Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, İsviçre'deki Kıbrıs görüşmelerinin ardından Ada'nın her iki kesiminde yapılacak referandumu hatırlatarak "Kıbrıs için asıl referandum Türkiye'de yapılmalıdır" dedi
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, İsviçre'deki Kıbrıs görüşmelerinin ardından Ada'nın her iki kesiminde yapılacak referandumu hatırlatarak "Kıbrıs için asıl referandum Türkiye'de yapılmalıdır" dedi.
Yaptığı yazılı açıklamada Annan Plânı'nın Türk tarafının isteklerini büyük ölçüde sağladığına ilişkin görüşlerin gerçeği yansıtmadığını ve Türk tarafının taleplerinin başında gelen "anlaşmanın birincil hukuk yapılması" na ilişkin beklentilerin muğlak olduğunu dile getiren Aygün, kesin bir garanti anlamına gelmeyen ve kısa bir süre sonra Rumların siyasal, ekonomik ve hukukî baskılarıyla kolaylıkla delinebilecek olan bu hükümlerle Kıbrıs Türklerinin güvenceden yoksun bırakılabileceğini söyledi.
AB Parlamentolarından onaylanmayan bu anlaşmanın Lüksemburg Adalet Divanı'nda açılacak dâvalarla etkisiz bırakılması neticesinde, Rumların Ada'nın bütününde egemen olmasını kaçınılmaz olacağınıı ifade eden Aygün, "Sözle garanti olmaz. Planın son şeklini ihtiyatla karşılıyorum Birincil hukuk konusunun muğlaklığı karşısında, dün başımıza çuval geçirenler, yarın başımıza çorap örebilir." şeklinde konuştu. Aygün şunları söyledi:
"Türkiye, 1960 anlaşmaları ile Kıbrıs'ın tamamı üzerinde kapsamlı haklar ve menfaatler elde etmiştir. Bunların değiştirilmesi Kıbrıs'ta yapılacak referandum ile mümkün olamaz. Türkiye'nin haklarına ancak ve ancak Türk milleti karar verir. Bu da Türkiye'de bir referandum yapılmasını gerekli kılar. Kıbrıs'ta bir referandumdan önce Türkiye'de de referandum yapılması şarttır. Kıbrıs gibi hayati bir konuda demokratik bir yöntem olan referandum müessesesi çalıştırılmayacaksa hangi konuda çalıştırırılacak?
KKTC halkı, öngörülen referandumla anlaşmaya (Evet) dese bile, bu anlaşmanın Anayasa'nın 90. Maddesine göre TBMM'de görüşülmesi mümkün değildir. Çünkü böyle bir görüşme için öncelikle tarafların imzasını taşıyan bir anlaşmanın varlığı şarttır. Bu durumda ortaya çıkan son metnin özellikle Türkiye'de referanduma sunulması gerekir. Konuyu referanduma götürmek için Sayın Cumhurbaşkanı'na ve Meclis Başkanı'na görev düşüyor"
Türkiye'nin öncelikle Rum kesiminin Avrupa Birliği'ne tek yanlı üyeliğine karşı çıkması gerektiğinin altını çizen Aygün, bunda israr edilmesi halinde hem bu üyeliğe, hem de KKTC'ye uygulanan ambargoya karşı Lahey Adalet Divanı'na başvuracağımızın şimdiden ilan edilmesi gerektiğini söyledi.
VERHEUGEN ÇİRKİN POLİTİKA YAPIYOR
Avrupa Birliği'nin genişlemeden sorumlu komiseri Verheugen'in Kıbrıs ile ilgili görüşmelerde ne aradığının sorulması gerektiğini ifade eden Aygün, Verheugen'in içinde beslediği Türk düşmanlığının gizlenemez derecede açığa çıktığını söyledi. Yunanistan ve Rum tarafının sözcüsü gibi kendine misyon üstlenen Verheugen'in, diplomatik nezaketin dışına çıktığını ve çirkin politika yaptığını kaydeden Aygün, Verheugen'in bu tutumunun resmi olarak kınanması gerektiğinin altını çizdi.