Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bırakırken, uzun süredir gündemden uzakta tutulmaya çalışılan ekonomideki gelişmeler, uluslar arası kuruluşların gündeminde yer almaya devam ediyor
Türkiye, Cumhurbaşkanlığı seçimlerini geride bırakırken, uzun süredir gündemden uzakta tutulmaya çalışılan ekonomideki gelişmeler, uluslar arası kuruluşların gündeminde yer almaya devam ediyor.
Kredi derecelendirme kuruluşu Fitchyaptığı açıklamada,Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmasına rağmen Türkiye'de siyasi riskin hâlâ yüksek olduğunu belirterek, siyasi riskin Türkiye’nin notu için kırılganlık olarak kalmaya devam edeceğini kaydetti.
Fitch, bu kırılganlığın hükümetin etkinliğini ve politikaların öngörülebilirliğini azaltması halinde kredi notunda negatif bir adım atılmasına yol açabileceğine dikkat çekti.
KONCUK: EKONOMİK SIKINTILARIN ÜZERİ ÖRTÜLÜYOR
Türkiye’deki ekonomik sıkıntıların suni gündemlerle geri plana itilmeye çalışıldığına vurgu yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaşanabilecek bir ekonomik krize karşı kamu çalışanlarına uyarıda bulundu. Koncuk, “Türk halkının yıllardan beri yaşadığı ancak suni gündemlerle üzeri örtülmeye çalışılan ekonomik sıkıntılar gün geçtikçe daha büyük bir tehdit olarak karşımıza çıkmaktadır.
Uygulanan seçim ekonomileri bu tehdidi daha da güçlü hale getirirken ekonomide pamuk ipliğine bağlı günlerden geçtiğimiz ortadadır. 2013 yılında yetkili konfederasyon tarafından imza altına alınan Toplu Sözleşme, kamu görevlilerinin 2 yılını çalmış, başarı olarak yansıtılan 123 TL ise çoktan erimiştir.
Ekonomik gidişatın hiç de iyi olmadığı uluslararası kuruluşlarca da dile getirilirken, kamu çalışanlarının bundan sonraki süreçte kırılgan ekonomiyi göz önüne alarak, harcamalarına dikkat etmesi gerektiği bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Elektrik, doğalgaz, yakıt, ulaşım, gıda ve barınma gibi birçok temel ihtiyaç kalemlerinde artışlar zirveye ulaşırken, kamu görevlilerinin aldığı ve tarihi başarı olarak ifade edilen 123 TL çoktan tarih olmuştur.
Yıllardır borç içinde yaşamaya mahkum edilmiş kamu görevlilerine enflasyon farkı ödemesini dahi çok gören anlayış sadece 2014 yılını değil, 2015 yılını da heba etmiş ve memurların 730 gününü çalmıştır. Farklı kuruluşların Türk ekonomisi üzerine yaptığı analizler, Türkiye Kamu-Sen’in geçtiğimiz aylarda yaptığı ve kamuoyunun dikkatine sunduğu birçok araştırma ve raporla birebir örtüşmektedir.
12 yıldır sıcak parayla beslenen ekonominin uygulanan yanlış politikalar ve seçim harcamalarıyla birlikte bir dibe vuruşa gittiği apaçık ortadadır. Böyle bir ortamda borç içinde yaşamını devam ettirmeye çalışan kamu çalışanları, muhtemel bir ekonomik krize hazırlıklı olmalı ve kendilerini sıkıntıya sokabilecek borçlanmalardan uzak durmalıdır.”