Konfederasyonumuza bağlı Türk Enerji-Sen’in 5
Konfederasyonumuza bağlı Türk Enerji-Sen’in 5. Olağan Genel Kurulu başladı.
Genel Kurulun açılışına, Genel Başkanımız İsmail Koncuk ile birlikte, Mhp Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel, Konfederasyonumuza bağlı diğer sendikalarımızın Genel Başkanları ve Genel Merkez Yöneticilerimiz de katıldı.
KARAPINAR: BAĞLI OLDUĞUMUZ TEK YER, TÜK MİLLETİ VE HASSASİYETLERİDİR
Saygı duruşu, İstiklal Marşı ve Divan teşekkülünün ardından kürsüye gelen Türk Enerji-Sen Genel Başkanı Celal Karapınar, Genel Kurulun kamu çalışanları ve Türkiye Kamu-Sen Camiasını hayırlı olmasını dilerken, çalışma hayatı ve ülke gündemine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Karapınar, “Türk Enerji-Sen’in gelecek günlere daha güçlü bir şekilde ulaşmasında ve ülkemizin karşı karşıya kaldığı siyasi, ekonomik, sosyal sorunların aşılmasında kamu görevlilerimizin bilinçlendirilmesi ve harekete geçirilmesi noktasında önemli görevler ifa edecek başkan ve yöneticilerimizin belirleneceği genel kurulumuzda görev alacak her yöneticimizin bu sorumluluğun bilincinde olacağından ve var gücüyle mücadele edeceğinden kuşkum yoktur.
Türk Enerji-Sen’in ilk kurulduğu yıllardan bu yana tam 16 hükümet, 11 farklı başbakan, 5 Cumhurbaşkanı geldi. Hükümetler, Başbakanlar değişti, Milletve-eri değişti, Cumhurbaşkanları değişti ama Türk Enerji-Sen, hep dimdik ayakta kaldı. Biz hak ararken, iktidarda kimin olduğuna bakmadık. Biz hak mücadelesinde kimseye paravan olmadık; kimseye göbekten bağlanmadık. Bağlı olduğumuz tek yer vardır; o da Türk milleti ve onun hassasiyetleridir.
Bir tarafta sözde demokratikleşme paketiyle, milli bütünlüğümüz, terör örgütü taleplerine kurban edilmekte; bir tarafta bölücü başı bebek katillerine itibar kazandırılmaktadır. Tarihin hiçbir döneminde ihanet böylesine aleni olmamış; bir ülke, idarecileri eliyle uçuruma sürüklenmemiştir. Tarihin hiçbir döneminde bu ülkenin Başbakanı, iktidarı olduğu ülkeyi bölmek isteyenlerle el ele, kol kola girmiş, Kürdistan bayrakları eşliğinde bölünme şarkıları söylememiştir. İktidarı eleştirenleri terörist olarak gören, gençlerimizi ahlaksızlıkla suçlayan, Türk’üm demeyi suç sayan anlayış, ülkemizi tehlikeli bir cepheleşmenin kucağına itmiştir” dedi.
KARAPINAR: HARUN OLACAĞIM DEYİP, KARUNLAŞANLARIN YARATTIĞI TABLO ORTADADIR
Çalışma hayatı ve yaşanan ekonomik gelişmeleri de değerlendiren Karapınar, “Harun olacağım deyip, Karunlaşanların yarattığı tablo ortadadır” dedi. Karapınar, “Yoksulluğu bitireceğim.” diye iktidara gelenlerin yarattığı tabloda, 41 milyon vatandaşımız iki günde bir, sofrasına bir kap et yemeği koyamıyor.25 milyon vatandaşımız, eskiyen giysilerini değiştiremiyor. 62 milyon vatandaşımız, ev masraflarını karşılayamıyor. Türkiye’deki dolar milyarderlerinin sayısı, Fransa ve İtalya’dakilerin toplamına eşit.
Harun olacağım deyip, Karunlaşanların yarattığı tablo ortadadır. Bugün her 5 gençten 1'i işsizdir. Kadınlarımız çalışma hayatının dışındadır. OECD içinde en uzun çalışma süresi bizde, en zayıf iş güvencesi bizde, taşeronlaşma bizde, Sendikasızlaştırma bizde, en kötü yaşam koşulları bizde, en çok gecekondu bizde, en düşük maaş bizde ama “Dünyanın en büyük 17. ekonomisiyiz” diye övünen iktidar da bizde.
Ne yazık ki, ayakkabı kutularından, çelik kasalardan, para sayma makinelerinden 12 yıllık iktidarın rezillikleri taşarken, mağdur edebiyatıyla, uluslar arası operasyon palavraları, paralel devlet yakıştırmalarıyla paçayı kurtarmaya çalışan yüzsüzler de bizde” dedi.
KARAPINAR: EMİN OLUN Kİ, YARINLAR BİZİM İÇİN ÇOK DAHA GÜZEL OLACAK
Türk Enerji-Sen ve Türkiye Kamu-Sen’in her bir üyesinin kahraman olduğunu ifade eden Karapınar, “Hedefimiz geçmişimizden aldığımız emaneti; geleceğe en güzel şekilde teslim etmektir” dedi. Karapınar, “Sendikal anlamda ise; kamu görevlilerinin sosyal, ekonomik, demokratik ve özlük hakları konusundaki kazanımlarını, sağlanan birlikteliği, bütünlüğü gördüğümüzde, yaşanan zorlukları, yorgunlukları unutuyor; ne mutlu ki Türk Enerji-Sen’liyim, ne mutlu ki buradayım diyoruz.
Türk Enerji-Sen, kamu çalışanlarının haklarını koruyup geliştirmek, gördüğü bütün haksızlıkları haykırmak; adaletsizliklere “dur” demek; içi ile dışı; söylediği ile yaptığı farklı olanların maskelerini düşürmek için var. Bugün, hem memurlarımızın hem de ülkemizin mutlu yarınlara ulaşması için mücadele eden bir Türk Enerji-Sen var.
Bugün, her türlü olumsuzluğa rağmen, birlik ve beraberlik içinde hareket eden, yüreği vatan, millet ve hizmet aşkıyla çarpan kamu çalışanlarının, aile sıcaklığında bir araya geldiği bir Türk Enerji-Sen var.
Geçmişimizden aldığımız emaneti; geleceğe en güzel şekilde teslim etmek tek gayemizdir.Bu güzel sendikamızı kurup bugünlere getiren kahramanlara büyük minnet borcumuz var.
Yaşadığımız süreç ortadadır. Bugün bu süreçte, Türk Enerji-Sen’in her bir neferi, inanın ki gerçek birer kahramandır.İşte bu kahramanların söylediği bir sevda türküsüdür, Türk Enerji-Sen. Emin olun ki, yarınlar bizim için çok daha güzel olacak! İyi ki varsınız. İyi ki, Türk Enerji-Sen var” diyerek sözlerini noktaladı.
KONCUK: TÜRK ENERJİ-SEN YOLUNA EMİN ADIMLARLA DEVAM EDECEKTİR
Genel Kurulda katılımcılar ve delegelere hitap eden Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk ise sözlerine Yavuz Bülent Bakiler’in “Antepli Şahin” şiirinden;
“Mavzer omzuma yük,
Yumruklarımla dövüşeceğim.
Yumruklarım memleket kadar büyük” dizeleriyle başladı.
Koncuk, “Türk Enerji-Sen 5. Olağan Genel Kurulunun camiamıza ve milletimize hayırlı ve uğurlu olmasını yüce Allah’tan niyaz ediyorum. Türk Enerji-Sen yöneticilerinin kongreye uzanan süreç boyunca sergiledikleri tavrı ve dayanışmayı da yürekten kutluyorum.
Tek derdimiz, önemli bir misyon üstlenmiş olan Türkiye Kamu-Sen ve bu konfederasyona bağlı 11 hizmet kolumuzun sağlıklı bir şekilde yoluna devam etmesini sağlamaktır. Bu çerçevede Türk Enerji-Sen’in de bu süreçte gösterdiği çaba ve özveri de takdire şayandır. Elbette Türk Enerji-Sen bu kongrenin sonunda yine yoluna emin adımlarla devam edecektir. ” dedi.
KONCUK: BÜYÜK BİR EKONOMİK KRİZİN YAKLAŞTIĞI ORTADADIR
Ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu irdeleyen Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Dolar Türk Lirası karşısında yüzde 22 değer kazandı, bu kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücünün yüzde 22 azalması anlamına geliyor” dedi. Koncuk, “ Gerçekten ülkemiz kötü durumda. Türkiye’nin nasıl bir ekonomik tablo içerisinde olduğundan bahsetmek isterim sizlere. Yıllardır hep ne dedi bunlar, “siyasi istikrar bozulmasın” 11 yıldır hep bu hikâyeyi dinledik. Şu anda dolar Dolar Türk Lirası karşısında yüzde 22 değer kazandı. Bu kamu çalışanlarının ve emeklilerin alım gücünün yüzde 22 azalması anlamına geliyor.
Biz zam olarak 123 TL. aldık. Son bir yılda şayet dolarla mukayese edersek daha fazla bir rakam çıkar ama yıla 179 TL. kayıpla başladık. Özel sektörün borcu şu anda 277 milyar dolar. Önümüzdeki günler ne getirecek belli değil, karamsar bir tablo çizmek istemiyorum ama bu gidişatın daha sıkıntılı sonuçlara gebe olduğu ortadadır.
Bu durum belki de birçok fabrikanın kapılarını kapatma sonucunu doğuracak, birçok çalışanın işinden olması durumunu ortaya çıkaracak, dar ve sabit gelirlilerin alım gücünün düşmesi sonucunu doğuracak. Bir kriz ne yazık ki bağıra bağıra geliyor. Türkiye ekonomisinin şu an nereye gittiği belli değil. Cari açık 55 milyar doları geçmiş, 2014 yılında açığın yüzde 7.5 yani 75 – 80 milyar dolara varacağını belirten açıklamalar var.
Bu ekonomik tablo 17 Aralık rezaletinden sonra yaşadığımız tablodur. Bir ayda ekonomik göstergeler bu noktaya geldi. Şimdi bunlara bakınca Türkiye’de siyasi bir istikrardan bahsedilebilir mi? Siyasi istikrar en önce siyasi iktidara güveni gerektiren bir durumdur. Herkesin yüreğinde şu an, Hükümetin birçok mensubu yolsuzluk bataklığına batmış şeklinde bir inanış var. Bu güvensizlik siyasi ve ekonomik istikrarsızlığı beraberinde getirmektedir” dedi.
KONCUK: İKTİDAR ARTIK SADECE İÇ DÜNYAMIZDA DEĞİL, DIŞ DÜNYADA DA İTİBAR KAYBEDEN BİR KONUMA GELMİŞTİR
17 Aralık operasyonunu rezalet olarak niteleyen Genel Başkanımız İsmail Koncuk, “Adeta Orta çağ döneminde ki engizisyon mahkemeleri anlayışıyla ülke yönetme arzusu var ama hala utanmadan bir sürü yalanın arkasına saklanarak insanlarımız aldatılmaya çalışılıyor” dedi. Koncuk, “Daha düne kadar İslam ülkelerine model olarak gösterilen ülkemizin model olmaktan çok uzaklaştığını gördük. Gönülden gelmeyen sözlerle demokrat olunmaz, vatanseverde olunmaz. Yaşanan tüm bu olaylar herkesin asaletini de ortaya koyan olaylardır. Bu olayların sorumlusu bizler değil, ayakkabı kutularında milyon dolarları saklayanlardır. İleri demokrasi, model ülke Türkiye söylemleri hani nerede?
Artık bu ülkede hırsızı gören suçlu, hırsız suçsuz duruma gelmiştir. Böylesine arsızlığın, utanmazlığın yaşandığı bir dönem hatırlamıyorum. Adeta Orta çağ döneminde ki engizisyon mahkemeleri anlayışıyla ülke yönetme arzusu var ama hala utanmadan bir sürü yalanın arkasına saklanarak insanlarımız aldatılmaya çalışılıyor. Demokrasi, insan hakları gibi ağızlarında olan tüm sözlerin değerlerini yitirdiğini biz zaten çok iyi biliyorduk ama gelinen noktada işte takke düştü, kel göründü. İktidar artık sadece iç dünyamızda değil, dış dünyada da itibar kaybeden bir konuma gelmiştir.
Avrupa Birliği Venedik Komisyonu Başkanı HSYK ile ilgili çalışmaların devam etmesi durumunda AB ile görüşmelerin iptal edileceğini söylüyor. HSYK ile ilgili kanun düzenlemesi TBMM’de yapılıyordu, Cumhurbaşkanı imzalamam dedi ve Anayasa değişikliği istedi. Madem Anayasa değişikliği gerektiren bir durum söz konusu ise sen bunun Anayasaya aykırı olduğunu bile bile neden Meclis komisyonlarına getiriyorsun. Böyle şey olabilir mi?” dedi.
KONCUK: İŞ GÜVENCEMİZİ KİM ALMAYA ÇALIŞIRSA O BİZİM EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZDIR
Ülkede yaşanan olayların neticesinde en büyük acıyı kamu çalışanlarının, esnafın, çiftçini, emeklinin yaşayacağını belirten genel Başkan İsmail Koncuk, “Bizim İsviçre bankalarında hesaplarımız yok, bizim Türkiye’den başka yaşayacağımız vatanımız yok” dedi. Koncuk, Biz kökleri ve kaynağı bu ülke olan bir sivil Toplum örgütü olarak bunları seyretmeyeceğiz ve tepkilerimizi koyacağız koyuyoruz. Bu ülkede olaylar bu şekilde devam ederse bunun en büyük acısını kamu çalışanları yaşayacaktır, çiftçimiz, esnafımız, emeklimiz yaşayacaktır, bizim İsviçre Bankalarında hesaplarımız yok. Bizim yerleşecek başka bir ülkemiz, başka bir Türkiye’miz de yok.
Sizlerin her birine büyük görevler düşüyor. Sayın Başbakan Pakistan dönüşü uçakta gazetecilere ne diyor, “Ah şu 657 yok mu, o kanun yüzünden polislerin işine son veremiyoruz. Bunlar bir fabrikada çalışsaydı verirdik kıdem ve ihbarını kapının önüne koyardık. Şimdi aklımız başımıza geldi 657’yi değiştireceğiz” diyor. Başbakan 2 milyon 600 bin kamu çalışanını alenen tehdit ediyor. Bu iktidara oy versin ya da vermesin tüm kamu çalışanları bu iktidarla birlikte iş güvencelerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Cumhuriyet tarihi boyunca en önemli kazanımımız devlet memurluğu sıfatımızdır, buna bağlı olarak iş güvencemizdir, bunu kim almaya çalışırsa o bizim en büyük düşmanımızdır, hasmımızdır” diyerek tekrar Genel Kurulun başta kamu çalışanlarına, ülkemize ve camiamıza hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
BOZYEL: TÜRKİYE KAMU-SEN’İN HASSASİYETLERİ TÜM KURUM KURULUŞLARA ÖRNEK OLMALI
Türk Enerji-Sen’in 5. Olağan Genel Kurulunda konuşan MHP Genel Sekreter Yardımcısı Abbas Bozyel’de Genel Kurulun hayırlara vesile olmasını dileyerek sözlerine başladı. Bozyel, “Ülkemiz çok yoğun, gelecekle ilgili hepimizi kaygılandıran sisli bir ortamın içindedir. Vatan topraklarımız, devletimiz ve irademiz elimizin altında kayıp gitmektedir. Bu yaşananları örtbas etmek için her gün yeni ve suni gündemler üretilmektedir.
Bu topraklar üzerinde yüz yıllardır çeşitli hesaplar yapılmış ama hepsi bertaraf edilmiştir. İşte bugün yine bu oyunlardan birine şahitlik ediyoruz. Dün mütareke basını vardı bugün müzakere basını var, dün Ermenistan ve Kürdistan kurmak isteyenler bugün adına BOP denilen yeni bir oyunla karşımızdadırlar ama o gün milli mücadele kahramanlarından nasıl tokat yedilerse bugünde aynısını yaşayacaklardır. Türk milleti, ya bu topraklardan gideceksiniz ya da bu topraklarda yok edileceksiniz diyen bir ideolojinin hedef tahtası halindedir.
İşte tüm bu olaylar karşısında bir Sivil toplum Örgütü olarak bu ülkenin milli değerlerini kararlılıkla savunan Türkiye Kamu-Sen son derece önemli bir misyon üslenmektedir. Bu konfederasyonun ülke menfaatleri konusunda gösterdiği hassasiyet tüm kurum ve kuruluşlara örnek olmalıdır. Ben Türk Enerji-Sen 5. Olağan Genel Kurulunun tüm ülkemize, milletimize ve kamu çalışanlarına hayırlı olmasını diliyor hepinizi saygı ve sevgi ile selamlıyorum” diyerek sözlerini noktaladı
Türk Enerji-Sen 5. Olağan Genel Kurulu yapılan konuşmaların ardından Genel Kurul gündemine göre devam ederken, yarın yapılacak olan seçimlerin ardından Yönetim kurulu belirlenecek.