Türkiye Kamu-Sen çatısı altında kurulan Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir emeklilerin içler acısı duruma düşürüldüğünü söyledi
Türkiye Kamu-Sen çatısı altında kurulan Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir emeklilerin içler acısı duruma düşürüldüğünü söyledi. Özdemir, Hükümet yetkilileri Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü söylüyorlar. Emekliler ve düşük gelirliler neden hala enflasyonun altında eziliyor! Bu büyümeden paylarını alamıyorlar? diye sordu.
Tük Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir yaptığı açıklamada şunları söyledi:
Emekli Sandığı, SSK, Bağ-Kur emeklileri, Türkiye'nin dörtte bir nüfusuna sahip bir kitledir. Bu insanlar Hükümetin uyguladığı ekonomik politikalarla ezilmiş seslerini çıkaramaz hale gelmişlerdir.
Önceki dönemlerde aylık enflasyon farkı hemen emekliye ve çalışana verilirdi, bu Hükümet zamanında bırakın hemen ödemeyi, dönem bittiği halde hala %2,32 enflasyon farkını alamadık.
Yabancı sermayeden alınan stopajı sıfırlayan ve Kurumlar Vergisini %30'dan %20'ye düşüren Hükümet, emekliye gelince para yok diyor.
Gelir ve kurumlar vergisini tahsil edemeyen Hükümet, kaçağın üzerine gidip vergi kaçırandan vergi toplayacağına, vergiyi yaygınlaştırıp, vergi gelirlerini artıracağına, kolay yolu seçip dolaylı vergileri yükselterek vergisini veren insanları cezalandırmakta, başta emekliler olmak üzere, düşük gelirli insanları biraz daha ezmektedir.
Memur Sendikaları ile yapılan Toplu Görüşme sürecinde Sayın Bakan emeklilerle ilgili hiçbir şey söylememiştir. Emekliler yine unutulmuştur.
1.derecenin 4. kademesinde 30 yıllık hizmeti olan bir şefin emekli ikramiyesi en fazla 30 bin 647 YTL ve kendisine bağlanacak emekli aylığı ise 817 YTL olmaktadır.
Yine 30 yıl hizmet verdikten sonra emekli olan 5. derecenin 3. kademesindeki bir hizmetli ise en fazla 23 bin 228 YTL emekli ikramiyesine; 619 YTL'de emekli maaşına hak kazanabilmektedir.
Memurlarımızın çalışırlarken aldıkları maaşlar zaten bellidir. Çalışan memurların %32'si açlık sınırının altında %75'i yoksulluk sınırının altında maaş almaktadır. Yıllarca çalışıp ancak karnını doyuracak kadar maaş alan hatta açlık sınırının altında bir yaşama mahkum edilen kamu görevlileri en azından emekli olduklarında başlarını sokabilecek bir evleri, karınlarını doyurabilecek bir maaşları olsun istemektedirler.
Ancak; aldıkları en fazla emekli ikramiyesi 30 bin YTL iken Ankara'da ev fiyatları 70 bin YTL'den başlıyor. Hal böyle iken; emekli olduğunda ev sahibi olma hayali kuran kamu çalışanlarının hevesleri kursaklarında kalmakta; değil ev sahibi olmak, evin bir odasını almaya dahi yetecek ikramiyeden mahrum kalmaktadırlar.
Bugün emeklilerimizin %70'i 400 ile 800 YTL oranında emekli maaşı almaktadır. Bir kişinin yoksulluk sınırı ise Ağustos ayında 1008 YTL'ye yükselmiştir. Buna göre memur emeklilerinin %93'ü yoksullukla pençeleşirken bunların %85'i ise açlıkla mücadele etmektedir.
Dört kişilik bir aile için ortalama gıda ve kira toplamı aylık 748 YTL.dir. Emeklilerimizin %80'i maaşıyla gıda ve kira parasını yetiştirememektedir.
Bu hükümetin uyguladığı ücret politikaları işçiyi, memuru ve emekliyi vurmuştur.
Emeklilerimiz belediyelerin dağıttığı yardımlara muhtaç hale getirilmiştir. İftar çadırları, evinde oruç açacak kuru ekmeği dahi bulunmayan emeklilerle dolup taşmaktadır.
Buna rağmen yetkililer şimdi de aylıklarının yüksek olduğunu ve emeklilerin çoğunluğunun ev sahibi olduğunu iddia edebilmektedirler.
Çalışırken ortalama 874 YTL, emekliliğinde ortalama 600 YTL maaş alan kamu çalışanlarının nasıl ev sahibi oldukları merak konusudur. Hükümet, başarısızlığını kapatabilmek için türlü ayak oyunlarına başvurmaya yeltenmektedir. Ancak yetkilerin son açıklamaları artık AKP'nin ar damarının çatladığını göstermektedir.