Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Taşeron çalışanlarının tümüne kadro” açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Taşeron çalışanlarının tümüne kadro” açıklamasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Genel Başkanımız İsmail Koncuk, sosyal medya hesapları üzerinden yaptığı değerlendirmede;
“Taşerona kadro açıklamasının yanında Sayın Başbakan’dan 4-C, 4-B ve tüm sözleşmelilerle, üniversiteli işçilere memur kadrosu sözünü de duymak isterdik.
4-C, 4-B, 5393, İHS'ye kadro, üniversiteli işçilere memur kadrosu verilmeli, vekil ebe, hemşire, vekil imam vb. tüm güvencesiz çalışmaya son verilmelidir.
Seçim beyannamesi, kanun gereği yapılan toplu sözleşmeden daha mı önemlidir ki, 4-C ve üniversiteli işçilere verilen sözler hala tutulmadı” dedi.
Kişisel Facebook hesabından da konuyu değerlendiren Genel Başkan İsmail Koncuk; “Samsun ve Karadeniz illerimizde yaptığım konuşmalarda, taşeronların kadroya alınmasında sadece asıl iş tanımına uyanlara kadro verilmesine itiraz etmiştim. Sayın Başbakan bugün yaptığı açıklamada tüm taşeronlara kadro demiştir.
Ne demiştik, hatırlayalım, "Üstelik seçim beyannamesinde taşeron çalışanları kadroya alacağını ifade edenler, şimdi çıkmışlar, asıl iş tanımına uyanları kadroya alacaklarını söylüyor. Asıl iş tanımına uyan taşeron sayısı ise 120 bin ile 150 bin arasındadır. Yani geriye kalan 570 bin kişi taşeron çalışan olarak kalmaya devam edecektir.
Diğer seçimlerde yedek akçe olarak saklanıyorlar. Sadece taşeron çalışanlar da değil, 4/C’li, 4/B’li çalışanlar var. Bugün Türkiye Kamu-Sen’in gayretleri neticesinde 4/C’lilerin kadroya alınması konuşuluyor. Yine Belediyelerde 50 bin kişi 5393 sayılı yasaya göre çalışıyor. PTT’de idari hizmet sözleşmesi olanlar var.
Çalışanların kaderini idarecilerin iki dudağı arasına terk ettiler. Vekil ebe, vekil imam, vekil hemşire var. Tüm bunlar son 14 yılda icat edildi. Şimdi de esnek istihdam, part-time çalışma, kiralık işçi dönemi, özel istihdam büroları getiriliyor. Tüm bunlar eğer sendikalardan ciddi bir tepki oluşmazsa kanunlaşacak.
Özel istihdam büroları; eski amele pazarlarının modern şeklidir. İhtiyaç sahipleri özel istihdam bürolarından eleman seçecekler. Bu çalışanların hiçbir hakkı olmayacak. Kıdem tazminatı da alamayacaklar, emekli dahi olmayacaklar. Diyorlar ki, biz kayıt dışı istihdamı önlemek için böyle bir yöntem bulduk. Peki siz kayıt dışı istihdamı bu milletin evlatlarını kiralık vererek mi önleyeceksiniz? Bunu bu millet nasıl kabul edecek?”
Ne diyelim darısı kadro dışı çalıştırılan tüm sözleşmelilere…” ifadelerini kullandı.