Kamu Personeli Danışma Kurulu 2015 yılı Mart ayı toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleştirildi
Kamu Personeli Danışma Kurulu 2015 yılı Mart ayı toplantısı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı'nda gerçekleştirildi.
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında toplanan danışma kurulu toplantısında, memur konfederasyonları ve kamu işveren kurulu üyeleri bir araya geldi.
Toplantının açılışında bir konuşma yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Kamu Personeli Danışma Kurulu Mart ayı toplantısının tüm çalışanlara hayırlı olmasını diledi. Çelik, “KPDK Mart ayı toplantısına hoş geldiniz. KPDK sorunların ortak akılla ele alınmasını sağlayan önemli bir platformdur. Birçok sorunun çözümünü bu toplantılarda yapılan çalışmalarla başardık. Bu Ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme edinilen deneyimlerle çok daha başarılı olacaktır. Toplu sözleşme hükmü olan yedi konu bu toplantılarda sonuçlandırıldı. Toplu sözleşme hükmü olmayan ama gerçekleştirilemeyen hükümler var mesela bir derece verilmesi ya da disiplin affı gibi, bu konulardaki çalışmalar Devlet Personel Başkanlığınca halen sürdürülmektedir. Emekliler ve çalışanları enflasyona ezdirmedik. Bu toplu sözleşme döneminde kamu çalışanlarının beklediği sorunları bir bir çözme gayretinde olacağız. Tekrar toplantımızın hayırlı olmasını diliyor, başarılar diliyorum" dedi.
KONCUK: İŞ GÜVENCESİNİN AYNEN DEVAM EDECEĞİ HÜKÜMETÇE AÇIKLANMALIDIR
Kamu Personeli Danışma Kurulu toplantısının açılışında konuşma yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, bu toplantılarda alınan birçok kararın uygulanmadığını ve bu kararların bir an önce hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi. Koncuk, "KPDK'yı son derece önemli toplantılar olarak gördük ama aradan geçen sürede kararların hayata geçmesi noktasında sıkıntılar yaşandığına şahit olduk. Bu toplantıların daha ciddi sonuçlar doğurmasını isterdik ama onlarca karar ne yazık ki havada kaldı. Elbette sadece sayın Bakanla bu iş bitmiyor ama biz kendisinin gayretlerini biliyoruz.
Burada mutabakata varıldığı halde 4/C'ye kadro kararı hala hayata geçmedi. Kamudaki 23 bin bin 4/C'li sayısı daha da artacak gibi görünüyor. Yatağan'daki özelleştirme bu sayının daha da artacağına en iyi örnektir. 4/C'lilerle ilgili bölük pörçük iyileştirmeler yapılması 4/C gibi bir insanlık ayıbı olan bu durumu haklı göstermemektedir. 7 Haziran öncesinde artık 4/C'lilere kadro verilmeli, kamuda vekil, geçici, sözleşmeli gibi farklı statülerde istihdamdan vazgeçilerek kadrolu ve sürekli istihdama dayanan iş güvenceli çalışma esas olmalıdır. Sayın Başbakan dün, "Taşeron sistemini çözeceğiz" dedi 4/C’ye ilişkin olarak ne yapacaklarını da açıklamalıdırlar. 4/C’lilere yönelik bir husumet mi var bunu anlamakta güçlük çekiyoruz. Benzeri işleri yapanların farklı hukuki normlara tabi tutulması izah edilemez.
Kamu çalışanlarına 2014 yılı için enflasyon farkı ödenmedi. Memurlar için 2014 yılı çok zor bir yıldı ve 123 TL ile yılı kapattık. 2015 yılında yüzde 3 + 3 zamla yetinmek zorunda kamu çalışanları, bu kabul edilemez. Biz Türkiye Kamu-Sen olarak memur ve emeklilere yüzde 12 ek zam yapılmasını istiyor ve bunu söylemeye de devam ediyoruz, edeceğiz. Kamu çalışanları geçinme aczi içindedir. Dolar patlamış, ekonomik sıkıntılar baş göstermiş, alım gücü azalmıştır. Bu ek zam mutlaka yapılmalıdır.
Ekonomik sıkıntıların yanında şimdi de memurların iş güvencelerine yönelik bir saldırının olduğunu görüyoruz. İş güvencesiyle oynanmayacağı, devlet memurluğu kanunun aynen devam edeceği hükümetçe açıklanmalıdır. Cumhurbaşkanı'nın açıklamaları bizleri rahatsız ediyor. Dünyanın her ülkesinde iş güvencesi vardır, Devlet Personel Başkanlığı'nın internet sitesine bakarsanız bunu görebilirsiniz. Kamu çalışanları bu söylemlerden rahatsızdır. Bizde bu açıklamaları kabul etmiyoruz. Bu nedenle, 4 Nisan' da iş güvencemize dokunmayın diyeceğiz. Biz kamu çalışanlarının haklarını kaybetmesini istemiyoruz ve tepkimizi de ortaya koyacağız. Hükümetin iş güvencesi konusundaki düşüncelerini net bir şekilde ortaya koymasını bekliyoruz.
Kamuda ciddi rahatsızlıklar var. Öğretmen alımı yetersiz, 400 bin İ.İ.B.F'li işsiz, KPSS'ye giren milyonlar hayatta bir yol bulmaya çalışıyor. Türkiye bu anlayışla yola devam ederse sosyal patlamalar ne yazık ki ortaya çıkacaktır. Gençlerimiz işsiz kalmamalıdır.
Bu masada defalarca konuşulan 2005 yılından sonra göreve başlayan memurlara bir derece verilmesi, disiplin affı, tüm ek ödemelerin emekliliğe sayılması, KİT'lerde II sayılı cetvele tabi olarak çalışan personelin ve üniversite mezunu kamu işçilerinin memur kadrolarına atanması , bununla birlikte kalkınmada öncelikli bölgelerde çalışanlara mahrumiyet yeri ödeneği verilmesi, 4/C'li personelin de ek ödemelerden faydalandırılması, öğretmen, sağlık çalışanı, zabıta gibi şiddete uğrayan kamu görevlilerinin korunması ve bu kamu görevlilerine tazminat ödenmesi, mülakat sınavlarında yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi ve mülakat sınavlarının kamera ile kaydedilmesi, fazla çalışma süreleri ile ücretlerinin yeniden değerlendirilmesi, nöbet tutan tüm personele nöbet ücreti ödenmesi, doğal afetlerde hayatını kaybeden personele emeklilik hakkı verilmesi, yurt dışında görev yapan personele verilen tazminatların artırılması, koruma ve güvenlik personelinin sorunlarının çözülmesi, Türk Silahlı Kuvvetlerinde ve Emniyette görev yapan sivil personelin, çalışma süreleri, mesai ücretleri, görevden uzaklaştırma yetkisi ve disiplin gibi konularda memurlardan farklı bir mevzuata tabi olmalarına son verilerek, 657 sayılı Kanundaki istisna maddelerinin kaldırılması, özür grubu tayinleri ve aile bütünlüğünün korunması konusunda çalışma yapılması, gibi birçok husus hayata geçmelidir. Elbette bundan sonrada bu konuları gündeme getirmeye devam edeceğiz.
Okullarda nöbet tutmuyoruz, okullarda ciddi bir güvenlik açığı var, ama hala basit bir düzenlemeyle ek ders esaslarında bir değişiklik yapılarak nöbet ücreti verilmesi zor değildir. Milli Eğitim Bakanı, Maliye Bakanı ve Çalışma Bakanının çözüm üretmesi gerekmektedir.
İşçiyken memur statüsüne geçenlerin ikramiyeleri ödenmiyor, bu toplantıda da bu konuda bir karar çıkmasını diliyorum.
Bütün hizmet kollarında problemler olduğu açıktır. Çok önemli problemleri çözemedik, mesela çerçeve yönetmelik. Burada bazı maddeler var, mesela eşi özel sektörde çalışıyorsa 3 yıl kesintisiz sigorta ödemesi lazım. Birçok kurum bunu yerine getiremiyor, bu ciddi problemdir. Aile bütünlüğü sağlanamıyor. Bu madde mutlaka değiştirilmelidir. Şayet bu sıkıntılar giderilmez ise, ileride çok ciddi sıkıntılar yaratacaktır.
AFAD çalışanlarının, sağlık çalışanlarının problemleri hala devam ediyor, bir sistem oluşturulmadı, keyfilikler aynen devam ediyor. Bu sorunların çözümü için adımlar atılmalı.
Hizmetli memurların görev tanımları yok. Her türlü iş bu insanlara veriliyor. Yıllardır bu sıkıntıyı dile getiriyoruz ama bir türlü sonuç alınamıyor.
Kamuda maalesef ciddi kamplaşma var. Bu durum ülkemizin geleceği bakımından kaygı vericidir. Sendikalar arası mücadelede idare taraf olmamalıdır. Bu, huzursuzluğu beraberinde getirir. Bunlar düzeltilebilir şeylerdir. Kim hak ediyorsa, liyakatli, kabiliyetli insanların görevde olduğu bir ülke olmalıyız. Tüm sendikaları kamuda huzuru sağlama adına gayret göstermeye çağırıyorum. Türkiye'de korku ortamı oluşturuldu, bu bizi iyi yere götürmez.
Bu korku ortamına örnek olarak stajyer öğretmenleri vermek mümkündür. Öğretmenlerin stajyerliklerin kaldırılması noktasında “Bize üye olmazsan stajyerliğin kaldırılmaz" diyor bir sendika, böyle şey olmaz. Bu insanlar hayata bu korkuyla başlayacak. Bunların çözümü bulunmalıdır. Kamuya huzur ve barışın gelmesi lazımdır. Alın teri ve hakkın teslim edildiği bir dönemi kurgulamamız lazım, bu gelecek nesillere bizim borcumuzdur.
Birkaç yıldır beraberce toplu sözleşme yapıyoruz, birçok mesaimizi birlikte harcadık. Sayın Bakana çalışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Faruk Çelik dönemi diyaloğun olduğu bir dönemdir. Bundan sonraki hayatınızda başarılar diliyorum. Devlet Personel Başkanlığı ile de iyi bir çalışma ortamımız var, onlara da teşekkür ediyoruz. Sendikacılık önemli bir olgudur. Bundan sonra daha da önemli olacaktır. Sendikacılığı literatüre de uygun yapmak gerekir. Rica ve minnetle sendikacılık olmaz. Türkiye Kamu-Sen'in sendikacılık anlayışı diyalogdan yanadır ama bunun yanında her alanda da ve her zeminde de sendikacılığı yaparız. KPDK toplantımızın hayırlı sonuçlar vermesini yüce Allah'tan niyaz ediyorum. Kamu çalışanlarına ve gençlerimize güzel bir gelecek temenni ediyorum." dedi.
Konuşmasının ardından Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge merkezi tarafından hazırlanan raporu heyete sunan Genel Başkan, bu dönem milletvekili adayı olamayacak olan Bakan Faruk Çelik’e bundan sonraki hayatında başarılar diledi.
Toplantıda, alınan kararların takip edilmesi ve Kamu Personeli Danışma Kuruluna iletilen taleplerin tasnifi için bir sekretarya oluşturması kararlaştırıldı. Bir dahaki toplantı Ağustos ayında gerçekleştirilecek toplu sözleşme görüşmelerinin ardından bu yılın Kasım ayında gerçekleştirilecek.
RAPORA ULAŞMAK İÇİN TIKLAYINIZ