Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un toplu sözleşmeye ilişkin hatanın düzeltilmesi için Başbakan ve Maliye Bakanı'na yaptığı çağrıdır:
"Bilindiği üzere; 2013 yılında imzalanan toplu sözleşmenin 7 nci maddesi ile 2015 yılında kamu görevlilerine ve emeklilerimize öngörülen kümülatif zammın üzerinde bir enflasyon oluşursa, enflasyon farkı ödenmesini hükme bağlamıştır
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk'un toplu sözleşmeye ilişkin hatanın düzeltilmesi için Başbakan ve Maliye Bakanı'na yaptığı çağrıdır:
"Bilindiği üzere; 2013 yılında imzalanan toplu sözleşmenin 7 nci maddesi ile 2015 yılında kamu görevlilerine ve emeklilerimize öngörülen kümülatif zammın üzerinde bir enflasyon oluşursa, enflasyon farkı ödenmesini hükme bağlamıştır. Buna göre 2015’de enflasyonun, memurlara öngörülen artışın, (% 3+%3) kümülatif toplamı olan yüzde 6,1’i aşması halinde memurlara enflasyon farkı ödenmesi kararlaştırılmıştır.
Ancak, Memur-Sen 2015 yılında iki yıl önce kendi imzaladığı toplu sözleşme hükmünün memurlar aleyhine değiştirilmesine göz yummuştur. Öyle ki, 2015 toplu sözleşmesinde memurların enflasyon farkı alabilmesi için 2015 yılı enflasyonunun memurlara yıl içinde verilen yüzde 3 ilk altı ay zammı, yüzde 1,76 ilk altı ay enflasyon farkı ve yüzde 3’lük ikinci altı ay zammının kümülatif toplamı olan yüzde 7,9’u aşması hükme bağlanmıştır.
Hal böyle olunca 2013 toplu sözleşmesine göre enflasyonun yüzde 6,1’i aşması halinde enflasyon farkı alacak olan memur ve emeklilere yeni toplu sözleşme ile enflasyonun yüzde 7,9’u aşması durumunda enflasyon farkı verileceği belirtilmiştir. Böylece memur ve emekliler, yüzde 1,8 zarara uğratılmıştır.
Görüldüğü gibi 2013 yılında imzalanmış olan toplu sözleşme hükmü, 2015 toplu sözleşmesi ile memurlar aleyhine değiştirilmiş, Memur-Sen de bu değişikliğe göz yumarak kamu görevlileri ve emeklilerinin aylık ortalama 50 TL zarara uğramasına neden olmuştur.
Bu noktada 4866 sayılı Kanunun, toplu sözleşmenin yapıldığı yılı takip eden iki yılı kapsayacağına ilişkin 28 inci madde hükmünün ihlal edildiği ve yürürlükteki bir toplu sözleşme maddesinin, yetki ve kapsam dışına çıkılarak yeni bir toplu sözleşme ile değiştirildiği görülmektedir. Böyle bir uygulamanın halkın yararını öncelik olarak gören ve hukukun üstünlüğüne dayanan sosyal hukuk devleti ilkesiyle bağdaşmadığı açıkken, ne sendikacılıkta ne de toplu sözleşme mevzuatında bir karşılığı da yoktur.
Dolayısıyla Kanuna ve hukuka aykırı bir şekilde kamu görevlilerimiz adına imzalanmış bir toplu sözleşme ile müktesep hak haline gelmiş olan bir konunun, toplu sözleşme uygulanmakta iken değiştirilerek memur ve emeklilerimizin zarara uğratılma gerekçesi, Maliye Bakanlığı yetkilileri tarafından da açıklanmak zorundadır.
Sayın Başbakan derhal devreye girerek bu hak gaspına mani olmalı ve hukuk devleti ilkesini işletmelidir. Aksi halde bundan sonra imzalanan toplu sözleşmelerin hiç bir güvenilirliği kalmayacak, uygulanabilirliği de ortadan kalkacaktır. Kaldı ki, bu garabet düzeltilmediği takdirde, 2017 yılına ilişkin enflasyon farkı hesabının ya da bir başka hükmün de bir sonraki toplu sözleşmede değiştirilmeyeceğinden kimse emin olamaz.
Bu bakımdan Sayın Başbakan'ı göreve davet ediyor, bu yanlışlığı bir an önce düzeltmesini talep ediyoruz. Başbakan, derhal memur ve emeklilerimizin maaşının yüzde 1,8'inin gasp edilmesine yol açan bu hükmün eski haline getirileceğini, 2015 yılında enflasyonun yüzde 7,9 değil yüzde 6,1'in üzerinde çıkması halinde kamu görevlilerine enflasyon farkı ödeneceğini ilan etmelidir.
Bu hüküm düzeltilmezse Maliye Bakanlığı, vatandaşını aldatan ve zarara uğratmak için kalem oyunları yapan bir bakanlık, Sayın Ahmet Davutoğlu da memur ve emeklilerinin hukuken kazanılmış haklarının, hukuksuz bir şekilde elinden alınarak, fakru zaruret içinde yaşamasına göz yuman bir Başbakan olarak anılacaktır.
Bu garabete imza atan Memur-Sen'in rengini ve ne olduğunu ise zaten herkes bilmektedir."
İsmail KONCUK
Genel Başkan