Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve Genel Başkan Yardımcıları ve Yöneticilerden oluşan heyet Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Yönetim Kurulu Üyelerimizi Genel Merkez binamızda ziyaret etti
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ve Genel Başkan Yardımcıları ve Yöneticilerden oluşan heyet Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve Yönetim Kurulu Üyelerimizi Genel Merkez binamızda ziyaret etti.
KONCUK: TÜRKİYE’DE ARTIK ÇOK MUTSUZ BİR KİTLE OLUŞTU
Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “1 Kasım’a yaklaştığımız şu günlerde seçim çalışmaları hızla devam ederken Büyük Birlik Partisi’nin ziyareti bizleri memnun etmiştir” dedi.
Koncuk, “ Çok güzel günler yaşamadığımız herkesin malumudur. Kamu çalışanlarının içinde bulunduğu sıkıntılar, emeklilerin problemleri, 13 yıldır maalesef kamu çalışanlarına, emeklilere gösterilmesi gereken değeri göstermeyen siyasal iktidar hepimizce malum. 13 yıldır yapmadıkları şeyleri bugün yapacaklarını söylemeleri akla zarar bir durumdur. Bilhassa öğretmen ataması konusunda bugünlerde sayın Başbakan ve Milli Eğitim Bakanının açıklamaları dikkat çekicidir. Demek ki, 13 yıldır görmedikleri öğretmenleri atamaya karar vermişler. “Şubat’ta atama yapacağız” diyorlar ama 30 bin atama yapsalar dahi geriye kalan 400 bin öğretmeni nasıl iş sahibi yapacaklarına dair bir projelerini 13 yıldır görmedik. Öğretmenlerle birlikte, 430 bin İİBF mezunu işsiz, sağlık bölümlerinden mezun olan on binlerce genç iş bekliyor, sayıları milyonu bulan ön lisans mezunları var, 2 milyonu aşkın lise mezunu işsiz, 13 yıldır maalesef bunları görmeyen bir iktidar var. Kamu çalışanlarına yüzde 1’lik zammı verirken elleri titreyen bir siyasal iktidar var karşımızda. Seçim beyannamelerini okuyoruz. Siyasi iktidar beyannamesinde “Ayrımcılığı kaldıracağız” diyor. Türkiye Kamu-Sen üyelerini neredeyse üçüncü sınıf vatandaş gibi gören, bir anlayışa şahidiz. Türkiye Kamu-Sen üyesi olup okul müdürü olan bir elin parmağını geçmez Türkiye’de. Türk Sağlık-Sen üyesi olup hastane başhekimi olan, hastane müdürü olan bir çalışan göremeyiz. Bütün sendikalarımız ve üyelerimiz için geçerlidir bu. Madem ayrımcılığı kaldırmaya bu kadar isteklisiniz, o halde görevden aldığınız Türkiye Kamu-Sen’li yöneticileri görevlerine iade ederek başlayın bu işe. Yargı kararlarını dahi uygulamayan bir siyasi iktidar var. Türkiye’de artık sözün bittiği yerdeyiz.
Türkiye orman kanunları ile yönetilen bir ülke midir ki, biz başka yollar arayalım? Hukuk devletlerinde hukuktan başka bir yol yoktur. Türkiye her geçen gün koşar adım hukuk devleti olma özelliğini kaybediyor. Mutsuz bir kitle oluştu, siyasi iktidar kendi değirmenine su taşımayanları adeta ötekileştiriyor. Bunlar bizi üzüyor, Türkiye Kamu-Sen üyelerinin ortak özelliği vatansever olmalarıdır. Kim iktidar da olursa olsun bizim üyelerimizi bu devletin yürümesi adına, millete hizmet götürmek adına her türlü fedakarlığı yapmak arzusu içinde olan, vatansever, liyakatli ve donanımlı insanlardır” dedi.
KONCUK: YETKİLİ KONFEDERASYON ORTAYA ÇIKARDIĞIMIZ SKANDALA HALA CEVAP VEREMEMİŞTİR!
Genel Başkanımız İsmail Koncuk, Türkiye Kamu-Sen’in geçtiğimiz günlerde ortaya çıkardığı ve yetkili konfederasyonun 2015 yılı toplu sözleşmesinde imza attığı skandal hatasını da gündeme getirdi.
Koncuk, “Yetkili konfederasyon kamu çalışanları ve emeklileri 2013 yılında 123 liraya pazarlamıştı. 2016 yılı için yüzde 6+5’e, 2017 yılı için ise yüzde 3+4’e yine pazarladı. Türkiye Kamu-Sen olarak 2015 yılı toplu sözleşmesinde nasıl bir skandala da imza attıklarını geçtiğimiz günlerde yine ortaya çıkardık ama hala kendilerinden bu konuda bir cevap alamadık.
2013 yılında imzalanan toplu sözleşmenin bir maddesini söylüyorum; 2015 yılında, kamu çalışanlarına ve emeklilerimize öngörülen kümülatif zammın üzerinde bir enflasyon oluşursa, enflasyon farkı ödenecektir.
Yani 2015 yılında yüzde 3+3’lük zam aldık. Temmuz ayında enflasyonun öngörülenin üzerinde çıkması nedeniyle 1,76’lık enflasyon farkını aldık. Eğer 2013 yılında imzalanan toplu sözleşmenin bu maddesi, Memur-Sen tarafından değiştirilmemiş olsaydı 2015 yılında enflasyonun yüzde 6,1’i geçmesi durumunda enflasyon farkını alacaktık. Ama ne yaptıklarını anlatalım! 2013 yılında imzalanan bu toplu sözleşme maddesini değiştirmişler. 2013 toplu sözleşmesinde enflasyon farkı verilmesi için enflasyonun öngörülen maaş zammını geçmesi gerekiyor. Bu toplu sözleşmeye 2015 yılında enflasyon farkı verilmesi için enflasyonun memurlara verilen tüm zamların kümülatif toplamını, yani yüzde 3+3 ve yüzde 1,76’lık enflasyon farkının toplamını geçmesi gerekiyor.
Peki bu hükmü değiştirince ne oluyor? 31 Aralık 2015 tarihinde gerçekleşen enflasyona göre, biz enflasyon farkı alacağız. Şu ana kadar gerçekleşen enflasyon yüzde 7,95 iken aldığımız zam yüzde 7,9 olarak görülüyor. 2013 yılında hazırlanan toplu sözleşme maddesi 2015 yılında değiştirildiği için yüzde 1,76 da üzerine konularak ”toplam memura verilen zammın enflasyonu aşması halinde enflasyon farkı verilecektir” deniliyor. Eğer eski madde olsa idi, yüzde 6,1’lik oranın üzerinde bir enflasyon çıkarsa 31 Aralık tarihinde aradaki fark enflasyon farkı olarak verilecekti. Ama yüzde 6,1’lik oranın üzerine yüzde 1,76’lık oranı koyuyorlar ve yüzde 7,9’luk oran çıkıyor. Şimdi ise 31 Aralık tarihinde, enflasyon yüzde 7,9 oranını aşmaz ise enflasyon farkını alamayacağız. Kümülatif olarak hem kamu çalışanı hem emeklimizin yüzde 1,8 oranında kaybı var demektir. Bir sendikanın hukuken 2013 yılında imzalamış olduğu toplu sözleşme hükümlerini, 2015 yılında yapılan toplu sözleşmeyle değiştirme hakkı yok. Bunlar kapsam dışında olan bir maddeyi değiştirerek 2015 toplu sözleşme zamanında yeniden yapmışlar. Kaybettiğimiz yüzde 1,8’lik oranı Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın mı karşılayacak? Öngörülen enflasyonun yüzde 8,25 oranda olacağı hesaplanıyor.
Bu oran eğer gerçekleşirse, o toplu sözleşme maddesi değişmemiş olsaydı, kamu çalışanları ve emeklilerimiz 31 Aralık tarihinde yüzde 2,15 oranında zam alacaktı. Değiştirilen madde üzerinden bir enflasyon hesabı yapılacağı için 31 Aralık tarihinde yüzde 8,25 oranında bir enflasyon olsa bile yüzde 1,8 oranında kaybımız olacaktır. Bu gerçeğin insanlar farkında değil. Bunu her yerde anlatmamız gerekiyor. Bir sendikanın toplu sözleşmede kabul edilen bir maddeyi böylesine sorumsuzca, kamu çalışanlarını ve emeklileri zarara uğratmak pahasına değiştirme hakkı yoktur. Hepimiz bu durum için dava açıyoruz. Çünkü toplu sözleşme kapsamı dışındaki bir konu 2015 yılında değiştiriliyor. Ben tüm çalışanlara ve toplumun tüm kesimlerine yapılan bu haksızlıklara karşı uyanık olmalarını tavsiye ediyorum.
Ziyaretiniz için çok teşekkür ediyor, 1 Kasım seçimlerinde ülkemizin daha huzurlu bir güne ve geleceğe uyanmasını temenni ediyorum” dedi.
DESTİCİ: BU DÖNEMDE DURUŞUNDAN TAVİZ VERMEYEN TÜRKİYE KAMU-SEN’İ KUTLUYORUM
Ülke gündemi ve çalışma hayatının sorunlarını değerlendiren Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, “Devletin başında bulunan, “Her hatada istifa mı olur?” derse kimse koltuğunu bırakmaz” dedi.
DESTİCİ, “Bugün Türkiye Kamu-Sen yöneticileri bir araya gelmekten son derece büyük mutluluk duyuyorum. Yaklaşan 1 Kasım seçimleri öncesinde özellikle çalışma hayatı ve sorunları üzerine fikir alış verilinde bulunmak üzere bu ziyareti gerçekleştiriyoruz. Memur ve emeklilerimizin bizlere iletecekleri sorunları ve sıkıntılarını dinlemek üzere buradayız. Bizim kamu çalışanları ve emeklilerin sorunları üzerine tespitlerimiz var, bunları seçim beyannamemize de yazdık ancak, bizim bilmediğimiz ya da görmediğimiz sorun ve sıkıntıları da sizden dinlemek için buradayız. Sizden aldığımız bilgileri de bundan sonraki süreçte her türlü platform da gür bir sesle dillendirmek arzusundayız.
Ülkemiz önemli ve kritik bir süreçten geçmekte. Güvenlik sorunu zirve yapmış durumda, her gün şehitlerimiz geliyor. Başbakan’ın , “PKK’nın belini kırdık” sözünü sıkça kullandığı günlerde bunların yaşanması son derece manidardır.
Hala bazı mahallere giremezken, Türkiye’yi yönetenler, otoriteyi sağlayamadıkları halde hala meydanlarda nutuklar atabiliyorlar. Milletimiz artık bu gerçekleri görmelidir. Ankara’nın göbeğinde dahi güvenlik sorunu olduğunu son patlamayla görmüş olduk.
“İşsizliği yok edeceğiz” diyenler hala bu konuda ciddi adımlar atamamıştır. Sağlık, eğitim, tarım, sanayi ve bütün alanlarda ciddi sıkıntılar baş göstermiş durumdadır. Açıkladıkları tüm projeleri ellerine yüzlerine bulaştırmışlardır. Türkiye özellikle eğitimde son yıllarda sıfır çeken bir ülke konumuna gelmiştir. Sıfır çeken öğrenci sınıfta kalırken, sıfır çeken Bakan ya da Müsteşar neden kalmıyor? Koltuklarında neden hala oturmaya devam ediyorlar. Devletin başındaki “Her hatada istifa mı olur? derse hiç kimsede istifa müessesini kullanmaz.
AKP iktidarında ülkede müthiş bir ayrımcılık ve kamplaşma yapılmaya başlandı. 2011 seçimlerinden sonra bu son dört yılda zirve yaptı. Ehliyet, liyakat kenara bırakıldı yandaşlara koltuklar verildi. Ben bu noktada kurulduğu günden beri milli bir duruş sergileyen Türkiye Kamu-Sen’in bu yaşananlar çerçevesinde sergilediği net duruşu sebebiyle tebrik ediyorum. Ben de siyasete atılmadan önce Türkiye Kamu-Sen’in bir üyesiydim” dedi.
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, içinde memurlar ve emekliler içinde vaatlerin yer aldığı BBP seçim beyannamesini Genel Başkan İsmail Koncuk’a takdim etti.