Türkiye Kamu-Sen başlattığı yerli malı kampanyasının bir aşaması olan basına ve kamuoyuna tanıtım toplantısını Ostim Çıraklık Eğitim Vakfı Konferans salonunda yaptı
Türkiye Kamu-Sen başlattığı yerli malı kampanyasının bir aşaması olan basına ve kamuoyuna tanıtım toplantısını Ostim Çıraklık Eğitim Vakfı Konferans salonunda yaptı.
Yerli malı kampanyasını destekleyen sivil toplum kuruluşlarının katılımıyla gerçekleştirilen tanıtım toplantısına Ostim, Türk-İş, TESK, TZOB, ASO, ATO ve TOBB temsilcileri katıldı.
Toplantıda Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bİrcan Akyıldız ve destek veren kuruluşların temsilcileri birer sunum yaptılar.
Toplantıda konuşan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız, 2006 yılı Ocak ayından Ekim ayına kadar Türkiye'nin dışardan aldığı malların toplamının 112 milyar doları bulduğunu, buna karşılık dışarıya sattığı malların tutarının ise 67 milyar dolarda kaldığını belirterek, sadece 2006 yıllı Ekim ayına kadar 44.5 milyar dolar kaynağın yurtdışına aktığını söyledi. Türkiye'de ihracat ve ithalat dengesinin hızla bozulduğunu ifade eden Akyıldız, "Cari işlemler Açığı, Cari Açığın Finansmanı sorunu, bu sorunun giderilmesi için yurtdışı kaynaklı sıcak paranın ülkemize getirilmesi neticesinde yüksek faiz politikası, sosyal duyarlılığın yüksek ekonomik politikalar yerine ranta dayalı hizmet eden politikaların uygulanmasına neden oluyor" diye konuştu. Ticari Açıktan lüks yabancı marka alanlarında sorumlu olduğunu belirten Akyıldız, Türkiye'de üretilmeyen ürünlerin dışardan ihraç edilebileceğini ancak elma, armut, ayakkabı gibi Türkiye'de üretilen ürünlerin tüketici tarafından öncelikli satın alınması gerektiğini kaydetti. "Neden tüketici yerli malını tercih etmiyor?" diye soran Akyıldız, Türkiye'de markaya olan sadakatin her geçen gün arttığını bildirdi. Akyıldız, Türkiye bu alanda bir atılım yapacaksa mutlaka yerli üreticinin devlet tarafından korunması ve teşvik edilmesi gerektiğini belirterek şunları söyledi:
"Bu destek yalnızca ihracata yönelik olarak yapılmamalıdır, ülke içinde yapılan tüm yatırımlar ve yerli üretim desteklenmelidir. Özellikle üretimin bütün aşamasını ülkemizde gerçekleştirecek üreticiler desteklenip vergi muafiyeti sağlanmalı, özel tüketim vergisi, nihaiyi satış rakamından değil onun imalatından ithal edilen ürünlerden alınmalıdır. Devlet, ithalatçısı ile yerli üreticiyi aynı muameleye tabi tutmamalı, yerli üretici lehine kararlar almalıdır. Bugün ülkemizde ithalatı destekleyen bir vergi sistemi vardır. İthal mallar üzerinden vergi alınırken yalnızca ithal edilen fiyat üzerinden vergilendirilmektedir. Oysa ülkemizde üretilen ürünün üstüne kar konulduğunda vergi bu rakam üzerinden alınmakta ve üstüne de bu rakam üzerinden ÖTV bindirilmektedir. Bu da ithalatı teşvik etmektedir. Bu durum mutlak suretle düzeltilmeli ve yerli üretimi destekleyen, en azından köstek olmayan bir yapıya kavuşturulmalıdır."
Akyıldız, Türkiye'de özellikle yerli bilgisayar yazılı ve Ar-Ge çalışmalarının desteklenmesi gerektiğini ifade ederek, "Bize ait olan dünya çapında ün yapmış marka sayımızın artırılması gerekir" diye konuştu.
Akyıldız, eğer bir şeyler yapılmazsa, yalnızca hizmet sektöründe istihdamın sağlandığı ve kaynaklarımızın tamamının yurtdışına aktığı bir dönemin çok yakın olduğunu belirtti. TESK Başkan Vekili Bendevi Palandöken ise konuşmasında yerli malı satan küçük esnafın korunmasını istedi. "Bakkal Amca" olarak bilinen bakkalların yüzde 90'ının yerli ürünler sattığını hatırlatan Palandöken, "Yerel yönetimler uluslararası mağazaları birleştirip, bireysel ticaretin sonunu getirmeye çalışıyorlar. Biz uluslararası marka düşmanlığı yapmıyoruz Ancak haksız rekabet olmamalıdır. Türkiye'de küçük esnafın yok olmasına çanak tutuluyor" şeklinde konuştu.
Ostim yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın ise yerli tüketimden önce yerli üretime ağırlık vermesi gerektiğini belirtti. Orhan Aydın, şöyle bir örnekle sölerine devam etti: Ostimde üretim yapan firmalarımızın ürünleri yurt dışına gönderilerek sadece paket yapılıp tekrar Türkiye'ye gönderiliyor. Ostimde üretilen araba parçası olan şaft 32 dolara üretiliyor. Bu ürünü İtalya alıp üzerine marka yapıştırıp birde paketleyerek tekrar Türkiye'ye satıyor ancak 162 dolardan.
Konuşmacılar sunumlarında yerli malı üretiminin ve tüketiminin tüm halka yayılarak bilincin artırılması gerektiğini vurguladılar.