"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HAREKETE GEÇSİN"
Türkiye Kamu-Sen,Avrupa basınında yer alan ve Hz
"BİRLEŞMİŞ MİLLETLER HAREKETE GEÇSİN"
Türkiye Kamu-Sen,Avrupa basınında yer alan ve Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürlerle bu karikatürleri basın ve ifade özgürlüğü adı altında yayınlayan ülkelere tepki gösterdi. Birleşmiş Milletler Ankara temsilciliği önünde yapılan eylemde Türkiye Kamu-Sen Genel Sekreteri Fahrettin Yokuş, BM'yi dinler arası olası bir çatışma karşısında toplanmaya, ve harekete geçmeye çağırdı.
Birleşmiş Milletler Ankara temsilciliği önünde yapılan eylemde Türkiye Kamu-Sen Genel sekreteri Yokuş, yaşanan olayların Medeniyetler Çatışması projesini hayata geçirmek amacında olduğunu belirterek, İran işgaline zemin hazırlanmak istendiğini söyledi. Yokuş yaptığı açıklamada şunları söyledi:
"Bugün tüm insanlık bir sınavdan geçmektedir. İslam dünyası, belki de medeniyet tarihinin en hoş görüsüz, en acımasız ve en alçakça saldırılarıyla karşı karşıyadır.
Özellikle 11 Eylül 2001'deki terör saldırılarıyla birlikte İslam'a, hoş görüye, insanlığa ve barışa karşı sistemli bir operasyon başlamıştır. Bu süreçte İslam'la terör aynı kefeye koyularak, bütün Müslümanların terörist olduğu izlenimi verilmek istenmiştir.
Malum güçler tarafından dikte ettirilen "Medeniyetler Çatışması" projesi bu yolla hayata geçirilmeye çalışılmaktadır. Bu proje çerçevesinde dünyanın dört bir yanındaki Müslümanlar zulüm görmekte, ülkeleri bir bir işgal edilmektedir. Çeçenistan, Filistin, Azerbaycan, Afganistan ve Irak'ta Müslümanlara yönelik saldırı ve işgaller bütün şiddetiyle devam ederken; hedef tahtasına yine Müslüman bir ülke olan İran oturtulmuş, şimdi de İslam'ın en kutsal değeri olan Peygamberimiz Hz. Muhammed'e hakaret içeren karikatürler yayınlanmıştır.
Ne hikmetse işgalciler özgürlükçü, demokrat, hoş görülü ve medeni olarak tanımlanırken; Müslümanlar terörist, vahşi ve ilkel gösterilerek, mağdur edilmişlerdir.
Demokrasiden, hoş görüden ve ifade özgürlüğünden dem vuran ülkeler, ifade özgürlüğü kisvesiyle yaşama hakkına, inançlara ve kutsal değerlere tecavüz ederek doğrudan İslam'a saldırmaktadırlar.
Oysa; hoşgörü ve ifade özgürlüğü, kimseye insanların inanç ve kutsallarına hakaret hakkı vermez. Hoşgörüye, ifade ve inanç özgürlüğüne en büyük darbeyi, basın özgürlüğü adı altında inançlara ve kutsal değerlere yapılan bu tür alçakça saldırılar vurmaktadır.
Bu da yetmiyormuş gibi, inançlara saygılı olduğunu iddia eden bir çok batılı ülke de adeta bir Haçlı dayanışması içinde bu tür hakaretlere prim ve destek vermektedirler.
Açıkça görülmektedir ki; batı dünyası şer ittifakı oluşturmuş, bütün imkan ve gücüyle dört bir yandan İslam'a saldırmaktadır. Amaç, "medeniyetler çatışması projesi" çerçevesinde, muhtemel İran işgaline zemin hazırlamaktır.
Batı, İslam dünyasına karşı hem fiili hem de manevi bir saldırı başlatmış bulunmaktadır. Müslümanların ülkelerine, canlarına ve en önemlisi kutsal değerlerine karşı yapılan bu saldırılara kayıtsız kalması beklenemez. Tüm İslam aleminde ortaya çıkan bu haklı tepkileri başka yöne çekerek, İslam'ı kötü göstermeye çalışmanın da bir anlamı yoktur.
Kaldı ki; bugüne kadar İslam dünyasından, hiçbir dinin kutsallarına karşı bir hakaret gelmemiştir.
Asıl hoşgörü, insanların kutsal bildiği değerlere saldırdıktan sonra anlayış beklemek değil; farklı inanç ve ibadetlere ve onların değerlerine gereken saygıyı göstermektir.
Bu nedenle Peygamberimizin karikatürlerini yayınlayan ve inançlarımızı hiçe sayan ülkelerin hiçbir şey olmamış gibi bir kenara çekilerek, olanları izlemesi kabul edilemez. Ortada bir tahrik vardır ve bunu bir çok AB ülkesi bilinçli bir şekilde gerçekleştirmiştir.
Bütün bu gelişmeler ışığında dünya bir medeniyetler çatışmasına doğru sürüklenmeden önce Birleşmiş Milletler Örgütü'nün önünde tarihi bir görev durmaktadır. Çünkü barışı korumak, barışı sağlamaktan daha kolaydır. İki büyük Dünya Savaşı'nın yaptığı yıkım ve tahribat henüz hafızalardan silinmemişken; kültürler, dinler ve medeniyetler arasındaki farklılığı bir çatışma unsuru olarak ortaya koymak isteyenler, insanlığa karşı büyük bir suç işlemektedirler.
Bu nedenle BM, duruma müdahale etmek, olası üzücü olayların önüne geçmek ve İslam'a yapılan hakaretlere son vermek için derhal toplanmalıdır.
İnanç ve kutsallarımıza daha fazla dil uzatılmadan ve önlenemez olaylar başlamadan önce BM'i bu olayların başlamasına neden olanlarla, bu ülkelere destek vererek adeta bir Haçlı dayanışması başlatan ülkeler hakkında gereğini yapmak üzere toplanmaya davet ediyoruz."
Yapılan açıklamanın ardından Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendika genel başkanları ve Genel Sekreter Yokuş, Birleşmiş Milletler'e çağrı metnini BM temsilcisine vererek, olası bir dinler çatışması karşısında BM'yi harekete geçmeye çağırdılar.