Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2015 Mayıs ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı
Türkiye Kamu-Sen Araştırma Geliştirme Merkezi’nin yapmış olduğu 2015 Mayıs ayına ait asgari geçim endeksi sonuçları açıklandı.
Türkiye İstatistik Kurumu’ndan alınan Mayıs 2015 fiyatlarına göre yapılan araştırmada; çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2.099,73 TL olarak hesaplanırken, dört kişilik bir ailenin asgari geçim haddi ise 4.270,38 Lira olarak belirlendi.
Çalışan tek kişinin açlık sınırı ise bir önceki aya göre %0,16 oranında yükseldi ve 1.619,16 Lira olarak hesaplandı.
Türkiye’de 4 kişilik bir ailenin ortalama gıda ve barınma harcamaları toplamı ise 2015 yılı Mayıs ayında 1.664,61 Lira olarak tahmin edildi.
Yapılan araştırmada, 4 kişilik bir ailenin sağlık kuruluşlarının belirlediği gibi sağlıklı bir biçimde beslenebilmesi için gerekli harcamanın Mayıs 2015 verilerine göre günlük 34,19 TL olduğu belirlendi.
Ailenin aylık gıda harcaması toplamı ise 1.025,58 TL olarak hesaplandı. Mayıs 2015 itibarı ile ortalama 2.297,84 TL ücret alan bir memurun ailesi için yaptığı gıda harcaması, maaşının %44,63’ünü oluşturdu.
Türkiye İstatistik Kurumu verilerinde bulunan konut gideri ise Mayıs 2015 ortalama maaşının %27,81’ine denk geldi. Buna göre bir memur, ortalama maaşının %72,44’ünü yalnızca gıda ve barınma harcamalarına ayırmak zorunda kaldı.
Diğer ihtiyaçlarını karşılamak için ise maaşının % 27,56’sı kaldı.
Ortalama ücretle geçinen bir memur ailesinin ulaşım, sağlık, eğitim, haberleşme, giyim gibi diğer zorunlu ihtiyaçlarını karşılaması için Mayıs 2015 maaşından geriye yalnızca 633,28 TL kaldı.
KONCUK: MİLLETİMİZ AÇLIĞA MECBUR DEĞİLDİR.
2015 yılı Mayıs ayı Asgari Geçim endeksi verilerine ilişkin bir değerlendirmede bulunan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “ Çalışan tek kişinin yoksulluk sınırı 2100,açlık sınırı ise 1620 liraya dayanmıştır. 5 aylık enflasyon yüzde 5,3 olarak gerçekleşmişken, memurlar ve emekliler yüzde 3 zam ile hayatlarını sürdürmek zorunda kalmışlardır. Bu veriler maaşların her geçen gün eridiğini, memurun, emeklinin, asgari ücretlinin biraz daha geçim sıkıntısına düştüğünü açıkça ortaya koymaktadır. Bu hali ile, vatandaşlarımız borç batağı içinde belediyelerin yardımıyla ayakta durabilmektedir.
Yıllardır sosyal yardımlara mahkum bir şekilde hayatlarını sürdürmek zorunda bırakılan vatandaşlarımız şimdi de siyasi olarak tehdit edilmektedirler. İşçi, emekli, memur, asgari ücretliyi açlığa mahkum edip, yardımlar vasıtasıyla iktidarına mecbur kılan zihniyet, biz gidersek yardımlar kesilir tehdidiyle kendine bağlama gayreti içerisindedir.
İşsizlik rakamlarının rekor seviyelere ulaştığı, açlık ve yoksulluk sınırının tavan yaptığı bu dönemde, hala ekonomik göstergelerin iyiye gittiğini iddia etmek abesle iştigaldir. Bu ülkenin işsiz gençlerini sırtında yumurta küfesi olarak nitelendiren zihniyetin bu ülkenin gençlerine verebileceği bir şey kalmamıştır. Ekonomi politikalarının vatandaşa yansımaları hükümetin sosyal devlet mi yoksa, tüccar devlet mi olduğunu ortaya koymaktadır. Bu bakımdan asgari ücreti yükseltmeyi, emeklilere ikramiye vermeyi vaadeden anlayışa karşı çıkan ve tercihini dar ve sabit gelirlilerden değil, yandaşlardan yana kullananların iktidar olma sebebi de ortadan kalkmaktadır. Milletimiz açlığa, sefalete mecbur değildir. Bu gerçeği halkımız ve gençlerimiz görmeli ve durdukları yeri buna göre belirlemelidir” dedi.