Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Konfederasyonumuzun başarısı bir tez konusudur
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Konfederasyonumuzun başarısı bir tez konusudur. Buna samimiyetle inanıyorum” dedi.
“1992 yılında kurulduk, ancak son 15 yılda gerçekten çok büyük zorluklar yaşadık” diyen Genel Başkan İsmail Koncuk, “Türkiye Kamu-Sen üyeliği, bir çok kişi tarafından bir risk olarak görülürken, bu olumsuz şartlarda dahi 450 bin üyeye kadar ulaştık. Şu an 421 bin üyemiz bulunmaktadır. Bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir büyük başarıdır” dedi.
Genel Başkan İsmail Koncuk değerlendirmesinde şu satırlara yer verdi;
Türkiye Kamu-Sen, büyük emek ve alın terinin meydana getirdiği bir büyük güçtür. Her zaman şunu söyledim, Türkiye Kamu-Sen'in başarısı bir tez konusu yapılmalıdır. Bu konuda ciddi bir araştırma yapmaya değer, diye, samimiyetle inanıyorum, neden mi?
1992 yılında kurulduk, ancak son 15 yılda gerçekten çok büyük zorluklar yaşadık. Kimseye makam, mevki sözü vermedik, tam tersine Türkiye Kamu-Sen üyeliği, bir çok kişi tarafından bir risk olarak görülürken, bu olumsuz şartlarda dahi 450 bin üyeye kadar ulaştık. Şu an 421 bin üyemiz bulunmaktadır. Bu, üzerinde düşünülmesi gereken bir büyük başarıdır. Ne yaptık? Ne yapmadık?
Öncelikle, kimseyi aldatmadık, her kurumun ahlakı olmalıdır, anlayışı ile, ahlaki derinliği olan bir sağlam çizgi ve duruş ortaya koyduk. Her olay karşısında ilkeli bir anlayış sergiledik, ülke ve milletimizin, karşı karşıya olduğu problemlere, milli bir bakış açısıyla yaklaştık. Milli ve manevi değerlerimize asla sırt dönmeden, bu milleti millet yapan değerlere her zaman saygılı olduk. Şunu çok net söyleyebiliriz ki, kırık bir çizgimiz asla olmadı. Dün ne dediysek sonrasında da, olaylara aynı ahlaki ve milli çerçeveden baktık.
Kuru kuruya bir muhalif anlayışı, hiç benimsemedik, doğruya doğru dedik, kurum ve kuruluşlarla diyaloğu hiç kesmedik. Doğruyu destekleyerek, yanlışa, yapıcı bir yaklaşımla, yanlış dediğimiz ve yol gösterici olduğumuz için, aslında muhataplarımızdan da saygı gördük. Söylediklerimiz, çoğu zaman dikkate alındı, çünkü, kamuda, her seviyede, her zaman, samimiyetimize bağlı olan bir saygınlığımız vardı.
Korkutmadık, aldatmadık, mücadelemizi, davamız, insanımızın şahsiyetini çok daha yükseklere çıkarma davasıdır, diye tanımladık. Hakkı tutup kaldırmanın, bu mücadelenin temel şartı olduğunu vurguladık.
Türkiye Kamu-Sen, Türkiye AB Karma İstişare Komisyonu üyesi, ülkemizin 8 büyük sivil toplum örgütüyle birlik olarak da, kendi başına temsil edildiği, içte ve uluslar arası platformlarda, ülkemizin, milletimizin ve kamu çalışanlarının yanında olmuş, duruşu ile herkes tarafından saygı görmüştür.
"Büyük bir sevdanın, büyük bir mücadelenin adı." diye tanımladığımız Türkiye Kamu Sen, bugün, İlkeli, kararlı ve cesur sendikacılığın tek adresi" sloganı ile, Türk sendikacılığında haklı bir yer edinmiştir.
Türkiye Kamu-Sen ve temsil ettiği değerlere, taşıdığı yüksek sorumluluk duygusuna hem kamu çalışanlarının hem de ülkemizin büyük ihtiyacı vardır. Gerek çalışma hayatı gerekse kamu çalışanlarının temsili konusunda, Türkiye Kamu Sen'in olmadığı herhangi bir platform söz konusu bile değildir. Bu konularda, Türkiye Kamu-Sen'siz alınacak kararların, meşruiyeti dahi tartışmalı olarak görülmektedir.
Bilhassa, büyük zorlukların olgunlaştırdığı, tecrübeli ve cesur kadroları ile, Türkiye Kamu Sen kendini aşmış, olaylar karşısında nasıl bir tavır alınacağını bilen, hanlık mertebesini aşmış, gönül adamlarının oluşturduğu kutlu bir ocaktır.
Muarızlarımız, bizi hiç anlamadı, bundan sonra da anlayamayacaklar, çünkü, ahlaksızlığı ahlak edinmişler, meydana getirdikleri kokuşmuşluğun içinde, büyüdüklerini zannederken yok olacaklar. Büyüklük, nicelikten çok, niteliktedir. Bunu er veya geç anlayacaklar, ancak anladıklarında çok geç kalmış olacaklar. Onları, yok edecek olan, ahlaklarını zayıflatarak bazen kirlettikleri, bazen ezdikleri İnsanların ahları ve kendilerine şahsiyetlerine gerçekte hiç saygı duymamalarıdır.
Ya sizlerin, eminim ki, yüreğiniz rahat, neden mi? İlkeli ve ahlaklı duruşunuz, doğrudan başka hiç bir güce teslim olmamanız ve görevinizi en iyi şekilde yapmanın, toplumu kendine getirme konusunda ortaya koyduğunuz mücadelenin yarattığı gönül huzuru içindesiniz. Asıl mutluluk ve huzur budur.
Bu ocağın her tuğlasında, emeği, alın teri bulunan tüm dava arkadaşlarımızı saygı ile selamlıyor, rahmete ermiş olanlara Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Varlığınız daim olsun.