Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Başkanı Halit Önük, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen Taşeron çalışanlarının Temsilcileri Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’u ziyaret etti
Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Başkanı Halit Önük, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Türkiye’nin dört bir yanından gelen Taşeron çalışanlarının Temsilcileri Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’u ziyaret etti.
HALİT ÖNÜK: TÜRKİYE KAMU-SEN’E MİNNETTARIZ
Türkiye Kamu-Sen Genel Dış İlişkiler Sekreteri ve Türk Tarım Orman-Sen Genel Başkanı Ahmet Demirci ve Türkiye Kamu-Sen Genel Sosyal İşler Sekreteri, Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin Deniz’in’de hazır bulunduğu ziyarette konuşan Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Başkanı Halit Önük, taşeron çalışanların sorunlarının çok ciddi boyutlara ulaştığını belirterek, bu çerçevede Türkiye Kamu-Sen’in bugüne dek verdiği desteklerden memnuniyet duyduklarını ifade etti. Kamuda çalışan taşeron sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Önük, sorunun çözülmesi adına atılan adımları yakından takip ettiklerini söyledi.
KONCUK: TAŞERON SİSTEM BİTMELİ VE ÇÖPE ATILMALIDIR
Kamu Taşeron Çalışanları Platformunun ziyaretinden mutluluk duyduğunu belirten Genel Başkanımız İsmail Koncuk ise, “Türkiye Kamu-Sen olarak taşeron konusunu kimse gündeme taşımazken biz sürekli olarak gündemde tuttuk. Herhangi birileri için değil, gerçekten bu sistem bir sömürü düzeni olduğu için hep itiraz ettik. Görevde yükselme, tayin ve terfi hakkı olmayan, yarınından emin olmayan gençlerin maalesef sömürüldüğü bir sistemdir taşeron sistemi. Biz sık sık taşeron işçi melesini, 4-C’li kardeşlerimizin sorunlarını, kamuda yaşanan diğer bütün sorun ve sıkıntıları gündeme getiriyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak bu konuyu sahipleniyoruz. Gençlerimizi esir alan bir sömürü düzeninin artık yıkılması gerek.
Geçtiğimiz günlerde İstanbul’daki ILO toplantısında sayın Bakan’la bir araya geldiğimizde konuyu yine gündeme getirdim. Sayın Bakan’a, “Taşeron konusunu yine daha önceki açıklama paralelinde çözeceksiniz bu bir çözüm değil” dedim. Taşeron konusu öyle çözülmeli ki, taşeronlar memnun olmalı, bundan sonra da getirilen sistemle, işte 4-E demiştik biz buna. Maliye Bakanı Naci Ağbal, bu konu daha önce gündeme geldiğinde “Bu sistemle kamuya eleman alınmaya devam edecek…” demişti. Getirilen sistem zaten sıkıntılı, performansına bakılacak, sınava alacağız vs. gibi şeyler söylendi. Şimdikinden daha beter bir sistem haline dönecek o zaman. Bunu ifade ettim sayın Bakan’a ve dedim ki, “Böyle bir sistem gelecekse hiç getirmeyin. Toplumun başına bela olacak yeni bir kara delik oluşturmasın” dedim.
Tabii 15 yıldır taşeron sistemi bu hale getirenler belli. Bu konu mutlaka çözülmeli. Bir önceki Çalışma Bakanı sayın Müezzinoğlu, referandum sürecinde, “Taşeron problemi bizim problemimiz” dedi, daha sonra yapılan KPDK toplantısında kendisine, “Kurduğunuz cümleler güzel ama formülünüz nedir?” diye de sormuştum, ancak bir formül açıklamadı.
Kamuda sayıları 1 milyonu bulan, belediyeler ve özel sektörle rakamın 2 milyonun üzerine çıktığı taşeron çalışan tamamen İktidarın sorumluluğudur, gereği yapılmalıdır.
Gençlerimiz için tehlike taşeron sistemdir ve devam ederse tüm gençlerimiz KPSS'yi kazansa da taşeronlaşma tehdidi altında olacaktır. Geçmişte sistem daha kurgulanırlarken "Bize üye olmazsan işin zor" diyenler unutulmamalıdır. Burada esas olan üyelik değil, bu sömürünün sonlanmasıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak bu ülkenin evlatlarının taşeronlaşma gibi insanlık dışı sistemi hak ettiğini düşünmüyor ve bu sebeple mücadele ediyoruz. Kurgulanacak sistemi de yakından takip ederek, gerekli tepkileri oluşturacağımızdan hiç kimsenin kaygısı olmasın. Söylediğim gibi, bu bir sömürü düzendir. Bu düzen bitmeli ve bu sistem çöpe atılmalıdır” dedi.
Kamu Taşeron Çalışanları Platformu Başkanı Halit Önük, talep ve isteklerinin içinde bulunduğu bir raporu da Genel Başkanımız İsmail Koncuk’a sundu. Önük raporda;
- Kamuda çalışan Taşeron işçilerine verilen KADRO sözünün karşılığı olarak ‘’ Memur işini yapanların Memur kadrolarına, İşçilik işi yapanların İşçi kadrolarına ‘’ geçişi yapılmalıdır.
-İmtiyazlı şirket ( Devletin kendi kuracak olduğu şirket )modeline ve Özel Sözleşmeli Personel statüsüne kesinlikle karşıyız. Bu zamana kadar Şirketlerin taşeronu olduk bundan sonra da Devletin taşeronu olmak istemiyoruz.
-Ortalama bir taşeron işçisinin devlete maliyeti 2850,00 TL. olup birde taşeron şirketlere verilen kar payını bu ücrete eklediğimizde bu tutar en düşük memur maaşının üzerine çıkmaktadır. Yapılması gerek taşeron işçilerin mevcut maaşlarına taşeron şirketlere verilen kar payını ekleyip daimi kadroya geçirilmesidir. Bu sayede hem Devlete ekstradan bir yük gelmemiş olacak hem de kamuda iş barışı sağlanmış olacaktır.
-Taşeron işçileri kadroya alınırken Belediyeler, İl Özel İdareleri ve Personel çalıştırılmasına dayalı olmayan ihaleler kapsamında çalışan işçilerde bu kapsama dahil edilmelidir.
-Türkiye genelinde SGK da çalışmakta olan taşeron işçilerinden 760 kişi yıl sonu itibariyle ihalelerin yenilenecek olmasından ötürü işten çıkarılacağı duyumu gelmektedir. Bir yandan yıl sonuna kadar taşeron işçilerini kadroya alacağız diyen Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanının kurumunda bu işçilerin işten çıkarılacak olmasının anlamı nedir. Şayet işten çıkarma haberi doğru ise acilen Sn. Bakan bu konuya el atmalı ileride yaşanabilecek olan mağduriyetin önüne geçmelidir” taleplerinin yer aldığını ifade etti.