Bütün hayatını çok sevdiği milletine adayan, fani ömrü süresince inandıklarından taviz vermeden ve inandıklarını söylemekten bir an bile olsa geri durmadan onurluca yaşayan Karakoç, hiç unutulmayacak bir abide olarak Türk Milleti’nin gönlünde yer edinmiştir" />
Bütün hayatını çok sevdiği milletine adayan, fani ömrü süresince inandıklarından taviz vermeden ve inandıklarını söylemekten bir an bile olsa geri durmadan onurluca yaşayan Karakoç, hiç unutulmayacak bir abide olarak Türk Milleti’nin gönlünde yer edinmiştir
Bütün hayatını çok sevdiği milletine adayan, fani ömrü süresince inandıklarından taviz vermeden ve inandıklarını söylemekten bir an bile olsa geri durmadan onurluca yaşayan Karakoç, hiç unutulmayacak bir abide olarak Türk Milleti’nin gönlünde yer edinmiştir.
Vatanseverliği, ülkesi için yaşamayı ve Hakk’ın ve haklının yanında saf tutmayı şiar edinmişolan Üstad; eğilmeyen bükülmeyen, inandığını yazan ve yazdığı gibi yaşayan DOSDOĞRU BİR ADAM’dı.
“Her nesnenin bir bitimi var ama…” diyordu büyük Üstad “Mihriban” isimli şiirinde. Evet, Karakoç’un fani bedeninin de bitimi geldi.
Ama;
Yaşam tarzı,yazdıkları ve konuşmaları ile bir nesile yön gösteren büyük şair; milli kültürümüzün emektarı ve ülkü adamı Abdurrahim Karakoç ebediyete kadar Türk Milleti’nin kalbindeki mümtaz yerini muhafaza edecektir.
Başta merhumun ailesi olmak üzere milletimize başsağlığı temenni ediyor, Karakoç’un inandıklarının ve eserlerinin sonsuza kadar Türk Milleti ile birlikte daim kalmasını niyaz ediyoruz.
Ruhu Şad, mekanıcennet olsun.
KARAKOÇ’UN HAYATI
7 Nisan 1932 tarihinde Kahramanmaraşili, Elbistan ilçesine bağlı Ekinözü(Cela) köyünde dünyaya geldi. Küçük yaşlarda şiire merak sardı. Bu, aileden gelme bir merak diyebiliriz. Çünkü dedesi, babası ve kardeşleri de şairdirler.
İlk yazdığı şiirleri 2 kitap olacak hacimde iken beğenmeyip yaktı ve 1958 yılından itibaren yazdıklarını 'Hasana Mektuplar' ismi altında 1964 yılında 10.000 adet bastırdı.FEDAİ yayınları arasında çıkan bu eser kısa zamandatükendi ve 2. baskısını yine 10.000 adet bastırdı.
1958 yılında bulunduğu kasabada belediye mesul muhasibi olarak memuriyete girdi.1981 yılı Mart ayında emekli oldu.
Serdengeçti, Töre-Devlet, Ocak, Yeni Düşünce, Yenisey, Alperen yayınları olarak şimdiye kadar 12 şiir kitabı, bir tane de makalelerinden derlenen nesir kitabı çıktı.
1985 yılından beri gazetecilik yapmaktadır. Bir ara politikaya girdi ve ayrıldı. Niçin girip, niçin ayrıldığını bir röportajda şöyle cevaplandırdı: “Allah rızası için girmiştim, Allah rızası için ayrıldım”
30 yılı aşkın bir zaman içinde kitapları baskı üstüne baskı yenilemektedir. Bilhassa VUR EMRİadlı kitap günümüz şairlerinin hiç birisine nasip olmayan kabulü görmüştür. Küçük yaştan beri şiire merakı olan Karakoç’un 192 adet şiiri bulunmaktadır.
KENDİ DİLİNDEN, KENDİ TARİFİ
“Ebedî kudretin tek sahibinden alınan emir üzerine 1932 yılında dünyaya gelmişim. Çocukluğumşöyle-böyle geçti. Kıt imkânlara, kıtlık yıllarına rağmen hâlâ o günleri özlerim. Birçok kimseye o yılları anlatsam, 'Özlenecek neresi var? ' diyebilirler, amma ben hep çocukluk yıllarımı sevdim. Şiir yazmaya küçük yaşlarda başladım. Zaten bizim oralarda her genç şiir yazar. Bu tutku başka bir meşgalenin veya işin olmayışından kaynaklanıyor gibime geliyor. Ben de avareydim, boşluğumu şiirle doldurmaya çalıştım.
Benimle şiire başlayanlar yalnızlıktan, yardımsızlıktan dökülüp gittiler.
Bana gelince: Sağolsunlar, iktidarların ve muhalefetin irikıyım politikacıları, ihtilal cuntacıları, 'bilimsel' cüppeliler, entellektüel züppeler, millî soyguncular, sosyete parazitleri, sermaye sülükleri, zulüm-işkence makineleri, adalet katleden hukukçular, dalkavuklar, üçkağıtçılar v.s. hep bana yardımcı oldular.Şiir malzememi veren onlar, öfkemi bileyen onlar oldular. Yardımlarını inkâr etmiyorum, fakat teşekkür de etmiyorum.
Dinsizlerin değil, din düşmanlarının, yani İslâm düşmanlarının da az yardımı olmadı. Bir bakıma dinî duygularımın kuvvetlenmesine vesile oldular.
En uygun zamanda yaşadığıma inanıyorum. Yardımcılarım(!) var oldukları sürece yazmaya devam edeceğim. Allah (cc) kısmet ederse...”
YAYINLANMIŞ ESERLERİ:
Hasan'a Mektuplar (1965)
Akıl Karaya Vurdu(1965)
Eli Kulakta (1969)
Vur Emri (1973)
Kan Yazısı (1978)
Suları Islatamadım (1983)
Beşinci Mevsim (1985)
Dosta Doğru, Akıl Karaya Vurdu (1994)
Yasaklı Rüyalar (2000)
Gökçekimi (2000)
Gerdanlık - I (2000)
Gerdanlık - II (2002)
Parmak İzi (2002)
Yağmur Yerden Yağar (2002)
Anadolu'da Bahar(2007)
Barış Çağrısı-Dünya Barışına Çağrı Grubu-Meneviş Yayınları(2009)