Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Anayasa Mahkemesi’nin emekli ikramiyesinde esas alınan 30 yıllık sınırı iptal etmesinin ardından ortaya çıkacak yeni bir mağduriyete dikkat çekerek, hazırlanacak bir kanunla, Mahkeme’nin kararından önce emekli olan memurların da bu haktan faydalanması gerektiğini belirtti
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Anayasa Mahkemesi’nin emekli ikramiyesinde esas alınan 30 yıllık sınırı iptal etmesinin ardından ortaya çıkacak yeni bir mağduriyete dikkat çekerek, hazırlanacak bir kanunla, Mahkeme’nin kararından önce emekli olan memurların da bu haktan faydalanması gerektiğini belirtti. Koncuk, “daha önce emekli olan memurlarımızın da mağduriyetini gidermek vicdani bir sorumluluktur.” dedi.
Genel Başkan açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Bilindiği gibi, Anayasa Mahkemesi, Emekli Sandığı Kanununda yer alan “emekli ikramiyesinin hesaplanmasında 30 yılı aşan süreler dikkate alınmaz” ibaresini anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal etmiş, karar, 7 Ocak 2014 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Bu karar uyarınca, emekli olmak isteyen memurların hizmet süreleri ile orantılı emekli ikramiyesi almaları mümkün hale gelmiştir. Anayasa Mahkemesi’nin bu kararı, 30 yıldan fazla hizmeti bulunan ve halen çalışan kamu görevlilerimiz açısından son derece memnuniyet verici bir gelişme olmakla birlikle, Anayasa Mahkemesi’nin kararları geriye yürümediği için daha önce 30 yıldan fazla hizmeti olduğu halde emekli olan memurların bu karardan yararlanmaları söz konusu olmayacaktır.
Mahkeme, konuya ilişkin verdiği kararın gerekçesinde; “…Kanun koyucu, Anayasa'nın 60. maddesi uyarınca sosyal güvenliği sağlama görevini yerine getirirken, anılan yetkiye dayanarak emekli ikramiyesi ile ilgili keyfi ya da bu haktan yararlananlar arasında eşitsizliğe neden olacak düzenlemeler yapamaz.
30 yıl ve daha az çalışanların emekli ikramiyesinin hesabında çalıştıkları süre kadar yararlanmalarına olanak tanındığı halde 30 yıldan fazla çalışan iştirakçilerin belirtilen süreden fazla olan fiili hizmet süreleri için emekli ikramiyesinden yararlandırılmadığı, ikramiye hesabının 30 yıl ile sınırlandırıldığı görülmektedir. Bu durum Anayasa'nın 10. maddesinde öngörülen kanun önünde eşitlik ilkesini ihlal etmektedir.” ifadelerine yer vermiştir. Buna göre, çalışanların fiilen çalıştıkları sürelerinin tamamının emekli ikramiyesine yansımaması, vatandaşların sosyal güvenlik hakkının ve kanun önünde eşitlik ilkesinin ihlali anlamına gelmektedir.
Bu durumda, 30 yıldan fazla hizmet süresi olduğu halde daha önce emekli olduğu için 30 yılı aşan hizmet sürelerine ilişkin emekli ikramiyesinden yararlanamayan memur emeklileri açısından da anayasal bir hakkın ihlali durumu söz konusudur.
Anayasa Mahkemesi, kendi yetkileri çerçevesinde hali hazırda yaşanan ve bundan sonra yaşanacak mağduriyetlere bir son vererek, görevini yerine getirmiştir. Buna bağlı olarak, daha önce emekli olan kamu görevlilerinin mağduriyetlerinin giderilmesi gereği hasıl olmuş durumdadır. Bu görev de yasama organına ve dolayısıyla iktidara ve TBMM üyelerine düşmektedir.
Aksi bir durumda, bir tarafta 30 yıldan fazla fiili hizmeti karşılığı ikramiye alan diğer tarafta aynı durumda olduğu halde daha önce emekli olması nedeniyle bu haktan faydalanamayan emeklilerimizin varlığı; yeni bir mağduriyet oluşturacak, adalet, hakkaniyet ve kanun önünde eşitlik ilkelerine aykırılık teşkil edecektir.
Dolayısıyla, daha önce emekli olduğu için Anayasa Mahkemesi’nin kararından faydalanamayacak emeklilerimizin de bu haktan faydalanmasını sağlamak ve ortaya çıkacak adaletsizliği gidermek hem anayasal hem de vicdani bir sorumluluk olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu çerçevede, emeklilik tarihine bakılmaksızın tüm emeklilerin Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar doğrultusunda 30 yıldan fazla olan hizmet süreleri karşılığında da hak ettikleri emekli ikramiyesini alabilmeleri için bir kanun çıkarılması gerekmektedir.”