Toplu sözleşme sürecinin pazarlık aşamasının sona ermesinin ardından yarın gerçekleştirilecek “İş Bırakma” eylemine destekler devam ediyor
Toplu sözleşme sürecinin pazarlık aşamasının sona ermesinin ardından yarın gerçekleştirilecek “İş Bırakma” eylemine destekler devam ediyor.CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya ve beraberindeki heyet Türkiye Kamu-Sen’i ziyaret etti.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan CHP heyeti eyleme destek vermek amacıyla geldiklerini söyledi.
Genel Başkan İsmail Koncuk yaptığı açıklamada ziyaretten dolayı duydukları memnuniyeti dile getirerek eylemin haklı gerekçelerini anlattı. "Son 10 yılın en kötü toplu sözleşme sürecini yaşadık." diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, "Türkiye Kamu-Sen olarak kanunun çıkması aşamasında bu sendika kanunu ile kamu çalışanlarının haklarının kazanılamayacağını söylemiştik. Diğer konfederasyonların ört bas edildiğini bir konfederasyonun yetkili kılındığını ifade etmiştik. Hatta o konfederasyonun genel başkanına da bu konuda yanlış yaptıklarını ve ateşten bir gömlek giyindiklerini, Türkiye Kamu-Sen ve KESK’in elini kolunu bağlayarak bu masadan hak alamazsınız demiştik. Ancak bizi dinlemediler. 4688 sayılı kamu görevlileri kanunu bu şekilde çıktı. Geldiğimiz noktada son elli yılın en iyi toplu sözleşmesini yapacağız diyen Memur-Sen masada büyük bir hayal kırıklığı yaşadı. Siyasi iktidara güvenerek sendikacılık yapılmayacağını çok iyi anladıklarını düşünüyorum. Sendikalar üyelerinden aldıkları güç ile masada ya da meydanlarda hak kazanırlar ve haklarını alırlar. Öyle siyaset ile kol kola girerek onların dümen suyunda sendikacılık yaparak alacağınız hak üyeleriniz karşısında mahcubiyettir. Dolaysıyla bu anlayışın sendikacıyım diyene ders olması lazım." dedi.
Hükümetin zam teklifinin kabul edilebilir olmadığını söyleyen Koncuk kamu çalışanlarının ve emeklilerin yok sayan bir siyasi irade ile karşı karşıya kaldıklarını vurguladığı konuşmasında şunları söyledi:
"2 milyon 600 bin kamu çalışanının, emeklinin 1 Ocak 2012 tarihinden beri beklentileri karşılanmamış, ekonomik sefaletleriyle baş başa kalmışlardır. Türkiye Yunanistan olur endişesiyle yetkililer önümüze bir sürü gerekçeler saymışlardır. Türkiye’de her kesime teşvik verilirken, özellikle zengin kesime destek sağlanırken, kamu çalışanlarına emeklilere gelince iş değişmektedir. Biz bu gerekçeleri red ediyoruz. Kamu çalışanlarına emeklilere kısıtlı imkanlar sunmak siyasetin hep tercihi olmuştur. Bu toplu sözleşmede enteresan şeyler de yaşandı. Geçtiğimiz Cuma günü kamu işveren kurulunun bize bir akım maddeler konusunda sözleri vardı. 4?c çalışma süresinin uzatılmasının 2012 olmasını istedik, iktidar 2013E çekti. Gecikme zammı verilmesi konusunda oranın ne olacağı söylenmedi. Sözleşmeli personele giyecek yardımı zaten vardı. Toplu sözleşme ikramiyesi kabul edildi ama pazartesi günü yok sayıldı. Sözleşmeli personelin kadroya alınması Cuma günü kabul edildi, pazartesi günü yok sayıldı. Eş yardımı ödeneği de öyle. Emeklilere tazminat 850 TL oldu. Cum gününden pazartesi gününden geçen sürede sıcak bakılanların ne olduğunu anlamadık. Sıcak bakmanın evet anlamına geldiğini biliyorduk ama iş değişmiş. Anayasasında sosyal devlet yazan bir millet 20 milyon insanı dolaylı olarak ilgilendiren toplu sözleşmeleri ciddiye almadı."
Kanunun mutlaka değişmesi gerektiğini belirten İsmail Koncuk konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Bu kanun değişmeli. Bu kanunla kamu çalışanlarının hak alması çok zor. Kamum çıkarken mevcut sakıncalarımızın haklı olduğunu gördük. Bu yasayı yargıya da taşıyacağız. CHP’den de kanunun anayasa mahkemesine götürmesini isteyeceğiz. Kamu çalışanlarını bu kadar beklentiye sokan, sonra da hayal kırıklığına uğratan kanun, adı ne olursa olsun toplu sözleşme kanunu olmaz. Mutlaka değişmelidir.
KESK ve Birleşik Kamu-İş ile birlikte yarın iş bırakıyoruz. Memur-Sen’i de ziyaret edip eyleme davet etmiştim. Ama Ahmet Gündoğdu 21 Mayıs tarihinden sonraki eylemin Kamu görevlileri hakem kuruluna karşı yapılmış bir eylem olacağını söyledi. tarihini kendisinin belirlemesini istedik ona da olumlu bir yanıt vermedi. Bir tarih tespit edemediler. Bu eyleme katılmayacağını ilan edip, daha yapmadığımız bir eylemi başarısız bir eylem olarak sundular. İlginç olan ise, Memur-Sen Genel Toplu Sözleşme sekreteri Hacı Bayram Tombul’un her türlü eylem gündemimizde diye açıklaması vardı. Yani 21 mayıstan sonra yapılacak eylemin bir anlamı olmayacağını söyleyenler hangi gerekçe ile eylem yapacak. Bizim eylemimizin yanlış olduğunu açıklayan Memur-Sen hangi gerekçe ile eylem yapacak? Buyursun gelsin, bir anlam olduğunu düşünüyorlarsa, eylemimize kalabilirler. Biz kamu çalışanlarının emeklerinin karşılığını almak için uğraşıyoruz. İş bırakma eylemini beraber yapabiliriz hala bize katılma durumları var. Vatandaşlarımızdan da anlayış istiyoruz. Bu mücadelemiz hepimiz içindir. İnsanca yaşamak için taleplerimizin gerçekleşmesi için iş gücümüzü kullanacağız."
CHP Genel Başkan Yardımcısı YakupAkkaya ise açıklamasında, kamu çalışanlarının haklı ve meşru eylemlerine destek vermek için geldiklerini söyledi. Parti olarak kanunla yapılan değişikliklerin hiçbir anlamı olmadığını her zaman vurguladıklarını söyleyen Akkaya, Memur-Sen’in kamu çalışanlarının haklarını savunmaktan çok uzak bir konfederasyon olduğunu vurguladı. Sergilenen orta oyunun en büyük başrol oyuncusunun Ahmet Gündoğdu olduğunu belirten Akkaya, dar ve sabit gelirliyi tercih eden politikalar gütmediğini de sözlerine ekleyerek eyleme parti olarak destek sunacaklarını da açıkladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Yakup Akkaya Akkaya'nın yaptığı ziyarete CHP İzmir Milletvekili Musa Çam ile CHP Ankara İl Başkan Yardımcısı Fahri Yıldırım da katıldı.