Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Hakim ve Savcılara yapılması planlanan maaş zammına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Bu olumlu bir karardır ancak tüm memurlar ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmelidir
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Hakim ve Savcılara yapılması planlanan maaş zammına ilişkin olarak yaptığı açıklamada, “Bu olumlu bir karardır ancak tüm memurlar ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmelidir. Şayet genişletilmezse, eksik ve adaletsiz bir uygulama olarak akıllarda kalacaktır” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk değerlendirmesinde;
“Birkaç gündür basın yayın organlarında, çıkarılacak bir Kanun Hükmünde Kararname ile hâkim ve savcılara ödenmekte olan özel hizmet tazminatının derecelere göre artırılacağı ve 1. sınıf hâkim ve savcıların maaşlarına 2 bin 700 liraya ulaşan miktarda bir artış sağlanacağı yönünde haberler yer almaktadır. Hâkim ve savcılarımızın maaşlarının yükseltilmesi elbette hepimizin arzusudur. Ancak talebimiz, bütün kamu görevlilerinin ekonomik sorunlarının çözülmesi yönündedir.
Yapılması planlanan tazminat artışından halen görevde bulunan 11 bin 116 hâkim, 4 bin 828 savcı olmak üzere 15 bin 944 yargı mensubu yararlanacaktır. Buna karşın kamu kurum ve kuruluşlarında işçilerle birlikte 3 milyon 341 bin kamu çalışanı istihdam edilmekte, yaklaşık iki milyon memur emeklisi bulunmaktadır. Kamu görevlileri arasından 16 bin kişinin sorununa çare üreten yetkililerin, geride kalan 3 milyon 325 bin çalışanı, iki milyon emekliyi yok sayması, büyük bir adaletsizliğin doğmasına neden olacaktır.
Yine hâkim ve savcılarımıza yönelik olarak benzer bir uygulama 3 yıl kadar önce de hayata geçirilmiş ve hâkim ve savcıların maaşlarına 2014 yılının Aralık ayından itibaren bin 155 lira zam yapılırken, diğer Adalet teşkilatı çalışanları başta olmak üzere kamu görevlilerinin tamamı bu artıştan da mahrum bırakılmıştı.
Son bir yıl içinde dolar kurunda yaşanan %30’luk artışın yanında dört kişilik bir ailenin zorunlu harcamalarına %10,6 zam gelmiş, ailenin aylık zorunlu harcama tutarı 461,76 lira artmıştır. 2017’nin ilk enflasyon rakamı, önümüzdeki gün açıklanacaktır. Beklentiler, yılın ilk ayında enflasyonun oldukça yüksek çıkacağı yönündedir. Buna karşın memur maaşlarına ocak ayı itibarı ile yapılan %3’lük zammın maaşlara yansıması ortalama 81,1 TL’dir. Dolayısıyla memurlarımızın ve emeklilerimizin tamamı 2016 ve 2017 yıllarının kaybedeni olarak öne çıkmaktadır.
Maalesef iktidar, kamu görevlilerinin sorunlarına kör bakan uygulamalarını ısrarla sürdürmektedir. Milyonlarca memur ve emekli artan enflasyon karşısında %3 zam verilerek korumasız bırakılırken, kamu görevlileri arasında ayrıcalık tanınan bir kesimin maaşlarına %30 artış yapılacak ve var olan adaletsizlik alabildiğine körüklenecektir.
Böyle bir çalışmada önce adalet çalışanlarının bir bütün olarak görülmesi, ardından da tüm memur ve emeklilerin özellikle 2016 yılında yaşadıkları ve 2017 yılında karşı karşıya kalacakları ekonomik hak kayıplarının ele alınıp değerlendirilmesi gerekirken, yalnızca bir kesimin sorunlarına eğilmek, doğru bir yaklaşım değildir. Böyle bir durumda neden Adalet çalışanlarının tamamına maaş zammı yapılmadığı açıklanmalıdır.
Türkiye Kamu-Sen olarak yıl içinde gelişen ekonomik olaylar karşısında ortaya çıkan yeni ihtiyaçlara binaen gündeme taşıdığımız mali taleplerimiz, “Toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkamayız” gerekçesiyle geri çevrilmektedir. Demek ki istenildiğinde toplu sözleşme hükümlerinin dışına çıkılabilinmektedir. Bu durumda tüm kamu görevlilerinin maaş sorununu çözecek bir çalışma yapılmaması için iktidarın bir gerekçesi de kalamamıştır.
Bu düzenlemenin sınırlı kalması halinde, bir tarafta 81,1 lira zamma mahkûm edilen diğer tarafta 3 bin liraya varan tutarda zam alan bir kesim ortaya çıkacak, eşit işe eşit ücret sağladığı iddia edilen 666 sayılı KHK ile oluşturulan adaletsiz sistem biraz daha bozulacak, Adalet Bakanlığı bünyesinde maaş makası daha da açılacaktır.
Memurlar eriyen maaşlarının telafisini istemektedir. Nöbet ücretlerinin artması, fazla mesai ödemesinin yeniden uygulanması, ek ders ücretlerinin yükseltilmesi gerekmektedir. 2015 yılında imza altına alınan tolu sözleşmenin 21 maddesi hala uygulanmamış, verilen sözler tutulmamıştır. Sözleşmeli personel, memur işi yapan işçiler, 4/C’li geçici çalışanlar, taşeron çalışanları kadro beklemekte, yardımcı hizmetliler ek gösterge hakkından faydalanmak istemektedir. KİT çalışanları, toplu sözleşmede karar altına alınan ücret gruplarının yeniden düzenlenmesi hükmünün uygulanmasını talep etmektedir.
Bu zam kararı, bütün memurları ve emeklileri kapsayacak şekilde genişletilmeli, kamu görevlilerinin dağ gibi biriken sıkıntıları görmezden gelinmemeli, verilen sözler unutulmamalı ve memurları mutlu edecek bir çalışmaya imza atılmalıdır.
Memurları altı ay boyunca 81,1 TL’ye mahkûm eden anlayış, bir kalemde hâkim ve savcılara bu paranın tam 37 katını vermeyi vaat ederken, diğer Adalet çalışanlarını ve tüm memurları yok saymaktadır. Hâkim ve savcılarımıza yönelik bir düzenleme yapılırken diğer kamu görevlileri bir köşeye atılmamalıdır. Hepimiz aynı ekonomik koşullar altında yaşıyorsak, istisnasız bütün ve memur emeklilerimiz de benzer bir iyileştirme zammını hak etmektedir” dedi.