Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’ya akil adam olduktan sonra bir şeyler oldu" />
GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK'TAN AHMET GÜNDOĞDU'YA CEVAP Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’ya akil adam olduktan sonra bir şeyler oldu GENEL BAŞKAN İSMAİL KONCUK'TAN AHMET GÜNDOĞDU'YA CEVAP Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’ya akil adam olduktan sonra bir şeyler oldu.Ne oldu bilinmez, ama, PKK terör örgütü ile masa başına oturarak, Bebek katili ile görüşülerek barış yapılacağına inanan, terör örgütüne bile tahammül gösteren Gündoğdu, aynı tahammülü Türkiye Kamu Sen için gösterememektedir. Türkiye Kamu Sen adını duyunca, neredeyse tüyleri diken diken olan Gündoğdu, Türkiye Kamu Sen’e yönelik iftiraları art arda sıralamaktan, vicdanen hiçbir rahatsızlık duymaksızın çekinmemektedir. Allaha şükürler olsun kamuoyunu kandırmak, bu şekilde sendikamızı büyütmek, başkalarını yapmadıkları, söylemedikleri ile yargılamak gibi bir hatayı bugüne kadar yapmadık. Söylediğimiz, iddia ettiğimiz şeyler hep bilgiye, belgeye dayanan açıklamalardır. Bu hassasiyetimize rağmen, bilmeden yanlışlıkla bir açıklamamız olmuşsa, ispat edildiği takdirde özür dileme erdemini de göstermekten asla kaçmayız. Memur Sen Genel Başkanı bildiğimiz kadarıyla Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenidir. İftira atmanın yüce dinimizde karşılığını da en az bizim kadar bilir. Bakın, Gündoğdu açıklamasında Türkiye Kamu Sen için neler söylüyor. 1-Ahmet Gündoğdu, daha önce yapmış olduğu açıklama sebebiyle bir hayli eleştirilmiş olmalı ki, sözünü değiştirmiş şimdi başka şeyler söylüyor. Ne demişti “BİZ DİNSİZ, RUHSUZ VE KÖR BİR ANAYASA İSTİYORUZ.” Şimdi, İlahiyatçı olacaksınız, ama dinsiz bir anayasa isteyeceksiniz. Yıllarca, laiklik dinsizlik diyeceksiniz, ama çıkıp doğrudan doğruya dinsiz anayasa isteyeceksiniz. Anayasanın tüm dinlere eşit mesafede olması başka bir şeydir, dinsiz anayasa başka bir şey. Anayasanın, başta İslam dini olmak üzere, tüm dinlere saygılı olması başkadır, dinsiz anayasa istemek başkadır. Sadece dinsiz anayasa istemiyor, hem kör hem de ruhsuz olsun diyor. Söz söylemek bir sanattır, ne demiş atalar, “Boğaz dokuz boğum, söz boğazdan çıkana kadar sizin esiriniz, çıktıktan sonra siz onun esiri olursunuz.” Bu sözü eleştiren Kamu Sen’e kızacağına, kendine kız, ben neden bu kadar hesapsız konuşuyorum, diye kendini eleştir. Bil ki, kendini eleştirmek çok büyük bir erdemdir. 2-Milli Güvenlik dersinin kaldırılmasının yanlış olduğunu savunduk. Çünkü, ülkemizde çok ciddi bir milli güvenlik problemi vardır. Yoktur diyen aklını peynir ekmekle yemiştir. O halde bu ders liselerde devam etmelidir, dedik. Problem askerlerin bu derse girmesi ise, askerleri bu derse girdirmez, yerine 2000 yeni tarih öğretmeni atamasını yapar hem de ülke evlatlarını milli güvenlik problemi konusunda bilinçlendirmiş olurduk. Dersin içeriğini güncellemekte mümkündü, ama ucuz politikalar burada da kendini göstermiş, güya militarizmle mücadele adına milli güvenlik dersi kurban edilmiştir. 3-Gündoğdu, din eğitiminden Türkiye Kamu Sen’in rahatsızlık duyduğunu, devlet yasaklıyorsa vardır bir mantığı, denildiğini iddia ediyor. Daha önceki yöneticilerimizin ağzından böyle bir açıklama duymadım, benim, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk olarak, böyle bir açıklamamı gören duyan varsa elini kaldırsın ve ne zaman, nerede din eğitiminden rahatsızlık duyduğumu, söylediğimi ispat etsin. Ahmet Gündoğdu’yu söylediği bu sözü ispata davet ediyorum, nerede böyle bir söz söylemişsem çıksın ispat etsin. Ben nezaketim gereği, ispat edemezse şöyle olsun böyle olsun demeyeceğim. Bunu hem kendisi hem de okuyucular takdir etsin.Şunu söylemeden de geçemeyeceğim, Sayın Gündoğdu, iyi ki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmenisiniz, branşınız Fransızca (Fransızca öğretmenlerinin engin hoş görüsüne sığınıyorum) olsaydı halimiz ne olurdu? Hani Fransız kalmak diye bir tabir var ya, o bakımdan. Ben her açıklamamda, sağlıklı bir din eğitiminin verilmesinin öneminden, imam hatip okullarının orta bölümünün açılmasının, Peygamber Efendimizin hayatının ve Kuran dersinin okutulmasının gerekli olduğundan bahsettim. Doğru İslamı öğretmenin ne kadar önemli olduğunu her fırsatta vurguladım. Burada garip olan şudur, bizim Müslüman olduğumuzu başkalarına ispat mecburiyetimiz olmamakla birlikte, geldiğimiz noktanın vehametini takdirinize bırakıyorum. Birilerinin elinde Müslümanlık ölçer bir cihaz var ki, bizim ne kadar müslüman olup olmadığımıza dair fetvalar veriliyor. Allah affetsin. 4-Gündoğdu andımız kaldırılsın diyor. Aynen şu şekilde, ““Türküm, doğruyum, çalışkanım deyince insanlar doğru, çalışkan mı oluyor? Bunları düşünmek lazım. Bırakın andımızı, çocuklarımıza her gün koro halinde Fatiha’yı bile okutsanız tiksindirirsiniz.” Hani demiştik ya, söz söylemek bir sanattır. Gündoğdu burada da garip bir açıklama yapmış, Ne mutlu türküm diyene! Diye çocuklarımıza her sabah okuttuğumuz andımızdan rahatsız olmuş, ama arkasına eklemiş, “her gün koro halinde Fatiha’yı bile okutsanız tiksindirirsiniz.” Şahsen ben ne andımızı okumaktan ne de fatihayı okumaktan sıkıntı duymam, tiksinmek kelimesini burada kullanmak dahi Sayın Gündoğdu’nun zaman zaman çizmeyi ne kadar aştığını göstermektedir. Biz, Türkiye Kamu Sen’iz, biz milli kimliğimize de, dini kimliğimize de sonuna kadar bağlıyız. Ne birinden ne diğerinden vazgeçmeyi konuşmak dahi bizi üzer. Türküm, doğruyum, çalışkanım demekle, doğru olunmaz diyor, sayın Gündoğdu, vallahi bizde bayağı etkili olmuş ki, biz yalandan, iftiradan hep uzak durduk, ama Gündoğdu cephesinden bakınca, gerçekten doğru, doğruyum deyince bir türlü doğru olamayan da, iftiracı olan da çıkabiliyor. Bizim burada hedefimiz, çocuklarımızı doğru, çalışkan ve dürüst milletine, vatanına sadık insanlar olarak yetiştirmektir. Böyle yetiştirmenin bugün daha iyi anlaşılması lazım, bakın, vatandaşlarımıza, ülkemize 29 yıldır ihanet eden, 40 bin insanımızı katleden terör örgütüne övgüler düzenler türedi. Bölücü başı, bebek katili neredeyse milli kahraman ilan edilecek, evet Sayın Gündoğdu bir bakımdan haklı, “Varlığım Türk varlığına armağan olsun.” demekle, hainleri, hainlikten uzaklaştırmak mümkün olmuyormuş. Bütün bunlara rağmen, biz andımızı okumaya devam edeceğiz, Ne mutlu Türküm diyene! Demeye devam edeceğiz. Şunu da, burada eklemek istiyorum, kamu kurum ve kuruluşlarında namaz kılmak isteyenlere her türlü imkan sağlanmalıdır. Bu konuda kamu kurum ve kuruluşlarında bir problem yaşandığını düşünmüyorum, namaz kılmak isteyenlerin her zaman namazını kılabildiğini biliyorum. En azından, ben namaz kılmak istiyorum ama amirlerim engel oluyor, diyen kimseye bugüne kadar rastlamadım. Varsa böyle amirler, bize bildirsinler gerekli girişimleri yapalım. 5-Gündoğdu şunu iyi bilmelidir, Türkiye Kamu Sen’in ne Silivri ne de Kandille işi olmaz.Demokrasi dışı girişimler Türkiye Kamu Sen’den asla destek görmemiştir. Türkiye Kamu Sen ile, derbelerin yetiştirdiği tosuncuklar karıştırılmamalıdır. Hayatının hiçbir evresinde risk almamış tosuncuklarla, Mamaklarda, C 5 lerde işkencelere maruz kalanları karıştırmak tek kelime ile insafsızlıktır.Türkiye Kamu Sen’in şerefli, mücadeleci üyelerini, ganimet paylaşımında ortaya çıkan b.. böcekleri ile karıştırmak da büyük bir yanılğıdır. Biz darbeler ve darbecilerden çok çekmiş bir nesiliz ama asaletimiz gereği, kan tükürür kızılcık şerbeti içtik deriz, palavra atmayız, sahte demokratlık, darbesavarlık rolü de bize hep birkaç numara büyük gelmiştir. Rol yapmayı hep artistlere bıraktık, biz hayatı hep acıları ile yaşadık, bundan da hiç pişmanlık duymadık, aynı acıları bir daha gerekirse yaşamaktan çekinmeyiz. Hayatın sevinçleri ise tosuncukların olsun, her zaman ki gibi. 6-Türkiye Kamu Sen kurulduğu günden bu yana hep Toplu Sözleşmeli, Grevli ve Siyaset Hakkı da olan bir sendika kanunu savundu.1992 yılından bu yana dile getirdiğimiz bu hedeflerden asla vazgeçmedik.2010 Anayasa referandumuna gelinceye kadar olgunluk kandırdığımız bu talepler, Türkiye-AB Karma İstişare Üyesi olarak uluslar arası platformda dile getirdiğimiz, bu talepler hep KİK raporlarında yerini almıştır. Türkiye Kamu Sen, bir memur sendikası olarak Türkiye AB Karma istişare Komitesinin ülkedeki tek üyesidir. Hükümet KİK’te aldığımız bu kararlar sebebiyle, uluslararası camiada hep eleştiri almıştır. AB müktesebatında ki 19. fasıl da hala açılmış değildir. Bilindiği üzere 19. Fasıl memurun sendika hakları ile ilgilidir, memura grev hakkı düzenlemesi yapılmadığı ve mevcut 4688 Sayılı sendika kanununda adil temsilden yana değişiklikler yapılmadığı sürece 19. Fasılın açılması zordur. Bütün bu sebeplerle Türkiye Kamu Sen’in üye sıfatıyla bulunduğu KİK kararları, İLO’nun Türkiye’yi kara listeye alması sonucunda Hükümet Anayasa Referandumunda Toplu Sözleşme düzenlemesini yapmak zorunda kalmıştır. Bu şekilde hem bir çok memur anayasa değişikliklerine evet derken, Hükümet istediği diğer anayasa değişikliklerini de geçirme imkanı bulmuştur. İşte yargının siyasallaşma sürecinin adımı da bu referandumla atılmıştır. Sayın Gündoğdu bu işler, çay sohbetlerinde olmuyor, yıllara dayanan mücadele ile oluyor. Bunları bir çok kamu çalışanı yakından takip etmediği için bilemeyebilir ama siz çok iyi bilirsiniz.Mesele kabul edebilmek büyüklüğünü de gösterebilmektir. 7-Başörtüsü konusunda Türkiye Kamu Sen’in duruşu çok nettir. Başörtüsü kamusal alanda serbest olmalı ve yıllara dayanan, ülkemizin enerjisini boşa harcamasına sebep olan ve siyasi istismar alanı olan baş örtüsü zulmü son bulmalıdır. Buradaki samimiyetimize Ahmet Gündoğdu değil, Yüce Allah karar verecektir. Fakat bu konuda sendikamızı sürekli suçlayan, 7000 üye istifa ettiği için, Allah korkusundan değil, üye baskısından başörtüsüne destek verdiler diyen Ahmet Gündoğdu’dan Allah indinde davacıyız. Sendikamızdan 7000 üyenin istifa ettiği yalanı ise, bir konfederasyon genel başkanına hiç yakışmamıştır. Bu iddiasını hangi bilgiye hangi belgeye dayandırmaktadır? Söylediğini ispat etmek, dürüst ve namuslu insanların boynunun borcudur. İsmail Koncuk, Türkiye Kamu Sen Genel Başkanıdır, dolayısıyla İsmail Koncuk’un yapacağı tüm açıklamalar, Türkiye Kamu Sen’e bağlı, 11 hizmet kolunda teşkilatlanmış sendikalarımızı da bağlar. Türkiye Kamu Sen’e bağlı 11 sendikamız, başörtüsü konusunda hem fikirdir, benim açıklamam ise bu söz birliğinin şe-enmiş halidir. Kimse, bize hangi yöntemi kullanacağımızı, söyleme hakkına sahip değildir. Kim dinden beslenen, kim din istismarcısı, kim iftiracı, kim yalancı kamu oyu bunu çok iyi bilmektedir. Kimlerin beceriksiz sendikacılıklarını, başörtüsünün arkasına sakladıklarını da bu ülkede bilmeyen kalmamıştır. Kimin, 11 yıldır, başörtüsü problemi çözmeyen Başbakana, AKP Hükümetine söz söyleme yüreği olmadığını da bu ülkede bilmeyen kalmamıştır. Kimlerin Toplu sözleşmeyi eline yüzüne bulaştırdığını da bu ülkede bilmeyen kalmamıştır. 8-Akil adam sıfatını da kazanan Sayın Ahmet Gündoğdu, Abdullah Öcalan’ın heyette olmasını tavsiye ettiği adamları bilmekte midir? Türk Bayrağının adı değişsin, devlet bayrağı olsun diyen kadının varlığı Sayın Gündoğdu’yu rahatsız etmekte midir? Abdullah Öcalan serbest bırakılsın, ana dilde eğitim hakkı verilsin diyenlerle Sayın Gündoğdu aynı çizgide midir? Şehitler kırmızı çizgimiz diyen, 1 Mayıs’ı Çanakkale’de kutlayacak olan Gündoğdu, PKK Terör örgütü ile masaya oturmayı, kırmızı çizgim dediği şehitlerimizin katillerinin, elini kolunu sallayarak sınır dışına çıkarılmasını nasıl açıklamaktadır? Şehitlerimiz kırmızı çizgimizdir, sözünden ne anlamalıyız? Çanakkale Ruhunu yeniden tesis etmek, öncelikle milletimizin acılarına saygılı olmayı gerektirmez mi? Şehitlerimizin katilleriyle masaya oturmak, müzakere yapmak şehitlerimize saygı gereği midir? Sayın Ahmet Gündoğdu, işinize bakın, a-iğiniz size ağır gelmiş olabilir, bu a-iğin yarattığı sıkıntı ile Türkiye Kamu Sen’e saldırarak rahatlamak istemiş olabilirsiniz. Türkiye Kamu Sen olarak ömür boyu bir nişan olarak taşıyacağınız a-iğinizin hayrını görün diyoruz. Gelecek nesillerde bu şereften payını mutlaka alacaktır. Türkiye Kamu Sen yalanı, iftirayı bilmez, inandığını muhatabına dosdoğru söyler. Bizim her şeyimiz göz önündedir. Gelecekten kaygımız yok, bu milletin feraseti, asaleti her türlü musibetin üstesinden gelecek güçtedir. Biz doğrularımızla mücadelemize devam edeceğiz, yalansız, iftirasız, şerefli bir yolda…
Paylaş
twittle