Konfederasyonumuza bağlı Türk Enerji-Sen'in yeni oluşturulan Ankara 4 no’lu şube 1
Konfederasyonumuza bağlı Türk Enerji-Sen'in yeni oluşturulan Ankara 4 no’lu şube 1. Olağan Genel Kurulu konfederasyon Genel Merkezimizin toplantı salonunda gerçekleştirildi.
Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere silah arkadaşları ve tüm şehitlerimiz için saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından divan teşekkülü gerçekleştirildi.
KONCUK: YENİ ŞUBEMİZE BAŞARILAR DİLİYORUM
Olağan Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, tüm davetlileri selamlarken, yeni kurulan Türk Enerji-Sen 4 No’lu şubesine çalışmalarında başarılar diledi. Koncuk, “ Türk Enerji-Sen geniş bir alanda sendikacılık yapıyor. Ben daima, ben değil biz olalım diyerek hareket etmeyi savunuyorum. Başka türlü mesleki problemleri aşabilme şansımız yok. Bu yeni şubemizin Ankara'da ciddi bir sinerji yaratacağından hiç kuşkum yok. Allah yardımcınız olsun.
Son torba yasada bildiğiniz gibi polis, daire başkanı ve daha üstüne yargı yolunu kapatarak bir anlamda iş güvencesini tehdit etmeye çalıştılar. Bu bütün memurları kapsayan bir taslaktı ama o zaman Başbakan şimdi ise Cumhurbaşkanı olan sayın Erdoğan'la yaptığım görüşmede bu konuyu gündeme taşıdım ve kendisi de ikna olmuş olacak ki taslaktan tüm memurlar ifadesi çıkarıldı. Tabii anayasa Mahkemesi torba yasadaki bu maddeyi iptal etti. Değerli arkadaşlarım işini doğru düzgün yapan kamu görevlisine hiçbir yetkili gözünün üzerinde kaşın var deyip bir şey yapamaz farklı korkular, endişeler üretmeye gerek yok.
Kamuda şu anda çok ciddi bir kargaşa var ve bu kargaşadan ne yazık ki ülkemiz zarar görüyor. Başbakan Davutoğlu’na yaptığımız hayırlı olsun ziyaretinde, “eğer bu ülke iyi bir yönetici atama sistemi geliştiremiyorsa bu ülkenin geleceği yoktur” dedim.
İşi ehline vermezseniz becerikli bir yönetici bulma şansımız yoktur. Sevk ve idare yapamayan, çalışanların motivasyonunu sağlayamayan, iş verimliliğini artıramayan, torpille oraya gelen insanlarla o kurumun huzurlu ve verimli olabilmesi mümkün değildir.
Kurumların başında olan insanların işlerinin ehli olmaması, bizleri sendikacılık ne noktaya gidiyor diye değil, Türkiye nereye gidiyor? diye endişeye sevk etmesi lazım. 300-400 yıllık bir çınarı küçücük bir kurt nasıl içten içe kemirerek yerle bir ediyorsa, bazıları da beceriksizliğiyle, kabiliyetsizliğiyle kurumları bu hale düşürebilir. Bu ülkenin bütün insanlarının bu ülke nereye gidiyor? sorgulamasını yapması lazım.
Malazgirt savaşında 50 bin kişilik ordu 250 bin kişiyi bilgi, beceri ve liyakatle yendi. Sultan Alparslan, Ertuğrul gazinin oğlu Osman bey gibi liderlere bakın, en büyük özellikleri bilgili olmaları, kabiliyetli olmalarıdır. Buradan hareketle kurum ve kuruluşların ileriye gidebilmesi için becerikli insanlarla yola çıkmak gerekliliği açık ve net ortadadır.
İşte okul müdürlüklerinde yaşananlar hep birlikte görüyorsunuz. Öğrencilerimize örnek olması gereken okul müdürlükleri şimdi tamamen pespaye ve yağcılıkta sınır tanımayan insanlara emanet ediliyor. Bilgi ve beceri sahibi birinin yerine kabiliyetsiz birinin oturması da hırsızlık değil midir?
Eğer bu kafayla gidilirse kamu çalışanları ve Türkiye hep birlikte kaybeder. Artık bir karar vermek gerek, eğer siyasi iktidarın anayasayı değiştirecek gücü olsa idi anayasanın 128. maddesini değiştirecekler ve tüm kamu çalışanları iş güvencelerini kaybedecekti . İşte bunu yapamadıkları için dolaylı yollardan iş güvenliğimizi tehdit etme yollarını arıyorlar. Bu nedenle sendikacılık evlatlarımızın, ülkemizin geleceği bakımından son derece önemli bir alandır. Hiçbir kamu görevlisinin artık günü yaşamak gibi bir hakkı yoktur ve olmamalıdır.
Sendikal tercihlerimizi yaparken doğruyu düşünerek yapacağız. Eğer bu dirençsizlik böyle devam ederse kamuyu istedikleri gibi dizayn ederler. Şu anda kazandığını zannedenler ise o zaman kaybedecekler ve ne yazık ki topyekun kaybedeceğiz.
KONCUK: 123 TL’YE TARİHİ BAŞARI DEDİLER, ŞİMDİ ÇIKIP TEK CÜMLE KURAMIYORLAR
Kamuda yaşanan taşeronlaşmayı hep birlikte görüyoruz 2002 yılında 15 bin olan rakam bugün 661 bine çıkmış. Bu rakam AKP iktidarının nasıl bir düzen istediğini ortaya koyuyor. Bütün kamu görevlileri bu rakamlara bakıp görmeli ve yapılmak isteneni iyi analiz etmelidir. Türkiye Kamu-Sen üyesi olmak artık bir keyfiyet olmaktan çıkmıştır, şayet geleceğimizi düşünüyorsak Türkiye Kamu-Sen’in varlığını daha güçlü hale getirmek zorundayız. Eğer biz tökezlersek çalışma hayatı topal olur, kör olur.
2014 ve 2015 yılını kaybettik. Yapmayın etmeyin dedik ama 123 TL’ye imza attılar. Bugün hedeflenen enflasyon yüzde 9,4, aldığımız zammın ortalaması ise yüzde 5,2 civarında. Artık enflasyon farkı değil, ek zam istiyoruz. Kamu çalışanlarına ek zam mutlaka yapılmalıdır. 123 TL'nin altına imza atanların sesleri dahi çıkmıyor. Tarihi başarı dedikleri bu zammın ardından tabii çıkıp bir şey deme hakkına sahip değiller. Kamu çalışanları, bütün bunlar karşısında, hala sesini çıkarmazlarsa 2016 ve 2017 yılları da kaybedilecektir. Bu yaşananlara rağmen Kamu çalışanları bu Memnun-Sen'e üye olmayı tercih ediyorlar ise, pazarlanmaya razıyız diyorlar ise biz o zaman ne diyebiliriz? Biz elbette kimseyi ve kamu çalışanlarını suçlamıyoruz, bu yaşananları biz anlatacağımız herkese. "Bir doğrunun imanı bin eğriyi düzeltir" değerli arkadaşlarım, işte buradan hareketle hepimizin gayreti ve çabası son derece önemlidir.
Ben Türk Enerji-Sen 4 No’lu şubesi 1.Olağan Genel kurulunun hayırlı ve uğurlu olmasını diliyor, birlik ve beraberliğimizin ebedi olmasını temenni ediyorum.” diyerek sözlerini noktaladı.
MEHMET ÖZER: TÜRK ENERJİ-SEN YILMADAN, YORULMADAN YOLUNA DEVAM EDECEK
Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Mehmet Özer ise, ülkenin ve çalışma hayatının kritik bir süreçten geçtiğine vurgu yaptı. Özer, “Kritik günlerden geçtiğimiz şu günlerde yaptığımız bu Genel kurul son derece önemlidir. Uzun zamandır planladığımız Ankara 4 No’lu şubemizi kurup bugün Olağan Genel kurulunu yapmak bizim için büyük mutluluktur. Attığınız bu adım ve elinizi taşın altında koyduğunuz için her birinize teşekkür ediyorum.
Kurumların hepsinde üyelerimiz üzerinde ciddi baskılar var, biz bu baskılarla mücadele ederken bir taraftan da kamu görevlilerinin hakları için mücadeleye devam ediyoruz. Ellerinde imkanları olanlar bize karşı bütün güçlerini kullanıyorlar ama yaptıkları her türlü baskıya rağmen bizi sindiremezler.
Türk Enerji-Sen olarak yargıya gidip kazandığımız birçok dava ortadadır. Biz arkadaşlarımızın hakkını kimseye yedirmeyiz, yedirmeyeceğiz. Her türlü yanlışı yargıya taşımaya devam edeceğiz.
Özelleştirmelerde yaşanan sıkıntılar ortada. İş kolumuzda bulunan birçok kurum özelleşti ve özelleştirilmeye devam ediliyor. Yapılan yanlış uygulamalara karşı sonuna kadar direneceğiz. Özelleştirmenin daima karşısında olduk, yaptığımız eylemlerle buna tepkimizi koyduk.
Yaşanan tüm sıkıntılar karşısında sendikamızı güçlü tutmalıyız. Toplantımızın sendikamıza, kamu çalışanlarına ve milletimize hayırlı olmasını diliyorum.” dedi.
ALPER YÜCEL: KULA KULLUK ETMEDEN MÜCADELE EDECEĞİZ
Türk Enerji-Sen Ankara 4 no’lu Şube Başkan adayı Alper yücel ise,” Bizim ilkemiz önce ülkemizdir. Sendikacılık milletimize ve üyelerimize hizmet etmektir, kamu çalışanlarının hak ve menfaatleri için çaba sarf etmeye her zaman devam edeceğiz. Kula kulluk etmeden mücadelemizi sürdüreceğiz. 1. Olağan kongremiz tüm camiamıza ve milletimize hayırlı olsun.” dedi.