“Ülkemizin bağımsızlığı, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimizin korunması uğrunda üstün fedakârlıklar gösteren ve canı pahasına göğsünü siper eden gazilerimizin bu özel ve anlamlı gününü yürekten kutluyorum
“Ülkemizin bağımsızlığı, vatanımızın bölünmez bütünlüğü, milli birlik ve beraberliğimizin korunması uğrunda üstün fedakârlıklar gösteren ve canı pahasına göğsünü siper eden gazilerimizin bu özel ve anlamlı gününü yürekten kutluyorum.
Onların, vatanları için gösterdikleri bu cesaret ve kahramanlık hafızalarımızdan silinmeyerek, milletimizin en yüce övünç kaynağı olmuştur. Varlıkları hiçbir kıymetle ölçülemeyecek olan gazilerimiz, bu ülkenin gurur kaynağı, vatanseverlik ve kahramanlığın temsilcileridir.
Son dönemlerde ülkemizde yaşanan ve tüm vatandaşlarımızı derinden yaralayan, sözde açılım süreci adı altındaki çalışmalar, elbette, en çok bu uğurda kendi canlarından olmayı göze alan gazilerimizi ve şehitlerimizin ailelerini yaralamaktadır.
Süslü sözcüklerle topluma kabul ettirilmeye çalışılan girişimler , 40 bin insanımızın katili ile yapılan pazarlıklar ve siyasi iktidarın içine düştüğü acziyet, kamuoyunun vicdanını kanatmaktadır.
Adına açılım denilen bu süreç, yaşanan gelişmelere bakıldığında, ne acıdır ki, terör örgütüne “Cansuyu” olan bir süreç haline dönüşmüştür. Tüm Dünya’nın bir suç ve terör örgütü olarak nitelediği terör örgütü, bugün, bizzat siyasi iktidar eli ile, itibar kazanma sürecine girmiştir.
Medya gücünü kullanarak, Akil adamlar heyeti oluşturarak, sanatçı toplantıları düzenleyerek Türk milletine zorla dayatılmaya ve kabul ettirilmeye yönelik olarak uygulanan, bu tezgah, bilinmelidir ki, yüce Türk milletin sinir uçlarıyla oynamaktan başka bir şey değildir.
Tarihi kazandığı şanlı zaferlerle dolu olan, büyük Türk milleti, oynanan bu oyunu gayet iyi görürken, zamanı geldiğinde sorumlularına gereken cevabı en iyi şekilde verecektir.
Sözde açılım süreci ile, bir kenara itilen ve neredeyse, yok sayılan Şehit ailelerimiz ve gazilerimizin ekonomik olarak yaşadıkları zorluklar da, işin bir başka acı boyutudur. Vatan uğrunda,hayati organlarını kaybeden gazilerimiz, tabiri caizse, üç kuruşa muhtaç edilmiş ve kaderlerine terk edilmişlerdir.
Her sözlerinde, şehit ve gazileri ağızlarından düşürmeyen Hükümet yetkilileri, bu kardeşlerimizin yaşadığı ekonomik sıkıntılara çare bulmak için, adımlar atmalı ve onların, geriye kalan ömürlerini rahat ve huzur içinde geçirmelerinin yolunu açmalıdır. Şehit ailelerimize ve gazilerimize hak ettikleri saygı ve hürmeti göstermek, sorunları ile yakından ilgilenmek, hem siyasi iktidarın hem de bu toplumun en büyük sorumluluğudur.
Bizler, şayet bugün, millet olarak, birlik ve beraberlik içinde, bağımsız ve hür olarak yaşıyorsak, unutulmamalıdır ki, bunu aziz şehitlerimize ve kahraman gazilerimize borçluyuz.
Sendikal alanda, mücadelesini kararlılıkla sürdüren Türkiye Kamu-Sen’in, ülkemizin, milli ve manevi değerlerinin korunması noktasındaki hassasiyeti, herkesçe yakından bilinmektedir. Bu çerçevede, şehitlerimizin emaneti olan şehit ailelerimiz ve varlığımızı borçlu olduğumuz gazilerimizin, her zaman başımızın tacı olduğunu, bir kez daha vurguluyor, Konfederasyonumuzun, her alanda onların hak ve menfaatleri için mücadele etmeye hazır olduğunu bütün içtenliğimle ifade ediyorum.
Bu anlamlı gün dolayısıyla, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere, aziz şehitlerimizi ve aramızdan ayrılan gazilerimizi minnet ve rahmetle anıyor, hayatta olan gazilerimizin ve ailelerinin “GAZİLER GÜNÜ”nü kutluyor, sağlıklı ve uzun ömürler diliyorum.”
İsmail Koncuk
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı