Türkiye Kamu-Sen Genel başkanı İsmail Koncuk, “Türkiye’de soruşturma yapılmıyor, soruşturma yapılmadığı için insanlara savunma hakkı da tanınmıyor
Türkiye Kamu-Sen Genel başkanı İsmail Koncuk, “Türkiye’de soruşturma yapılmıyor, soruşturma yapılmadığı için insanlara savunma hakkı da tanınmıyor. Bir insanın kendisine isnat edilen suçu öğrenebilmesinden daha tabi ne olabilir?” diye sordu.
Sosyal medya hesabından yaptığı değerlendirmede, “Siz elinizdeki tüm istihbarat örgütlerinin gücüne rağmen Fetö terör örgütünün gerçek yüzünü ancak 17-25 Aralık 2013’te anlayabildiyseniz, milletimizin anlamasını nasıl bekliyorsunuz?” diyen Genel Başkan Koncuk, “Dolayısıyla yaşanan süreç bu açıdan değerlendirilmezse, bu toplum çok ciddi vicdan azapları ile karşı karşıya kalacaktır. Hatalar, yanlışlar olur ama yeni bir sayfa açılması gerekir.” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk değerlendirmesinde şu satırlara yer verdi;
Terörle etkin mücadele etmek amacıyla OHAL yasası kabul edildi. Fakat unutulmasın ki OHAL de, savunma hakkını ortadan kaldıramaz, yaşama hakkını ortadan kaldıramaz. Maalesef görüyoruz ki, Türkiye’de soruşturma yapılmıyor, soruşturma yapılmadığı için insanlara savunma hakkı da tanınmıyor. Herkes ‘Benim suçum ne?’ diye soruyor. Bir insanın kendisine isnat edilen suçu öğrenebilmesinden daha tabi ne olabilir? İnsanlar tutuklu ama suçunu bilmiyor. Bu kişiler nasıl savunma yapacak? Hiçbir bilgi, belge yok, buna rağmen insanlar aylardır cezaevinde tutuluyor. Bu kişilerin çoluğu, çocuğu, itibarı var. Böyle bir anlayış hukuk devletine yakışan bir tavır mıdır?
Masum insanların ayıklanması gerektiğini söyleyeceğiz. Eğer bunu söyleyemiyorsak ya da söylersek başımıza bin türlü iş gelir kaygısı yaşıyorsak, o zaman yanlış yapıyoruz demektir. Suçlunun suçsuzdan ayrılması mutlaka sağlanmalıdır. Suçu hukuka ve evrensel normlara göre tespit edeceğiz. Türk Ceza Kanunu’nda tanımlanmamış hiçbir şey suç olamaz. Bir bankaya para yatırmak nasıl suç oluyor? Bu ülkeyi yönetenler, Fetö ihanet şebekesini 17-25 Aralık sürecinde anladıklarını söylüyorlar. Biz ise bunların dış kaynaklı proje olduğunu yıllardır söylüyor ama muhataplarımıza dinletemiyorduk. Hatta bunu söylediğimiz için o dönemlerde bize hakaret edenler de vardı. Siz elinizdeki tüm istihbarat örgütlerinin gücüne rağmen Fetö terör örgütünün gerçek yüzünü ancak 17-25 Aralık 2013’te anlayabildiyseniz, milletimizin anlamasını nasıl bekliyorsunuz? Milletimiz için bu ihanet şebekesinin maskesi 15 Temmuz’da düşmüştür.
Bakınız; Türk milletinin, İslam dünyasının bir özelliği var: Millet olarak her Allah diyenin peşinden koşuyoruz. Allah diyeni elbette seveceğiz. Manevi hayata son derece saygılıyız. Ancak ‘Allah diyor, peki benim dini duygularımı istismar ediyor mu?’ sorusunu da soracağız. Bu milletin güzel duygularını istismar eden alçaklardan hesap sormak lazım. Allah adına saygı duyduğu için birtakım yanlışları yapan insanların boğazına sarılmanın âlemi yok. Bu ülkeyi yönetenlerin milletimizin özelliklerini çok iyi bilmesi lazım. Bir kez daha söylüyorum: Türk milletinin bunların gerçek yüzünü gördüğü tarih 15 Temmuz’dur. Dolayısıyla yaşanan süreç bu açıdan değerlendirilmezse, bu toplum çok ciddi vicdan azapları ile karşı karşıya kalacaktır. Hatalar, yanlışlar olur ama yeni bir sayfa açılması gerekir.”