Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ülkemizde pirim yapan sözde sendikacılık anlayışını eleştirerek, “Bu ülkede sendikacılık nasıl yapılır? Öncelikle söyleyeyim, bizim yaptığımız gibi yapılmaz, çünkü siz alkış alırsınız ama üyelik başka bahara” dedi" />
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ülkemizde pirim yapan sözde sendikacılık anlayışını eleştirerek, “Bu ülkede sendikacılık nasıl yapılır? Öncelikle söyleyeyim, bizim yaptığımız gibi yapılmaz, çünkü siz alkış alırsınız ama üyelik başka bahara” dedi
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ülkemizde pirim yapan sözde sendikacılık anlayışını eleştirerek, “Bu ülkede sendikacılık nasıl yapılır? Öncelikle söyleyeyim, bizim yaptığımız gibi yapılmaz, çünkü siz alkış alırsınız ama üyelik başka bahara” dedi.
Bu ülkede istenilenin sendikacılık olmadığını söyleyen Koncuk, tehditle, şantajla ya da vaatlerle üye yapılmasına tepki gösterdi. Koncuk, “Yağmurdan, çakan şimşekten huylanan bir toplum da var olunca, işler daha da kolaylaşır. Hadi gel de anlat, tüm bunların doğru olmadığını, ya da böyle olmaması gerektiğini. Böyle devam edemez, etmemelidir. Aksi takdirde doğruları söyleyebilecek, risk alacak hiç kimse kalmayacaktır. Şimdi silkinmek zamanı ” dedi.
Genel Başkan sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu ifadelere verdi: “Bu ülkede sendikacılık nasıl yapılır? Öncelikle söyleyeyim, bizim yaptığımız gibi yapılmaz, çünkü siz alkış alırsınız ama üyelik başka bahara.
Doğruyu söylemeyi sizden beklerler. Haklarını savunmayı sizden isterler. Başlarına bir iş gelince, kapılar yüzlerine kapanır. Mücadele sizden!
Bu ülkede sendikacılık şöyle yapılıyor. Eleştirmiyorum, tecrübelerimi aktarmak istiyorum, çünkü istenilen sendikacılık değil, başka bir şey.
1-Yönetici olmak mı istiyorsunuz? İstifa et bize geç derler. Koşa koşa giden çok bulunur.
2-Rotasyon mu olacak, bize gelen iyi yere gider derler.
3-Norm fazlası mı oldunuz, bize gelin yoksa sizi çok kötü yerlere göndeririz, derler.
4-Stajyerseniz, gelmezsen, stajyerliğin kalkmaz derler.
5-Sözleşmeliyseniz, ya bizimle olursun ya da sözleşmenin imzalanması tehlikeye girer derler.
6-Köydeyseniz, merkeze gelemezsiniz derler.
7-Çıkan her yeni mevzuatı, hangi konuda olursa olsun, bu haklardan ancak bize gelerek yararlanabilirsin, derler.
Herkes inanmaya hazırdır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Yağmurdan, çakan şimşekten huylanan bir toplum da var olunca, işler daha da kolaylaşır. Neredeyse kuyruğa girilir.
Bu ülkede sendikacılık hem çok kolay hem de çok zordur. Hadi gel de anlat, tüm bunların doğru olmadığını, ya da böyle olmaması gerektiğini. Böyle devam edemez, etmemelidir. Aksi takdirde doğruları söyleyebilecek, risk alacak hiç kimse kalmayacaktır. Şimdi silkinmek zamanı.”