatı karşılama oranı % 68,2'den % 64,6'ya;
2001 yılında 94,6 olarak ölçülen reel ücret endeksi 83,4'e;
2003 yılında % 1,99 olan yatırımların GSMH içindeki payı, % 1,89'a;
2003'te % 8,46 olan personel harcamalarının GSMH içindeki payı, % 7,68'e gerilemiştir.
Bu durum da göstermektedir ki; 2004 yılında ülke ekonomisinde yaşandığı söylenen
% 9,9'luk büyüme yapay bir büyümedir. Reel büyümede artması ve azalması gereken göstergeler 2004 yılı için aksi yönde değişim göstermiştir. Geçtiğimiz yıl yaşanan büyümenin temel nedeni borç yükündeki 56 milyarlık artıştır.
BU GELİŞMELERE BAĞLI OLARAK PİYASALARDA BÜYÜK BİR DURGUNLUK YAŞANMIŞ VE YOKSULLUK ARTMIŞTIR.