TÜRKİYE KAMU-SEN'DEN MECLİS PARTİ GRUPLARINA MEKTUP
Türkiye Kamu-Sen harcırahlar konusunda kamu çalışanlarının mağdur olmaması için harekete geçti
TÜRKİYE KAMU-SEN'DEN MECLİS PARTİ GRUPLARINA MEKTUP
Türkiye Kamu-Sen harcırahlar konusunda kamu çalışanlarının mağdur olmaması için harekete geçti. Harcırah Kanunu'na ilişkin yapılan son değişikliğin ardından ortaya çıkan hukuki süreçte, memurların mağduriyet yaşamamaları için siyasi parti meclis gruplarına mektup gönderildi. Mektupta kendi isteğiyle tayin olan memurların İSTİSNASIZ harcırah alabilmelerine imkan tanıyacak yasal düzenleme yapılması istendi.
Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri ve Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş ile Genel Mali Sekreter ve Türk Sağlık Sen Genel Başkanı Önder Kahveci'nin imzasını taşıyan ve AKP; CHP ve ANAP meclis gruplarına gönderilen mektupta şöyle denildi:
T.B.M.M
..... Grup Başkanlığına
Bilindiği üzere; 12.08.2003 tarihinden önce harcırahlara ilişkin düzenlemeler bütçe kanunları ile yapılmıştır. Bütçe kanunlarında yapılan bu düzenlemeler; düzenlendikleri yıl itibariyle, o yıl içerisinde Anayasa Mahkemesince iptal edilmiştir.Yine en son Anayasa Mahkemesi, 26.11.2005 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan, 2004/54E ve 2005/24K sayılı kararı ile 6245 Sayılı Harcırah Kanunu'nun 10. maddesinin 1. bendine, 4969 sayılı yasa ile eklenen "kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere" ibaresini anayasanın 2 ve 10. maddelerine aykırı olduğu gerekçesi ile iptal etmiş ve iptal gerekçesinde aşağıda belirtilen hususlar önemle vurgulanmıştır;
"......Anayasa'nın 2. maddesinde, Türkiye Cumhuriyeti'nin sosyal bir hukuk devleti olduğu belirtilmiştir. Bu maddede belirtilen sosyal hukuk devleti, temel hak ve özgürlükleri en geniş ölçüde gerçekleştiren ve güvence altına alan, toplumsal gerekleri ve toplum yararını gözeten, kişi ve toplum yararı arasında denge kuran, toplumsal dayanışmayı en üst düzeyde gerçekleştiren, güçsüzleri güçlüler karşısında koruyarak eşitliği, sosyal adaleti sağlayan, çalışma hayatının gelişmesi için önlemler alarak çalışanları koruyan, sosyal güvenlik sorunlarını çözmeyi yüklenmiş, ülkenin kalkınmasıyla birlikte ulusal gelirin sosyal katmanlar arasında adaletli biçimde sağlanmasını amaç edinmiş devlettir. Güçsüzleri güçlülere ezdirmemek ilkesi, herkesi, bu arada çalışanları, emeklilerle yaşlıları, durumlarına uygun düzenlemelerle, sağlıklı, mutlu ve güven içinde yaşatmayı gerektirir.
Nakil işlemi sonucunda, görev yeri değişen kamu görevlilerinin, maddi açıdan belli bir külfetle karşı karşıya kalmaları ve bu külfetin, kamu hizmetinin yürütülmesinden kaynaklanması nedeniyle, isteklerine dayalı olarak nakledilmiş bile olsalar, söz konusu külfetin kamuca karşılanması icap ettiğinden, iptali istenilen kural, Anayasa'nın 2. maddesiyle bağdaşmamaktadır.
Öte yandan, Anayasa'nın 10. maddesindeki "Kanun önünde eşitlik ilkesi" hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Bu ilkeyle, aynı durumda bulunan kimi kişi ve topluluklara ayrı kurallar uygulanarak yasa karşısında eşitliğin çiğnenmesi yasaklanmıştır.
Kendi yazılı talepleri üzerine nakledilen kamu görevlileri ile re'sen nakledilen kamu görevlilerinin, nakil işleminin hukuksal niteliği yönünden ve yer değiştirmeye bağlı olarak ödenen harcırah bakımından, aynı hukuksal konumda oldukları kuşkusuzdur. Aynı hukuksal konumda olanlar arasında farklı kurallar öngörülmesi Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırılık oluşturur."
Ancak; Anayasa Mahkemesi kararı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmeden önce;6245 sayılı kanunun 10. maddesi; 27/04/2005 tarih ve 25798 sayılı R.G.de yayımlanan 5335 sayılı Kanunun 4. maddesi ile; "Zorunlu yer değiştirme, sınav, sağlık sebepleri ve eş durumu (bu madde uyarınca sürekli görev yolluğu almaya hak kazananların eşlerinin atamaları) dışında kendi yazılı talepleri üzerine gönderilenler hariç olmak üzere;" şeklinde yeniden düzenlenmiştir.
Bu yeni düzenleme ile kendi isteği ile atananlara; birkaç durumda istisnai olarak harcırah ödenmesine hükmedilmekte, bu istisnaların dışında kalanlara ise bu imkan tanınmamaktadır. Düzenleme bu haliyle de yukarıda belirtilen Anayasa Mahkemesi Kararı gerekçelerine aykırılık içermekte olup, Anayasa Mahkemesince iptal edilme ihtimali yüksektir.
Ancak; yargısal süreç tamamlanıncaya kadar binlerce kamu çalışanı harcırah imkanından yararlanamayacak ve bu statüde olanların mağduriyetleri artarak devam edecek, anayasa mahkemesinin kararının yayımdan sonra ise; Anayasa mahkemesi kararlarının geriye yürümemesi nedeniyle; harcırah hakkının yeniden talep edilmesi imkanı zorlaşacaktır.
Yukarıda belirtilen nedenlerle; Anayasa Mahkemesi kararı gerekçesi bakımından açıkça hukuka aykırılık içeren bu düzenlemenin ortadan kaldırılarak, kendi isteği ile tayin olunanların istisnasız olarak harcırah alabilmesine imkan tanıyacak yasal düzenlemenin yapılması hususunda, gereğini konfederasyonumuz adına saygılarımızla arz ve talep ederiz.
Önder KAHVECİ Fahrettin YOKUŞ