Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, açığa almalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, açığa almalara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
“Birileri adeta hafiyeliğe soyunmuş, fert fert sanal alemi takip etmektedir. 5 dakika önce yazıp, sonrasında pişman olup, silinen paylaşımları dahi, hemen kaydedenler ve ihbarda bulunanlar da vardır” diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Sorumlu bir memur sendikasının Yöneticisi olarak şunu da söylemek durumundayım, bu sistem böyle devam ederse, yapılanları bugün alkışlayanlar dahi, bu kapsamda açığa alınabilecektir. Çünkü, ortalık toz duman ve kimin ne yaptığı belli değildir” dedi.
Genel Başkan Koncuk değerlendirmesinde;
Fetullahçı terör örgütü kapsamında açığa almalar devam etse de, büyük dalga geride kaldı. Tabi her açığa alınan Fetöcü değil, bunun da altının çizilmesi lazım.
Facebook, tweetter paylaşımlarında devlet büyüklerine hakaret veya darbeyi övmek iddiası ile açığa alınanlar da az değil. Tabi bu sanal alem paylaşımları tartışma götürür, en küçük eleştiriyi veya algıyı yazmak devlet büyüklerine hakaret veya darbeyi övmek olarak görülmemelidir.2013-2014-2015 yıllarında yapılan paylaşımları da unutmamak lazım.
Birileri adeta hafiyeliğe soyunmuş, fert fert sanal alemi takip etmektedir.5 dakika önce yazıp, sonrasında pişman olup, silinen paylaşımları dahi, hemen kaydedenler ve ihbarda bulunanlar da vardır.
Şimdi ne olacak, esas tartışılması gereken konu budur. Biliyoruz ki, sadece Bank Asya hesabı olduğu için açığa alınanlar bir hayli fazladır ki, bir çoğunun Fetöcülükle yakından uzaktan alakası yoktur Ya da, cemaat okullarına kayıt sebebiyle açığa alınan bir çok farklı anlayış ve siyasi görüşten çalışan bulunmaktadır. Fetöcü örgütün yazılım programlarını kullananlar da tespit edilmiştir ki, sayıları 50 Bini geçmektedir.
Şuana kadar açığa alınanların toplamı 80 bin civarındadır, muhtemelen bu sayı artacaktır. Aktif Eğitim Sen ve ufuk sen gibi Cihan Memur Konfederasyonuna bağlı tüm sendika üyeleri açığa alınmış durumdadır. Bu sendika 17/25 Aralık öncesinde, sadece eğitim alanında örgütlenmiş, üye sayısı 36 bine kadar çıkmıştır. Sonrasında sendika kurucularınca fethedilmiştir.
17/25 Aralık öncesinde feshedilen Aktif Eğitim Sen, 17/25 Aralıktan sonra tekrar kurulmuş, üye sayısı bu defa 23 bine kadar çıkmış, 15 Mayıs 2016 mutabakatında ise 18 bine düşmüştür. Bu dönemde sadece eğitim hizmet kolunda değil, bir çok hizmet kolunda Cihan Sen Konfederasyonuna bağlı sendikalar kurulmuştur. Konfederasyon olarak 22.104 üyeleri bulunmaktadır. Bu üyelerin tamamı açığa alınmıştır. Sadece üyeler değil, bir müddet üye olan, daha sonra diğer sendikalara geçen, geçmeyen bir çok eski üye de açığa alınmış durumdadır.
Enteresan olan 17/25 Aralık milat olarak kabul edilmesine rağmen, bu tarihten önceki üyelikler de araştırılmakta ve tespit edilenler açığa alınmaktadır.
Burada asıl problem Başbakanlıkça nasıl bir yöntem takip edileceği konusunda bir netlik bulunmamaktadır. Bu durum bir çok kamu çalışanı için tam bir endişe kaynağıdır. Kaç kriterin örtüşmesi halinde meslekten men ya da göreve iade edileceği büyük bir muammadır. Bu kriterlerden birini ya da bir kaçını bulunduran kişilerin gerçekte Fetöcü olup, olmadığı ya da, hangi seviyede bir ilişki içinde olduğu belli değildir.
Bu fetö yapılanmasının ne kadar ısrarcı, yapışkan bir yapıda olduğunu bilmeyen yoktur, illallah edip bunların sohbetine katılmak zorunda kalan, ya da ellerinden kurtulmak için 3-5 kuruş yardım yapan binlerce insan bulunabilir. Şimdi mesele bu ayrımı yapabilmek, kim bu örgütün militanı, kim bunların kurbanı, maharet bunları tespit etmektir. Bunun için, çok acele etmeden, sağlam bir soruşturma süreci yaşanmalıdır.
Her ne kadar OHAL yasasının 4. Maddesinin f fıkrası bunu zorunlu kılmasa da, doğruyu bulmak için, asıl mevzuatı, yani 657'yi çalıştırmak şarttır. Yoksa kamuoyuna yapılan açıklamalarla bu tespitleri yapmak imkansızdır.
Sorumlu bir memur sendikasının Yöneticisi olarak şunu da söylemek durumundayım, bu sistem böyle devam ederse, yapılanları bugün alkışlayanlar dahi, bu kapsamda açığa alınabilecektir. Çünkü, ortalık toz duman ve kimin ne yaptığı belli değildir. Buna bir de, bu işle ilgili bürokratların, rektörlerin, belediye başkanlarının, hatta sorumlu mevkideki bir çok siyasetçinin aman benim de başıma bir iş gelir endişesi ile her ihbarı doğru kabul etmesi de eklenince, ortalık, tabiri caizse "KEL ALİ'nin BAĞINA DÖNMÜŞTÜR' Tabi kaos ortamı olsun, ortam iyice karışsın diye, özel gayret gösterenleri de unutmamak gerekir.
Benim bu uyarılarımı, fetöcüleri korumaya çalışıyor diye yorumlayacak, ANGUTLARIN çıkacağını da bilerek, bu uyarıları yapmak zorundayım. Emin olun, bu örgütün militan kadrosu umurumda dahi olmaz, hak eden cezasını çekecektir, ancak bu yaşadıklarımız ve uygulanan yöntemlerden sağlam bir sonuç bekleyenler önce kendilerini, sonra hepimizi aldatmış olurlar. Bu anlayışla devam edildiği sürece, toplumsal bir drama, ömür boyu sürecek bir vicdan azabına hep birlikte hazır olalım. Bu yöntem Fetöcü terör örgütü ile mücadele yöntemi olmaktan çıkmıştır. Bizden söylemesi” dedi.