Bilindiği üzere kamu görevlileri için Zorunlu Bireysel Emeklilik hükümleri 1 Nisan 2017 tarihi itibarı ile yürürlüğe girdi
Bilindiği üzere kamu görevlileri için Zorunlu Bireysel Emeklilik hükümleri 1 Nisan 2017 tarihi itibarı ile yürürlüğe girdi. Buna göre kamu görevlilerinin maaşlarının emekli keseneğine esas tutarlarının %3’ü kadarlık kısmı her ay bireysel emeklilik sistemine aktarılacak. Memurlar maaşlarını her ayın 15’inde aldıkları için maaşlarından ilk kesinti bu ayın 15’inde yapılacak.
Hatırlanacağı gibi Çalışanların İşverenleri Aracılığıyla Otomatik Olarak Emeklilik Planına Dahil Edilmesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik”in yürürlüğe konulması; Başbakan Yardımcılığı (Hazine Müsteşarlığı)’nın 18/11/2016 tarihli ve 32665 sayılı yazısı üzerine, 28/3/2001 tarihli ve 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun ek 2nci ve geçici 2nci maddelerine göre, Bakanlar Kurulu’nca 1/1/2017 tarihinde kararlaştırılmıştı.
Uygulamaya ilişkin olarak çıkarılan Yönetmeliğin 7nci maddesinin 2nci paragrafında ise memurlar için emekli keseneğine tabi aylık tutar üzerinden bireysel emeklilik katkı payı hesaplanması hükme bağlanmıştı. Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi yaptığı hesaplama ile yapılacak zorunlu kesinti dolayısıyla memur maaşlarında Nisan ayının 15’inden itibaren kamu görevlilerinin emekli keseneğine esas maaşlarına bağlı olarak değişen tutarlarda düşüş yaşanacağını hatırlattı.
Buna göre 15 Nisan’da 8inci derecenin 3üncü kademesindeki bir hizmetinin maaşından 60 TL,
9uncu derecenin 1inci kademesindeki bir öğretmenin maaşından 62 TL,
3üncü derecenin 2nci kademesindeki bir memurun maaşından 65 TL,
2nci derecenin 1inci kademesindeki bir öğretmenin maaşından 79 TL,
1inci derecenin 4üncü kademesindeki bir müdürün maaşından 80 TL,
1inci derecenin 1inci kademesindeki bir avukatın maaşından 81 TL,
4üncü derecenin 3üncü kademesindeki bir sağlık memuru, hemşire ya da ebenin maaşından 82 TL,
8inci derecenin 3üncü kademesindeki bir pratisyen doktorun maaşından 91 TL,
1inci derecenin 4üncü kademesindeki bir mühendisin maaşından ise 100 TL aylık bireysel emeklilik katkı payı kesintisi yapılacak. Memurların ele geçen maaşları da bu kesintiye bağlı olarak azalacak.
İSMAİL KONCUK: ZORUNLU KESİNTİYE KARŞIYIZ. ÇALIŞANLAR OLMAYAN PARANIN NERESİNDEN TASARRUF YAPSIN?
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk konuya ilişkin olarak yaptığı değerlendirmede istek dışı kesintiye karşı olduklarını yineleyerek “Aslında bu uygulama bile ülkemizde standart emekli maaşlarının düşük olduğunu ortaya koymaktadır.” dedi.
Türkiye’de genel itibarı ile ücret seviyelerinin nominal olarak Avrupa ve gelişmiş ülkelerin 3’te biri ile 4’te biri seviyelerinde, satınalma gücü paritesine göre ise yarı yarıya daha düşük olduğunu belirten Genel Başkan, “Kamu görevlilerimiz, emeklilerimiz ve vatandaşlarımızın büyük çoğunluğu aylık hayati ihtiyaçlarını bile karşılayacak seviyede maaş alamıyorlar. Bu nedenle de tasarruf yapma imkânları yok. Zaten ülkemizde banka mevduatlarının toplam tutarının %90’a yakını belli kişilere ait. Yani vatandaşlarımızın tasarruf yapma gibi bir şansları yok ve yapamıyorlar. Harcamalarını ve yatırımlarını borç ve kredi yoluyla sağlıyorlar. Memurlarımızın büyük bir kısmı bu ay itibarı ile bir üst vergi dilimine geçerek 5 puan fazla gelir vergisi ödeyecekler. Ayın 15’inde yapılacak zorunlu BES kesintisi de eklendiğinde memurların maaşlarında hatırı sayılır bir düşüş yaşanacak. Bu nedenle şimdiden memurlarımızı harcamalarını buna göre yapmaları konusunda uyarıyoruz.
Zorunlu bireysel emeklilik sistemi, ülkemizdeki tasarruf oranını artırmaya yönelik bir uygulama olarak karşımıza çıkıyor ancak zaten geçim darlığı içindeki çalışanların büyük çoğunluğunun, maaşlarında yaşanacak düşüşler dolayısıyla ikinci ayın sonunda sistemden çıkma ihtimali yüksek. Eğer ülkemizde tasarruflar artırılmak, emeklilikte gelirler yükseltilmek isteniyorsa öncelik maaş, emeklilik ve vergi politikalarının iyileştirilmesi ve gelir dağılımında adaletin sağlanması olmalıdır. Elinde harcamalarından geriye parası kalan vatandaşımız zaten tasarruf yapar ama olmayan bir şeyin tasarruf edilmesi imkânsızdır.” dedi.