Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ankara Şubesi 4 Şubat 1999’da Çin Hükümeti tarafından yapılan ve tarihe Gulca katliamı olarak geçen olayları Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği önünde yaptığı eylemle protesto etti
Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ankara Şubesi 4 Şubat 1999’da Çin Hükümeti tarafından yapılan ve tarihe Gulca katliamı olarak geçen olayları Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği önünde yaptığı eylemle protesto etti.
EFENDİGİL:O GÜN DÜŞEN ATEŞ HALA GÖNÜLLERİMİZİ YAKMAKTADIR
Türkiye Kamu-Sen’inde destek verdiği ve yoğun katılımın olduğu protesto eyleminde bir konuşma yapan Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği Ankara Şube Başkanı Hayrullah Efendigil, “Gulca katliamının üzerinden yıllar geçse de o gün gönüllerimize düşen ateş bugün hala bizleri yakmaktadır” dedi.
Çin’in kızıl cellatlarının Gulca’yı o gün kana boyadıklarını ifade eden Efendigil, “4 Şubat 1997 günü Ramazan ayının sonlarında idrak ettiğimiz Kadir gecesi münasebeti ile Uygur Türk’ü kadınlarımız toplanmış ibadet ve Kadir gecesini idrak ile meşgulken Çinli polisler suçları yalnızca ibadet etmek olan bu masum kadınların, annelerimizin bulunduğu yere baskın düzenlemiş ve kadınları zorla tutuklamak istemiş ve bu haksızlığa direnen annelerimiz Çin güvenlik güçlerinin açtığı ateş neticesinde şehit olmuş sağ olanları ise tutuklanmıştır. Bu zorbalık kısa süre de Gulca şehrinde infiale neden olmuş sokaklar bir anda tutuklanan ve şehit olan kadınlarımızın akraba ve komşuları ile dolup taşmıştır. Bir anda milli bir direnişe dönüşen sokak gösterilerine Çin yönetimi her zaman ki zorbalığı ile müdahalede bulunmuştur. Öyle ki Gulca Ayaklanmasının yeni bir katliama dönüşmesine sadece birkaç günlük zaman dilimi yetmiştir. Gulca’da ve Doğu Türkistan’da yaklaşık yüz bin insan tutuklanırken olayların gerçekleştiği 4 şubat gecesi sadece 400 Müslüman Uygur Türk’ü Çin güvenlik güçlerinin silahlarından çıkan kurşunlarla hayatını kaybetmiştir. Takip eden günler de ise sayısı binlerle ifade edilen idamlar gerçekleştirilmiştir.” Dedi.
Çin yönetiminin 1949’da işgal ettiği Doğu Türkistan topraklarında at koşturmak istediğini belirten Hayrullah Efendigil, “Çin yönetiminin yaptığı zulmün karşında kimse yok sanılmasın. Aynı millet ve dinin mensupları olarak Çin’in gerçekleştirdiği katliamların karşında muhatap Türkiye olmuş ve olaylara bir şekilde müdahil olmuştur. Bu 4 Şubat 1997 gerçekleşen Gulca Katliamında da öyle iken 5 Temmuz 2009 da Urumçi’de gerçekleşen katliamda da böyle olmuştur.” İfadelerini kullandı.
Hayrullah Efendigil, 2010 yılından beridir Türkiye ve Çin arasındaki ilişkilerin ivme kazandığını, 2012 yılının Türkiye’de “Çin Kültür Yılı” 2013 yılınınsa Çin’de “Türkiye Kültür Yılı” olarak kutlandığını dile getirdi. Efendigil, Çin’in Türkiye’de 600’e yakın etkinliği rahatlıkla yaptığını ifade ederken, Çin’de Türk bayrağının sembollerinden ay ve yıldızla işlenmiş takılar ile yine ay yıldız motifli giysiler ile sokakta dolaşanların sorgulandığını belirtti.
Mazlum Doğu Türkistan halkının yaşadıklarına Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milletinin gereken cevabı vereceğini kaydeden Efendigil, “Bu gün Gulca için, Doğu Türkistan için çarpan kalbimiz ve hürriyete olan inancımız her geçen gün daha güçlenmektedir. Çin her ne kadar süper güç olsa da durdurulmaz sanılsa da sonu Sovyet Rusya’dan pekte farklı olmayacaktır. Necip Fazıl Kısakürek’in şiirinde söylediği gibi “Yarın, elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir!” diyerek sözlerini noktaladı.
DEMİRCİ:ÇİN DEVLETİ TAM ANLAMIYLA SOYKIRIM YAPMAKTADIR
Protesto eyleminde Türkiye Kamu-Sen ve Türk Dünyası İnsan Hakları Derneği adına söz alan Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci ise, Çin’de uygulanan insan hakları ihlallerinin uluslar arası mevzuatlar dikkate alındığında tam anlamıyla bir soykırım olduğunu söyledi. Demirci, “Çin devleti orada yaşayan Müslüman Türk halkına nüfus kontrolü, buna bağlı kısırlaştırma, dini inançlarını yasaklama, örf, adet ve gelenek ve göreneklerini yasaklama, asimilasyon ve hatta sadece Müslüman ve Uygur oldukları için hapsetme ve öldürme yollarını sistematik olarak uygulamaktadır. Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Soykırımı Önleme Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi dikkate alındığında Çin Hükümetince yapılan bu uygulamalar tam anlamıyla bir soykırımdır. Çin devletinin ürettiği malların ülkemiz piyasalarında cirit attığı bu dönemde, Çin’de ise ay yıldızlı bir figürü taşıyan bir insana derhal soruşturma açıldığı şartları dikkate alınırsa Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti Çin ile olan ilişkileri derhal gözden geçirmelidir. O nedenle Başbakan ve Hükümet yetkilileri Filistin’de ve Suriye’de baskı görenlere gösterdikleri hassasiyetin aynısını Doğu Türkistan’daki kardeşlerimize de göstermelidirler. Bizler Gulca’yı unutmadık ve bundan sonraki yıllarda da unutmayacağız.” dedi.
Yapılan basın açıklamasının ardından Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği önüne siyah çelenk bırakıldı.
Doğu Türkistan Kültür ve Dayanışma Derneği’nin gerçekleştirdiği eyleme Türk Diyanet Vakıf-Sen Genel Başkanı Nuri Ünal, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türk Haber-Sen Genel Başkanı İsmail Karadavut, Türk Emekli-Sen Genel Başkanı Osman Özdemir, Genel Merkez yöneticileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.