Sözde sendikal haklarla ilgili Abant Çalıştayı’na katılmamanın ne kadar büyük bir hata olduğunu malum sendikanın, malum yazısını okuyunca insan daha iyi anlıyor! Neler yapılmıştı, bu bizim katılmadığımız, malum zevatın katıldığı bu çalıştayda, işte devletin parasının çar çur edildiği, anlı şanlı adamların günlerinin heba edildiği çalıştayın sonuçları:
Kamu görevlilerimizin toplu pazarlık ve grev hakları, ülkemiz tarafından imzalanan ve onaylanan insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerde mevcut olduğundan, Anayasada bu hakların kullanımını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır" />
Sözde sendikal haklarla ilgili Abant Çalıştayı’na katılmamanın ne kadar büyük bir hata olduğunu malum sendikanın, malum yazısını okuyunca insan daha iyi anlıyor! Neler yapılmıştı, bu bizim katılmadığımız, malum zevatın katıldığı bu çalıştayda, işte devletin parasının çar çur edildiği, anlı şanlı adamların günlerinin heba edildiği çalıştayın sonuçları: Kamu görevlilerimizin toplu pazarlık ve grev hakları, ülkemiz tarafından imzalanan ve onaylanan insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerde mevcut olduğundan, Anayasada bu hakların kullanımını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır Sözde sendikal haklarla ilgili Abant Çalıştayı’na katılmamanın ne kadar büyük bir hata olduğunu malum sendikanın, malum yazısını okuyunca insan daha iyi anlıyor! Neler yapılmıştı, bu bizim katılmadığımız, malum zevatın katıldığı bu çalıştayda, işte devletin parasının çar çur edildiği, anlı şanlı adamların günlerinin heba edildiği çalıştayın sonuçları: Kamu görevlilerimizin toplu pazarlık ve grev hakları, ülkemiz tarafından imzalanan ve onaylanan insan haklarına ilişkin uluslararası sözleşmelerde mevcut olduğundan, Anayasada bu hakların kullanımını sağlayacak düzenlemeler yapılmalıdır. Kamu görevlilerinin sendikal haklarının anlamlı bir bütünlüğe kavuşturulması için toplu sözleşme ve grev haklarını hayata geçirecek düzenleme yapılması, insan haklarına saygılı, demokratik ve sosyal bir devlet olmanın gereğidir. Kamu çalışanlarının örgütlü yaşamlarının grev ve toplu sözleşme düzeniyle geliştirilmesi ve ileri haklarla donatılması için katılımcılık ve şeffaflık ilkeleri çerçevesinde gerekli yasal düzenleme hazırlık çalışmalarına zaman geçirilmeden başlanması, Avrupa Sosyal Şartı'nın 5 ve 6. Maddelerindeki çekincelerin kaldırılmasına yönelik düzenlemelerin hayata geçirilmesi gerekmektedir. Dostlar alışverişte görsün türünden kararlar, kutupları yeniden keşfetmeye eş değer tespitler. Bunlar Türkiye Kamu Sen’in yıllardır savunduğu hususlardır, hemen hemen her Toplu Görüşmede Konfederasyonumuz tarafından ortaya konmuş tespitlerdir. Bu tespitleri tekrar tespit etmenin kamu çalışanlarına bir faydası yoktur, dedik ve dediğimiz gibi de oldu. Malumun yeniden tespiti için üç gün çalışmak, devletin parasını Abant’ta harcayarak, çalışmak. Türkiye Kamu Sen kamu çalışanlarının uluslar arası sözleşmelerden doğan hem grev hem de toplu sözleşme hakkı olduğunu, bu malum beyefendilerin sendikal alanda yok sayıldığı dönemlerden beri savuna gelmiştir. Bütün bunları bir çalıştayda öğrenmek ayıbının tarafı olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Bu zavallılar hala demokrasinin ne anlama geldiğini anlamaktan çok uzaklar, her zaman dediğimiz gibi, bu tatlı su demokratları yine sirkatini söylemiş. Hayır kampanyası yaptığımız için, toplu sözleşme hakkımızı kullanmak istemediğimiz gibi bir sonuca varmışlar. Bunlara göre, Anayasa referandumunda Hayır diyenler, bu Anayasanın getirdiği hakları kullanamaz. Sanki, Anayasa Referandumunda sadece, Toplu Sözleşme hakkı referandumda oylanmış da, Türkiye Kamu Sen’de buna Hayır demiş gibi bir marazlı yaklaşım. Yargının siyasallaşmasının temelinin ne zaman atıldığını bilmeyen kaldı mı? Yasama, yürütme ve yargının kimlerin tek elinde olduğunu görmeyen gözlere ne demeli? Sağlıklı demokrasinin temel şartı, kuvvetler ayrılığı prensibinin can çekiştiğini, hala, duymayan, görmeyen var mı? Vesayetçi anlayışları kaldırıyoruz derken, hangi yeni vesayetçi anlayışların güdümüne girdiğimizi görmeyecek kadar kör mü olduk? Bu çorbada tuzumuz yok, şerefi tuzu olanların olsun! Malum kafa sahipleri diyor ki;”Memur Sen istediğini alır gerçeğini, malum konfederasyon yöneticileri de kavramaya başlamışlar.” Bu beyefendilere Türkiye Kamu Sen olarak şunu hatırlatıyoruz, istediğinizi alabilirsiniz, ancak aldıklarınız karşısında neleri feda ettiğiniz önemlidir. Teslim ettikleriniz sonucunda SARI ünvanını layıkıyla taşıyorsunuz. Bu ülkede en ücra köşede görev yapan kamu görevlileri bile, SARI denince, MALUM SENDİKA denince, YALAKA SEN denince kimi hatırlamaktadır? Üyelerinize, hangi sendikanın üyesi olduğunu söyleyebilme gururunu yaşatamadınız, neden bu sendikaya üyesiniz, sorusunu gümbür gümbür cevaplayan bir tek üyenize rastlamak imkanını bulan oldu mu? Gittikçe büyüyen utancınızın resmini, başarı, marazlı anlayışınızı demokratlık olarak kimseye yutturmaya çalışmayın. Emin olun, buna hiç kimse inanmıyor. Siz, Türkiye Kamu Sen’in mücadelesini, ilkeli sendikacılığını anlayacak kadar erdem sahibi değilsiniz. Siz, Türkiye Kamu Sen’in her geçen yıl artarak devam eden istikrarlı büyümesini de anlayacak seviye de değilsiniz. Siz, Türkiye Kamu Sen’in her bir üyesinin, “İyi ki Türkiye Kamu Sen’liyim sözünü, neden gururla söylediğini, anlayacak kadar da kavrama gücüne sahip değilsiniz. Siz, her gece arkamızdaki ağa babalarımız giderse sonumuz ne olur korkusuyla hep feda edeceksiniz, inancınızı, ilkenizi, cesaretinizi hülasa sizi siz yapan değerleri bir bir feda ettiniz. O kadar çok ileri gittiniz ki, Dinsiz, kör ve ruhsuz bir Anayasa istemek şerefi de size kaldı. Biz inancımız arttıkça büyüyeceğiz, mücadele ettikçe cesaretleneceğiz, doğruları söyledikçe hayata daha çok tutunacağız. Ya siz…?
Paylaş
twittle