Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, memurun iş güvencesine yönelik tehditlere ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, memurun iş güvencesine yönelik tehditlere ilişkin sosyal medya hesabı üzerinden değerlendirmelerde bulundu.
Memurun iş güvencesini elinden almanın kolay olmadığının altını çizen Genel başkan Koncuk, buna rağmen memurların rehavete kapılmaması gerektiğini belirtti.
“İş güvencesine yönelik tehditler noktasında Hükümeti sarsmak gerekir” diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, özellikle yandaş sendikaya üye olan memurların “Yeter artık” demesi gerektiğinin altını çizdi.
Genel Başkan İsmail Koncuk yaptığı değerlendirmede şu hususlara vurgu yaptı;
Memurun iş güvencesine bir tehdit olduğu doğrudur, ancak yeni bir tehdit değildir. Sayın Cumhurbaşkanı, Başbakan olduğu dönemlerden bu yana benzeri ifadeleri kullanmaktadır. 2003, 2005, 2006, 2007, 2008, 2010 yılları ve sonrasında işçi memur ayrımının kaldırılmasını defalarca söylenmiştir. Tabi ki bunu gerçekleştirmek o kadar kolay değildir. Öncelikle Anayasanın 128. Maddesindeki memur tanımının değiştirilmesi gerekmektedir ki, hiç bir siyasi partinin 367 milletvekili yoktur.
Dolaysıyla, bu mümkün olmadığı için, yargı hakkımızı düzenleyen maddelerde değişiklik yapılmak istenecektir. Bu yol da denenmiş, 2014 yılında kanunlaşan 6552 Sayılı Torba Yasanın ilgili maddesi, Anayasa Mahkemesinden geri dönmüştür. Yani, bu konuda yapılacak düzenlemelerle de, iş güvencesini ortadan kaldırmak kolay değildir. Tabi bu anlattıklarım rehavete kapılmamız anlamına gelmemelidir. Hükümeti bu konuda sarsmak gerekmektedir. Bu nasıl yapılabilir?
1-Tüm sendikaların katılacağı genel grev, iş bırakma vb. eylem ve etkinlikler.
2-Hükümeti doğrudan sarsmak kolay değildir, her şeye rağmen % 49.5 oy almış bir siyasi iktidarın kararını doğrudan değiştirmek mümkün ama zorlukları vardır. O halde burada memurun büyük çoğunluğunun yandaş sendikaya yönelik sendikal tercihlerini gözden geçirmesi, yüzbinlerde memurun ders niteliğinde cezalandırma anlayışı ortaya koyması tepkinin ciddiyetini gösterecek en kolay yoldur.
3-Yandaş sendikanın yöneticileri, durumu kurtarmak için göstermelik açıklamalar yapsa da, Hükümete karşı, genel grev vb. faaliyetlerin içine girmesi kolay değildir. Bu sendikanın üyeleri, sendikaları üzerinde ciddi yaptırımlar sergilemelidir. Bunlara, “Ya haklarımı korumak için harekete geç, yoksa ben artık seninle değilim, bugüne kadar yaptıklarınız, yettiyse yetti” denmelidir.
Biz, Türkiye Kamu Sen olarak, 2 milyon 600 bin memur ve bizden sonra çalışma hayatı içinde olacak evlatlarımız için her türlü samimi mücadeleyi yapmaya, bu mücadeleyi ortaklaştırmaya VARIZ! Kim samimi, kim gerçek, kim sahte görelim!