Kamu kurumlarında memurlar, vatandaşlar ve üst düzey yöneticiler arasında bir köprü vazifesi gören, işlerin sevk ve idaresini yürüten, imza yetkileriyle sorumluklar alan ŞEF unvanlı çalışanların sorunları devam ediyor
Kamu kurumlarında memurlar, vatandaşlar ve üst düzey yöneticiler arasında bir köprü vazifesi gören, işlerin sevk ve idaresini yürüten, imza yetkileriyle sorumluklar alan ŞEF unvanlı çalışanların sorunları devam ediyor.
Kurumlarda en az 5-10 yıllık memuriyetten sonra birçok mevzuattan sorumlu tutularak görevde yükselme sınavına giren ve sınavı kazananlar arasından atanan şefler, kanun, tebliğ, yönetmelik, genelge vs… birçok başlığı analiz ederek memurlara ve paydaşlara eğitimlerle anlatmakta, uygulamada yaşanan sorunları üst makamlara ileterek çözüm noktasında önemli bir misyon üslenmektedirler.
Kurumların omurgası olarak görev yapan şefler, çoğu zaman inisiyatif alarak vatandaşın işini çözmeye çalışırken, kurum ve vatandaş arasında önemli bir köprü görevi görmektedirler.
Kamu kurumlarında, iş ve işlemler öncelikli olarak şeflerin sevk ve idaresinde yürütülmekte, çoğunluğu 4 yıllık yüksek öğrenim mezunu olan şeflerin hiyerarşik sıralamada şube müdürüyle memur arasında en alt yönetici olarak işlem görmekte, müdür veya müdür yardımcısı gibi kadrolara şefler arasından atama yapılmaktadır. Şeflik müessesesi teknik bilginin yanı sıra, kamuya yönetici yetiştirmektedir.
Resmi Gazete’nin 05.05.2006 tarih ve 26159 sayısı ile yayımlanan ve halen yürürlükte bulunan “Devlet Memurlarına Ödenecek Zam ve Tazminatlara İlişkin Bakanlar Kurulu Kararının Ek-II Sayılı Cetvelinde Özel Hizmet Tazminatlarıyla ilgili Grup-16 başlıklı 3. sırasında yer alan Şef ve Amir ünvanlı çalışanların Özel Hizmet Tazminat oranı %60 (Yüzde altmış) iken, yine aynı kararın III. Sayılı Cetvelin F Adalet Hizmetleri Tazminatları başlıklı 1.Fıkranın (d ) bendi yer alan Şef, Uzman, Programcı ve Çözümleyici gibi unvanlarda görev yapan çalışanların Özel Hizmet Tazminatı %110(Yüzdeyüzon) olarak belirlenmiştir.
Buda eşdeğer görev tanımlaması içerisinde görev yapmakta olan çalışanlar açısında eşitsizliğe neden olmaktadır. Yasama ve Yürütme erkini elinde tutanların çalışma hayatında dengeleri bozacak çalışanlar arasında huzursuzluğa neden olacak düzenlemelerde asla izin vermemelidirler.
666 SKHK ile her ne kadar aynı ve benzer işi yapan çalışanlar arasında ücret dengesizliği giderilmek istenmiş ise de, aynı işi yapan şefler arasında Özel Hizmet Tazminatından kaynaklı bu fark unutulmuş ve hâlihazırda da yeni bir düzenleme yapılmamıştır.
Dolayısı ile söz konusu Bakanlar Kurulundaki bu husus 666 SKHK, çıkarılmadan önce güncellenmeli ve eşitlenmeliydi. Bu yapılmadığı için hem anayasamızda belirtilen normlar hiyerarşisine hem de anayasamızın 55.maddesine ve 666 sayılı KHK ruhuna aykırı olarak halen eşitsiz bir şekilde yürürlükte bulunmaktadır.
Kurumların olmazsa olmazı şeflerin sorunları:
1- 666 sayılı KHK ile Kamu’da hiyerarşik kademeler arasındaki ücret dengesi bozulmuş, Şefle Memur arasında 40,00 TL, Müdür arasında yaklaşık 1.200,00 TL, A düzeyi Uzman kadrolarıyla ise 2.300,00 TL’lik fark oluşmuştur.
2- 666 sayılı KHK, eşit işe eşit ücret parolasıyla çıkarıldığı halde bazı Kurumlardaki istisnalar bu eşitliği bozmaktadır.
3- Sosyal Güvenlik Kurumuna ve birçok kuruma A düzeyi Sosyal Güvenlik Uzmanı ve Yardımcısı kadroları ihdas edilmesine rağmen Kurum içi potansiyel değerlendirilmemektedir.
4- Özel Hizmet Tazminatında Şefler için 1-4 inci derece tarifi yapılmasına rağmen, şeflerin kadro dereceleri 3 üncü derecenin altına ilerleyememektedir.
5- Yönetici kadrolarında olmalarına rağmen şeflerin ve şube müdürlerinin ek göstergeleri 2200 olarak belirlenmiş, makam ve görev tazminatı verilmemiştir. Buna karşın yönetici grubunda yer almayan müfettiş ve a düzeyi uzman kadrolarına 3600 ek gösterge ile makam ve görev tazminatı verilmektedir.
6- 666 sayılı KHK’nın 2 nci maddesi ile 375 sayılı KHK’ya eklenen Geçici 11 inci maddesinde; “…bulundukları kadro veya pozisyon unvanlarında isteğe bağlı olarak değişiklik olanlar ile istekleriyle başka kurumlara atananlara fark tazminatı ödenmesine son verilir” denilmekte olup, bu hüküm gereğince, Kurumca açılan görevde yükselme sınavı sonucu şef olan veya diğer unvanlara atananların fark tazminatı kesilmiş, bu da aynı işi yapan memurlar arasında ücret adaletsizliğine sebebiyet vermiştir.
KONCUK: ŞEFLERİMİZE YAPILAN HAKSIZLIKLAR BİR AN ÖNCE DÜZELTİLMELİDİR
Kamuda görev yapan şeflerin yaşadıkları sorunları değerlendiren Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Şef ünvanı ile görev yapan çalışanlar, Memurlar, vatandaşlar ve üst düzey yöneticiler arasında bir köprü vazifesi görmektedir. Böylesine önemli bir görevi icra eden şeflerimize yapılan haksızlıklar bir önce düzeltilmelidir” dedi. Koncuk, “Şefler, verimli iş üretimi noktasında en önemli sorumluluk mevkiinde olan idarecilerdir.
İmza yetkisi olan, iş yükü ve riski son derece yüksek olan ve sayıları 30 bini bulan şeflerimiz ne yazık ki emeklerinin karşılığını alamamakta ve ciddi bir mağduriyet yaşamaktadırlar.
Kamuda “eşit işe, eşit ücret” uygulaması yapacağız iddiasıyla çıkarılan 666 sayılı KHK ile şef kadrosunda çalışanlar bir kez daha haksızlığa uğramış, şeflerin ek ödemeleri düşürülmüş, özel hizmet tazminatları ise artırılmamıştır. Bu adaletsiz uygulamalar neticesinde, 30 bini aşkın şef kadrosunda çalışan memurlar kaderleriyle baş başa bırakılmıştır.
Şeflerimize yapılan bu adaletsizliğin biran önce düzeltilmesini, aynı işi yapan şefler arasında Özel Hizmet Tazminatından kaynaklı unutulan bu farkın yeni bir düzenleme ile yapılarak haklarının iade edilmesini talep ediyoruz.
Türkiye Kamu-Sen olarak, mağdur edilen diğer unvanlarda ki memurlarımızla birlikte şeflerimizin de en kısa sürede hak ettikleri ücretlere kavuşması için her platformda mücadelemizi sürdüreceğiz.” dedi.