Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre Memur-Sen, 2019 yılını kapsayan 10 yıllık yetki döneminde Türkiye Kamu-Sen’in 7 yıllık yetki döneminde elde ettiği mali kazanımların yanına bile yaklaşamadı
Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yaptığı çalışmaya göre Memur-Sen, 2019 yılını kapsayan 10 yıllık yetki döneminde Türkiye Kamu-Sen’in 7 yıllık yetki döneminde elde ettiği mali kazanımların yanına bile yaklaşamadı.
Türkiye Kamu-Sen 2002-2008 yılları arasında toplu görüşme masasında en çok üyeye sahip konfederasyon olarak kamu görevlilerini temsil etmişti. Buna göre 2003 -2009 arasındaki 7 yıllık sürede memur ve emekli maaşları Türkiye Kamu-Sen’le yapılan pazarlıklara göre şekillenmişti.
Memur-Sen ise 2009 yılından beri yetkili konfederasyon olarak toplu görüşme ve toplu sözleşmelerde Hükümetle pazarlık masasında yer alıyor. Son olarak bu yıl ağustos ayında gerçekleştirilen toplu sözleşme görüşmelerinde 2018 ve 2019 yıllarını içeren maaş zamları da belirlenmiş ve Memur-Sen 2018 yılı için %4+%3,5 ve 2019 yılı için de %4+%5’lik maaş zamlarının altına imza atmıştı.
Hatırlanacağı gibi Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu dönemde yapılan toplu görüşmeler sonucunda alınan kararların uygulanması Hükümetin kararına bağlı idi; uzlaşmazlık durumunda başvurulan Uzlaştırma Kurulu’nun kararlarının da bir bağlayıcılığı yoktu. Memur-Sen’in yetkili olduğu 2012 yılında toplu sözleşme sistemine geçildi ve hem toplu sözleşme hem de anlaşma sağlanamaması halinde başvurulan Hakem Kurulu’nun kararlarının bağlayıcı olması sağlandı.
Buna karşın Türkiye Kamu-Sen’in yetkili olduğu 2003-2009 arasındaki 7 yılda memur maaşları %219,55 oranında yükselirken Memur-Sen’in 2019 yılını da kapsayan 10 yıllık yetki döneminde maaşlar toplamda yalnızca %162,60 arttı. Başka bir ifade ile Türkiye Kamu-Sen yetkili olduğu 7 yıllık dönemde 100 lirayı 319,55 lira yaparken Memur-Sen 10 yılda 100 lirayı ancak 262,60 lira yapabildi.
2003 ile 2009 yılları arasında enflasyon toplam %94,31 oranında yükseldi. 2010 ile 2016 arasında gerçekleşen enflasyon ise %71,1 oldu. 2017, 2018 ve 2019 yıllarında ise Merkez Bankası tahmin ve hedeflerine göre toplamda %22,57’lik bir enflasyon bekleniyor. Böylece son üç yıldaki beklenti ve hedeflerin gerçekleşmesi durumunda Memur-Sen’in yetkili olduğu 10 yıllık dönemde toplam enflasyon %109,73 oranında artmış olacak.
Her iki konfederasyonun yetkili olduğu dönemde kamu görevlilerinin enflasyondan arındırılmış reel maaş artışları hesaplandığında Türkiye Kamu-Sen’in 7 yılda memur maaşlarının reel olarak %64,45 artmasını sağladığı ortaya çıkıyor. Memur-Sen ise 10 yıllık sürede maaşlara reel olarak ancak %25,2’lik bir katkı sağlayabilmiş.
Türkiye Kamu-Sen yetkili olduğu dönemde ortalama yıllık -enflasyon farkı dahil- %31,4 zam alırken Memur-Sen’in ortalama yıllık -enflasyon farkı dahil- %16,3 zam alabildiği görülüyor. Bu zamlar enflasyondan arındırıldığında Türkiye Kamu-Sen yetkili olduğu 7 yılda memur maaşlarını ortalama olarak enflasyonun 9,2 puan üzerinde artırmayı başarırken Memur-Sen’de bu rakam ancak 2,52’de kalıyor.
Her iki konfederasyonun da yetkili olduğu dönemlerde Türkiye ekonomisinin büyüme oranlarına bakıldığında TÜİK verilerine göre 2003 ile 2009 arasında ekonominin %36,3; 2010-2016 arasında ise %57,4 oranında büyüdüğü görülüyor. Dünya Bankası’nın tahminlerine göre Türkiye 2017 yılında %3,5; 2018’de %3,9; 2019’da da %4,1 büyüyecek. Böylece Memur-Sen’in kamu görevlilerinin maaşlarının belirlenmesinde yetkili olduğu 10 yıllık süreçte Türkiye ekonomisi toplam %76,17 büyümüş olacak.
Türkiye Kamu-Sen’in 2003-2009 arasında memur maaşlarına %64,45 reel artış sağladığı, aynı dönemde ekonominin de %36,3 büyüdüğü hesaba katıldığında, bu dönemde memur maaşlarının reel olarak ekonomik büyümenin de 20,68 puan üzerinde arttığı görülüyor.
Memur-Sen’in maaşlara reel katkısının %25,2 olduğu ve bu 10 yıllık dönemde ekonomik büyümenin %76,17’ye ulaştığı göz önüne alındığında, Memur-Sen’in kamu görevlilerinin maaşlarını %28,93 erittiği gerçeği ortaya çıkıyor.
TÜİK’in son olarak açıkladığı Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırmasında da görüldüğü üzere Türkiye’de hane halklarının toplam gelirinin %49,7’si maaş ve ücret gelirlerinden oluşuyor. Dolayısıyla milletimizin ağırlıklı olarak maaş gelirine bağlı yaşadığı ortaya çıkıyor. Özellikle aileleriyle birlikte toplam 20 milyon kişinin gelirini doğrudan etkileyen kamu görevlilerinin maaşları, ülkede gelir dağılımında adaletin sağlanması yönünden de son derece önemli bir rol oynuyor. TÜİK tarafından yapılan son araştırmalar gelir dağılımında adaletin giderek bozulduğunu, büyüdükçe gelir dağılımının bozulduğunu ifade eden Gini katsayısında 2015 yılına göre 0,007 puanlık bir artış olduğunu, Türkiye nüfusunun %14,3’nün yoksulluk sınırının altında yaşamak zorunda kaldığını ortaya koyuyor.
Maaş ve ücretlerin enflasyon ve büyüme rakamlarıyla orantılı artmaması nedeniyle hem yoksulluk artıyor hem de toplam gelir pastası büyürken ücretlilerin pastadan aldığı pay küçülüyor. Türkiye Kamu-Sen’in yaptığı araştırma, Memur-Sen’in memur maaşlarının %28,93 erimesine neden olarak gelir dağılımında görülen bozulmada büyük bir etkisinin olduğunu da bir anlamda göstermiş oluyor.
GENEL BAŞKAN: KAMU ÇALIŞANLARI SENDİKACILIK FARKINI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK KARAR VERECEKTİR
Konuyla ilgili açıklama yapan Genel Başkan İsmail Koncuk, sendikacılık farkını iyi değerlendirmeleri için memurlara çağrıda bulunarak,“Tamamen resmi veriler üzerinden Türkiye Kamu-Sen Ar-Ge Merkezi’nin yapmış olduğu bu araştırma, Türkiye Kamu-Sen ile Memur-Sen arasındaki sendikacılık farkını bir kere daha gözler önüne serdi. Kamu çalışanlarının önümüzdeki dönemde, bu bariz farkı göz ardı etmeden karar vereceğine inanıyoruz” dedi.
MEMUR MAAŞLARININ GELİŞİMİ, 2003- 2019