Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza yönelik yayın yapan “KANAL AVRUPA” televizyonu’nda yayınlanan Abdurrahman Keskin ve Enver Baltaş’ın yapımcı ve sunuculuğunu üstlendiği “ŞEYHÜL MUHABİR” programına katılarak değerlendirmelerde bulundu
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk Avrupa’da yaşayan vatandaşlarımıza yönelik yayın yapan “KANAL AVRUPA” televizyonu’nda yayınlanan Abdurrahman Keskin ve Enver Baltaş’ın yapımcı ve sunuculuğunu üstlendiği “ŞEYHÜL MUHABİR” programına katılarak değerlendirmelerde bulundu.
Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımızı selamlayarak sözlerine başlayan Genel Başkan İsmail Koncuk, “ekmek parası için gurbette kahır çekmek zordur, memleket hasreti çok farklıdır. Ben bütün gurbetçi vatandaşlarımıza selam ve sevgilerimi sunuyor, işlerinde sonsuz başarılar diliyorum” dedi.
KONCUK: KAMU ÇALIŞANLARI GEÇİNME ACZİ İÇİNDE BIRAKILMIŞTIR
Türkiye’de kamu çalışanlarının yaşadığı sıkıntılar ve sendikacılık konusunda gelinen noktalara ilişkin değerlendirmelerde bulunan Genel Başkan İsmail Koncuk, 2.6 Milyon kamu çalışanı ve 1.8 Milyon emekli ile birlikte yaklaşık 20 Milyon kişilik bir camianın pastadan pay almak için çabaladığını ifade etti. OECD ülkeleri ortalamasında bir memura 15 kişinin düştüğünü ifade eden Genel Başkan İsmail Koncuk, bu oranın Türkiye’de yirmi dokuz vatandaşa bir kamu çalışanı oranında olduğunu söyledi.
Bütün kamu çalışanlarının bir geçinme aczi içinde olduklarını ifade eden Genel Başkan İsmail Koncuk, “geçtiğimiz günlerde Maliye Bakanı Mehmet şimşek, akademisyenler çok ciddi sıkıntılar içinde diyor, sen bu ülkenin Maliye Bakanı olarak bunu söylüyorsan o zaman gereği neyse onu yap. Akademisyenler, öğretmenler, sağlıkçılar, ormancılar, postacılar..yani tüm kamu çalışanlar ciddi sıkıntılar içerisinde. Biz herkes hak ettiği gelire kavuşsun, kamu çalışanları hak ettiklerini alsın istiyoruz. Çiftçi, esnaf boğazına kadar borç batağında. Memurlar kredi kartları ile yaşamlarını sürdürüyorlar. Türkiye’de adil bir gelir dağılımı sağlayacak acil bir reform gerekli.” dedi.
Devlet memurlarını değerlendirirken olumsuz şeylerin değil verdikleri emek ve çabanın görülmesi gerektiğini ifade eden Koncuk, 90 yıldır devletin bu memurların sırtında gittiğine dikkati çekti. Bu noktada ülkeyi yöneten yetkililere görevler düştüğünü kaydeden Genel Başkan İsmail Koncuk, zaman zaman birilerinin tribünlere oynamak için kamu çalışanlarını kötülediğini, bunun hiç hoş bir yaklaşım olmadığını söyledi.
Memurların iş güvencesinin önemine vurgu yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, Başbakan Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde Pakistan’dan dönerken bile 657 sayılı yasayı eleştirdiğini ve çok ağır şeyler söylediğini belirterek, “İşte bu sözden dolayı iş güvencesinin önemi bir kez daha ortaya çıkıyor” dedi. Koncuk, “Bu kanunu koyanlar, memurları siyasilere karşı korumuşlardır, yani “memurların varlığı bu milletin varlığıdır aslında” dedi.
Türkiye’de sendikacılığın ise istenilen noktada olmadığına vurgu yapan Genel Başkan, yaşanan son gelişmelere bakıldığında devletin yeniden yapılandırılmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türkiye Kamu-Sen’e bağlı on iki sendikanın Genel Başkanlarıyla Başbakan’ı ziyaret ettiklerini söyleyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Bu ziyarette sayın Başbakan’a üyelerimize baskılar yapılıyor dedik. Buna lütfen el atın dedik ama sayın Başbakan bana, bunlar başka dönemlerde de olmuyor muydu? Dedi. Ben sayın Başbakan’dan, bu asla kabul edilemez, derhal bunun üzerine gidelim demesini beklerdim” dedi.
Türk halkının AKP iktidarına 3 dönem boyunca üst üste yetki verdiğini belirten Genel Başkan İsmail Koncuk, “elbette 11 yılı biz sorgulamak durumundayız. Bu ülkede kimse insanları kategorize etmemeli. Yüzde elliyi evde zor tutuyorum demeyeceksiniz. On yıldır evlerinde oturan insanlar sokaklara çıkıp tencere tava çaldılar, yetkililer bir muhakeme yapmak yerine il il gezip bu insanları şikayet etme yolunu seçtiler. Bu son derece yanlıştır. Her bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı saygıdeğerdir. Tüm vatandaşları kucaklamak gerekir, huzur buradan gelir. Bu ülkenin ezilmiş değil, dik duran insanlara ihtiyacı var” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk tarihte yaşanan bir örnek vererek, devleti yöneten yetkililere de sorular sorulabilmesi gerektiğini belirtti. Koncuk, “ Hz. Ömer hutbeye çıkıyor ve “Ey müminler” diye söze başlarken orada bulunan biri ayağa kalkıp, “seni dinlemiyorum” diyor. Hz. Ömer o kişiye Neden? Diye sorunca, yaşanan bir savaşın ardından aynı oranda ganimet aldık ben o ganimetten bir elbise yaptıramadım ama senin üzerinde yeni bir elbise görüyorum, bunu nasıl yaptırdın diye soruyor. O zaman Hz. Ömer’in oğlu ayağa kalkıp ben babama düşen payımı verdim ve bir elbise yapılabildi diyor. İşte bakınız, o dönemde o insanlar devletin en tepe noktasındaki Hz. Ömer’i sorgulayabiliyordu” dedi.
KONCUK: GENÇ İŞSİZLİK YÜZDE 20’LERİN ÜZERİNDE
Türkiye’de işsizliğin had safhada olduğunu belirten Genel Başkan İsmail Koncuk, bir milyon Üniversite mezununun KPSS ile iş sahibi olmaya çalıştığını, lise ve ilköğretim mezunlarının bu sayıya dahil edildiğinde, genç işsiz sayısının beş milyonu bulduğunu ifade etti. Koncuk, “Genç işsizlik Türkiye’de yüzde 20’lerin üzerindedir. Her evde bir ya da birden fazla işsiz var. Bir milyon üniversite mezunu KPSS ile iş sahibi olmak için çabalıyor. Bunlara Lise ve ilköğretim mezunlarını da katarsak genç işsiz sayısı 5 milyon civarında. Atanamayan öğretmenlerden otuz yedi tanesi intihar etti. Bunlar hep psikolojik travma yaşayan gençler. Gezi parkının altında yatan bir neden de işsizliktir. Yetkililer genç nüfusa sahibiz diye övünüyorlar ama sorunlarından haberleri var mı işte o tartışılır” dedi.
KONCUK: İMAM HATİPLER ÖZEL VE ÖNEMLİDİR, ADLARI BU KİRLİ İŞE KARIŞTIRILMAMALI
Türkiye’de son dönemde yaşanan gelişmeleri de değerlendiren Genel Başkanımız İsmail Koncuk, Türkiye’nin iyi yönetilmediğini söyledi. Koncuk, “Türkiye’de son günlerde yaşanan olayları yakından izliyoruz. Ve ülkenin gerçekten iyi yönetilmediğine şahit oluyoruz. Bir banka Genel Müdürü evinde ayakkabı kutusu içinde dört buçuk milyon dolar saklıyor. Hiçbir banka müdürü kaynağı belli olan meşru bir parayı ayakkabı kutusuna koymaz. Tabii burada özrü kabahatinden de büyük, diyor ki, bu parayı İmam Hatip Lisesi için kullanacaktık. İmam Hatip liseleri bizim için özeldir, önemlidir. Temiz adının kirli bir işte kullanılmasını doğrusu ben hazmedemiyorum. Yani artık Türkiye’de vatandaşın aklı ile alay ediliyor. Bir Milletvekili de çıkıp, o para üniversitemizin parası ve geri istiyoruz diyebiliyor. Bu olaylara bakıp üst üste koyduğumuzda namus ve şeref terbiyesi alan herkes gereği neyse onu yapmalı.
Paralel yapılanmayı çetelerle izah edeceksiniz, o zaman ben şunu sorarım, “Siz 11 yıldır ne yaptınız?” bunları siz atamadınız mı o makamlara? 90 yıldır hala bir şeyleri yerine oturtamamışız. Allah Hukukumuzu çolaklaştırmasın. 2010 yılında referandum öncesi il il gezip, bu HSYK değişecek dediniz. Şimdi dönüp onları kötü ilan ediyorsunuz. Devletin malı çalınırken çalana borazanla mı gidilir? HSYK adli kolluk yönetmeliğinin değişmesi yanlış diyor, Başbakan HSYK yanlış kararlar veriyor, bunların da bir denetçisi olmalı diyor. Kuvvetler ayrılığı prensibi devletin gelişmişliğini gösterir. Ne yazık ki Türkiye son günlerde bir aşiret devleti gibi yönetilmektedir. Eğer şimdi çıkıp cemaate çete diyorsa bunun vebali de günahı da senindir. Abdestinden şüphen yok ise bırak sonu nereye varırsa varsın savcılar araştırsın. Ergenekon ve Balyoz’da bu savcılar kahramandı da şimdi ne oldu” dedi.
GENEL BAŞKANIN AÇIKLAMASI İÇİN TIKLAYINIZ