Türkiye Kamu-Sen Adıyaman İl Temsilciliği, İstiklal Marşımızın Kabulünün 93
Türkiye Kamu-Sen Adıyaman İl Temsilciliği, İstiklal Marşımızın Kabulünün 93. Yılı nedeniyle 12.03.2014 tarihinde “GÖNÜLLERİ BİRLEŞENLER” gecesi düzenledi.
Yaklaşık 1200 kişinin katıldığı gecede Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı İsmail KONCUK, Türk Yerel Hizmet-Sen Genel Başkanı İlhan KOYUNCU, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet DEMİRCİ, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati ALSANCAK, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin YILDIZ, Türk Kültür Sanat-Sen Genel Başkanı Hasan Hüseyin YILMAZ, Türk Eğitim-Sen Genel Mali Sekreteri Seyit Ali KAPLAN, Türk Tarım Orman-Sen Genel Sekreteri Hüseyin ATEŞ, Türkiye Kamu-Sen Adıyaman İl Temsilcisi Şemsettin Ağar, Türkiye Kamu-Sen Şanlıurfa İl Temsilcisi Hikmet KARAKUŞ, Türk Eğitim-Sen Malatya Şube Başkanı Ekrem ŞENOL ve şube yönetim kurulu üyeleri hazır bulundu.
Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının toplantının açılış konuşmasını Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi Şemsettin Ağar yaptı. Daha sonra söz alan Yrd. Doç. Dr. Mehmet Emin DİNÇ İstiklal Marşımızın Kabulü ile ilgili bir sunum yaptı. Şiir yorumcusu Nuri AKBİLEK de İstiklal Marşı’mızı okudu.
KONCUK: EVLATLARINIZA İSTİKLAL MARŞI’NIN BÜTÜN DİZELERİNİ EZBERLETİN
Gecede bir konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk sözlerine;
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır parlayacak!
O benimdir, o benim milletimindir ancak!
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül... ne bu şiddet, bu celâl?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal.
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal” diyerek İstiklal Marşımızın ilk iki kıtasını okuyarak başladı.
Koncuk, “İstiklal Marşımızın 93. yıldönümünü kutluyoruz. 93 yıldır bu coğrafyada bugüne kadar hürriyetimizi, bağımsızlığımızı ve en önemlisi de şerefimiz ile namusumuzu koruduk. Çanakkale’de şehit verdiğimiz 253 bin evladımızın, milli mücadelede binlerce evladımızın kanı üzerine bu mübarek toprakları vatan yaptık.
İnsanlarımızın etnik kökenlerine bakmadık. Bu coğrafyayı vatan yaparken, bizimle bir beraber mücadele eden Kürt’ü, Arap’ı, Çerkez’i ile bütün insanlarımızı yüce Allah'ın emaneti olarak gördük. Ayırmadık bağrımıza bastık. Allah'a şükürler olsun bugüne kadar bu birliğimizle geldik. Bu aziz millet geleceğe de; bölünmeden, parçalanmadan devam etmesini bilecektir. Kendini bilmez insanların bölünme şarkılarına, bölünme feryatlarına filan aldanmayın.
Bunlar her devirde milletin birliğine beraberliğine göz dikmiştir. Ben şunu biliyorum bu milletin etnik kökeni ne olursa olsun bütün insanları bu bayrağa da bağlıdır, İstiklal Marşı'na da sonuna kadar saygılıdır ve birliğimiz, beraberliğimiz canı kadar, evladı kadar önemlidir. Bu nedenle ben İstiklal Marşı'nın kabul gününde ben bütün anne ve babalarımızdan şunu istiyorum, evlatlarımıza İstiklal Marşımızın bütün dizelerini ezberletin. İstiklal Marşı’nın ne için yazıldığını, ne anlama geldiğini öğretelim.
İstiklal Marşı'nın kaldırılmasını isteyen bir takım insanlar bulunmaktadır. Hainler olacaktır, bu milletin içerisinde her zaman hainler olmuştur. Bu bir zihniyet meselesidir. Hainlik herhalde anneden babadan miras kalıyor. Ama siz çocuklarınıza saygıyı öğretin, siz çocuklarınıza bu coğrafyanın nasıl vatan yapıldığını öğretin. Öğretin ki, şu aziz bayrağımızın şu mübarek bayrağımızın al rengini şehitlerimizin kanından aldığını evlatlarımız bilsinler. Toplumsal düşünsünler, bir ve beraber yaşamanın ne kadar önemli olduğunu bilsinler.
Evlatlarımıza hayat boyu karşılaşacakları ahlaksızlıklarla nasıl mücadele edeceklerini nakış nakış işleyemiyorsak o zaman ne evlatlarımızın, ne ülkemizin, ne de milletimizin geleceğinin kalmayacağını bilmek gerek. Peygamberimiz evlatlarınızı helal rızkla rızıklandırın diyor. Evlatlarımızı çocuklarımızı cehennem ateşinden koruyacağız, nasıl mı? onları haramdan uzak tutacağız, haram yiyenden de uzak tutacağız” dedi.
KONCUK: NEFSİ İÇİN YAŞAYAN İNSANLARIN SAYISINDA ARTIŞ VAR
Toplumu oluşturan sac ayaklarının ses çıkarması gerektiğini vurgulayan Genel Başkan İsmail Koncuk, “yanlış anlayışlar bir mikrop gibi yayılırsa ülkemizin geleceği tehlikeye girer” dedi. Koncuk, Son zamanlarda sadece kendi nefsi için yaşayan insanların sayısında ciddi bir artış var. Eğer biz sadece kendimiz için yaşarsak müslümanlığımızı nereye koyacağız. Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir diyen Peygamberimizin emirlerini nereye koyacağız. Toplumun en aydın kesimlerinin toplumsal düşünme kabiliyetlerini yavaş yavaş kaybettiklerini görüyoruz. Bu anlayış tüm insanlara bir mikrop gibi yayılırsa bu ülkemizin geleceğini sıkıntıya sokan bir durum arz edecektir.
Memleket elden gidiyor, teröristle masaya oturuluyor ama Profesörlerimizden ses yok, öğretmenlerimizden tepki sadece bizim arkadaşlarımızdan geliyor. İlahiyatçılarımız, din adamlarımızın sesi çıkmıyor. Sesi çıkanları elbette tenzih ediyorum ama bu ses yeterli değil. Bunlar toplumun sac ayaklarıdır, dinamikleridir. Toplumsal gelişmelerde bu insanların sigortası atmalı ki, toplumda yangın çıkmasın. Tüm çalışanlar yürekli bir duruş sergilemelidir.” dedi.
KONCUK: MEMURU MASADA SATANLAR HALA SENDİKAYIM DİYE ORTADA GEZİYOR
Toplu Sözleşme’de yaşanan tarihi skandal ve Türkiye’nin ekonomik gidişatı da Genel Başkanımızın gündemindeydi. Koncuk, “Toplu Sözleşme dönemi geride kaldı. Bütün kamu çalışanları ne aldı, 123 TL. bir ay boyunca yapılması gereken Toplu Sözleşmeyi üç oturumda bitirdiler. Önümüzde daha 24 günlük bir süre vardı. Ağa babalarından aldıkları emir ve talimatla imza attılar ve 123 TL.ye bizleri mahkum ettiler. Bunu sayfalara reklam verip tarihi başarı diye sundular. Masada sattıkları yetmiyormuş gibi bir de aklımıza hakaret ettiler.
2013 yılında cari açık 65 milyar dolar oldu. Bu milletimizin tamamının 65 milyar dolar daha borçlanması anlamına geliyor. Yeni vergi yükleri anlamına geliyor. Dolar, Euro arttı ve kamu çalışanlarının kaybı yüzde 16 oldu. Hedeflenen enflasyonun orta noktası Merkez Bankası tarafından 6.6 olarak revize edildi. 2014 yılında çift haneli enflasyon rakamları göreceğiz. Kamu çalışanlarının 2014 yılı için ortalama maaş zammı 5.2, Allah muhafaza enflasyon yüzde 15 çıksa Toplu Sözleşmeyi imzalayanlar oraya enflasyon farkı koydurmadığı için bu farkı alamayacak kamu çalışanları. 730 günümüzü masada pazarlamış ve çalmışlar. Kamu çalışanları işte bu kayıplar karşısında ayağa kalkmalılar. Bunlar sendikayım diye hiçbir kurumda ortada gezememeleri lazımdır. Türkiye Kamu-Sen bu sarı sendikal anlayışa isyan ediyor, bu anlayışı 2 milyon 600 bin devlet memuru adına ayaklarımın altına alıyorum” dedi.
KONCUK: KENDİLERİNE GÖRE GEREKÇELER BULARAK KAMUYU DİZAYN EDİYORLAR
Milli Eğitim Temel Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapan Kanun’a ilişkin değerlendirmelerde bulunan genel Başkan İsmail Koncuk, “Ben yaptım oldu mantığı ile hareket edemezsiniz” dedi. Koncuk, “Türkiye her geçen gün demokrasiden uzaklaşmaktadır. Kendilerine bir gerekçe bularak kamuyu istedikleri gibi dizayn ediyorlar. Milli Eğitim Bakanlığı’nda bir kanun çıktı. 73 bin okul yöneticisi, yüzlerce merkez teşkilat çalışanı , ilçe Milli Eğitim Müdür, Bakanlık müfettişleri görevden alındılar.
Birileri bir kanun çıkarıyor insanların yıllar içinde elde ettiği unvanlarını, sosyal statülerini bir ceket gibi çıkarıyor alıyorlar. Sayın Başbakan’a soruyorum, bu arkadaşlarımız yıllardır o görevlere gelmek için emek sarf ettiler, siz onlarla beraber mi çalıştınız ki onların ellerindeki unvanı alma hakkını kendinizde buluyorsunuz. Ben yaparım olur mantığıyla bunu yapamazsınız. Bu uygulamalar devam ettiği sürece Türkiye’nin gelişmiş ülkeler nezdinde itibarının kalmayacağını herkesin bilmesi lazım.
Şu anda emeklilik yaşı 65, yasa böyle diyor. Komisyonda bunu sordum ve dedim ki, 65 yaşına kadar insanlar verimli olarak çalışır, sağlığı da elverir diye inandınız dedim, evet dediler. Şimdi diyorlar ki, adam 25 yıldır müdür artık bıraksın. Peki 65 yaşına kadar bu insan çalışmak zorunda değil mi? Ne iş vereceksiniz diye sordum, öğretmen yapacağız dediler.
Okul müdürleri haftalık 1 saat derse girer, yönetmelik böyle diyor. Hatta çoğu o bir saate dahi giremez. Mesela bir Matematik öğretmeni okul müdür diyelim, o insanı öğretmene döndürdüğünüzde haftalık 30 saat ders vereceksiniz, yüzlerce öğrenciye Matematik öğretmesini isteyeceksiniz. Siz olsanız evladınızı o öğretmene teslim eder misiniz dedim tık yok kendilerinde. Bu insanların uzmanlık alanı artık yöneticilik olmuştur. Burada büyük bir haksızlık var.
Bu kanunla dershaneler 1 Eylül 2015 tarihi ile kapanacak. Siz sınav merkezli bir sistem uyguluyorsanız dershaneleri de besliyorsunuz demektir. Veliler çocuklarını öne geçirmek için ek birtakım çabalar içinde olacaktır. Kağıt üzerinde dershaneleri kapatabilirler ama Türkiye’de şu an kayıt dışı iki bin dershane var, o zaman bu sayı belki de on binleri bulacaktır.
O zaman müfettişlerinizi gönderip bakamazsınız, ne anlattıklarını bilmediğimiz, çocuklarımıza ne öğrettiklerini bilmediğimiz kurumlar haline dönüşebilir. Türkiye bir Hukuk devleti olmak zorundadır. 90 yıldır biz bunun mücadelesini veriyoruz. Darbelere karşı duruyorlarmış, 12 Eylül’ü, 28 Şubat’ı yaşadık o zaman hangi okul müdürü görevden alındı. Bunlar o dönemlere rahmet okutuyorlar.
Türkiye Kopenhag kriterlerini imzalamış ülkedir. Kopenhag kriterleri demokrasi, basın özgürlüğü, insan hakları, hukukun üstünlüğü demektir. Hepinize soruyorum, şu anda bütün bu değerlerin bu ülkede varlığı devam edebiliyor diyebilir miyiz? Maalesef diyemeyiz. İşte son günlerde yaşanan tahliyeleri görüyoruz, bir insana müebbet hapis cezası verip öbür gün pardon denir mi? Bu nedenle diyoruz ki, bu ülkede yaşayan tüm insanların sorumluluk alma zorunluluğu var, yarın sizlere de aynı şeyler yapılırsa etrafta savunacak hiç kimse kalmayacak bunu bilmemiz gerekir. Bu kötü gidişe, ülkemizin ve milletimizin geleceği adına irademizi ortaya koyup karşı durmamız lazım. Bunu hep birlikte başaracağız” dedi.
Gecenin sonunda, 4-C’li çalışanlar adına Murat Ümit ÇEVİK, mücadeleci ruhu ve hak savunuculuğundaki üstün gayretleri nedeniyle Genel Başkan İsmail KONCUK’a teşekkür plaketi takdim etti.
Genel Başkan İsmail Koncuk ve beraberindeki heyet, 13.03.2014 (Perşembe) günü ise Adıyaman Üniversitesi, Adıyaman Lisesi, Adıyaman Cumhuriyet Ortaokulunda eğitim çalışanları ile bir araya gelerek, çalışanların sorunlarını dinledi. Koncuk daha sonra Gap Gazeteciler Birliğini de ziyaret etti.
Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürü Seyfi ÖZKAN ve Adıyaman Valisi Sayın Mahmut DEMİRTAŞ’ı makamında ziyaret eden Genel Başkan Koncuk ve beraberindeki heyet kamu çalışanlarının sorunları ile ilgili bilgi alışverişinde bulundu.