2014 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başladı
2014 Yılı Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başladı.
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 bütçesinin seçim bütçesi olmadığını belirterek mali disipline devam edileceği mesajı verirken, 2014 yılında küresel konjonktürdeki aşağı yönlü risklerini göz önünde bulundurarak bütçe gelir artış tahminini yüzde 4.1 ile ihtiyatlı oranda artırdıklarını söyledi.
2014 yılı bütçesi içerisinde Eğitim bütçesi yüzde 15.6 oranında artışla 78.5 milyar lira olurken, eğitime ayrılan ödenek toplam bütçe giderlerinin yaklaşık yüzde 18'ine, vergi gelirlerinin ise yüzde 22.5'ine tekabül ediyor. 2014 yılı bütçesinde sağlığa ayrılan kaynak ise 75 milyar liraya çıktı.
2014 bütçesinde sosyal yardım harcamaları yüzde 15.3'lük artışla 30.4 milyar lira olurken, Bütçede sisteme girecek personel sayısını azaltıcı yönde düzenlemelere de yer verildi. Buna göre, yüzde 50 kontenjan kaldırıldı. İdareler için toplam 40 bin adet atama kontenjanı tahsis edildi. Böylece 2014'te 74 bin personel alınacak.
KONCUK: UNUTULAN MEMURLARIN ENFLASYON FARKI KANUNA EKLENMELİDİR
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmeye başlanan 2014 yılı bütçesi üzerine bir açıklama yapan Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, 11 yıllık AKP iktidarı döneminde hazırlanan bütçelere bakıldığında 2014 yılı için hazırlanan bütçenin de çok umut vaat etmediğini söyledi. Koncuk, “11 yıldır Türkiye’yi yöneten AKP Hükümetinin bugüne kadar hazırladığı bütçelerin ülkemizi ne hale getirdiği ortadadır. Her yıl denk bütçe söylemiyle başlayan ancak yılın ikinci ayından itibaren açık vermeye başlayan bütçenin tüm yükü ekstra vergilerle vatandaşa yüklenmektedir. Eğri cetvelden doğru çizgi çıkmayacağı aşikardır. Hükümetin elindeki terazisi bozuk, cetveli ise eğridir, bu nedenle yapılan tüm hesapları yanlış çıkmaktadır.
Yıllardır memurları, emeklileri enflasyona ezdirmedik deyip, ülkenin kaymağını yandaş çevrelere dağıtanları, sözde sendikaların ve siyasetçilerin büyük bir nimetmiş gibi anlattığını ve iki oturumda bitirilen toplu sözleşme hezimetini, benzine, doğalgaza, elektriğe, ulaşıma, oduna, kömüre yapılan zamları hep birlikte gördük ve şahit olduk.
Ekonomide yapılan yanlışların ve beceriksizliğin ceremesini memura, emekliye, dul ve yetime fatura edenler şimdi 2014 yılı bütçesini Meclis’te görüşüyorlar. Bundan önceki 10 yılda ne gördüysek, ne yaşadıysak, 2014 yılında da benzer şeylerle karşılaşacağımız ortadadır.
Bilinmelidir ki, devletin bütçesi kimsenin babasının malı değildir. Bütçe de milli gelir de milletin ortak kaynağıdır. Hükümetin görevi, herkesin ortak malı olan bütçeyi adaletle yönetmek, elde edilen geliri, hakça paylaştırmaktır. 75 milyonun ortak kaynağından; milletin %99’u için ayrılan pay, milletin geri kalan %1’lik ayrıcalıklı kesimi için ayrılan pay kadar bile olamamıştır.
Ülke ekonomisinin kendileri döneminde büyüdüğünü ve 17. büyük ekonomi olduğunu ifade edenler her ne hikmetse kamu çalışanlarının pastadan aldıkları payı daha da kısma gereği duymuşlardır. Son 11 yıl içinde toplamda reel anlamda %68 büyüyen bir ülkede, çalışanların pastadan aldığı pay azalıyorsa, burada bir tutarsızlık ve adaletsizlik var demektir.
Gelir dağılımında yaşanan adaletsizlik her geçen gün giderek artmaktadır, zengin daha zengin, fakir ise daha da fakirleşmektedir. Bütçe hesaplamalarına bakıldığında yine milletin sırtına binileceği net bir şekilde görülmektedir. Milletin sırtına binilerek adalet sağlandığı, bütçe açıklarının kapatıldığı nerede görülmüştür?
Geçtiğimiz Ağustos ayında yapılan Toplu Sözleşme hezimeti neticesinde, şimdiden açık vereceği belli olan 2014 yılı bütçesinde kamu çalışanlarının da ciddi sıkıntılar çekeceğini görüyoruz. Masada memuru satanlar, dışarıda ise en iyi Toplu Sözleşmeyi imzaladık diyenler 2014 yılında memurlara bırakın doğru dürüst bir zam almayı, enflasyon farkını dahi imzalamamış ve memurun elde edeceği üç kuruşu bile masada bırakmışlardır.
Memurlara ve emeklilere enflasyon farkı ödemesi yapılması, sosyal devlet olmanın ötesinde insanlık gereğidir. Dünyanın hiçbir ülkesinde verilen maaş zammının, enflasyonun altında kalması halinde maaşların erimesine göz yuman bir sendika görülmemiştir. Ne yazık ki milyonlarca kamu görevlisi ve emeklilerimiz adına bu ayıp, Türkiye’deki sözde yetkili sendikaların hanelerine yazılmıştır.
Bu nedenle dünya sendikacılığının bile yüzkarası olan bu leke, AKP iktidarı tarafından temizlenmeli, 2014 yılı bütçesine gerçekleşen enflasyon oranlarının, memur maaşlarına yapılan ortalama artışı geçmesi halinde memurlara ve emeklilere enflasyon farkı verileceğine dair bir hüküm ilave edilmelidir.
Aksi halde yandaş sendika ile hükümet işbirliği, memur ve emeklileri 2014 yılında enflasyon altında ezilmeye ve sefalete terk etmiş olacaktır.
Türk memurunun yaşadığı geçim sıkıntısını bilen Türkiye Kamu-Sen memuru masada satıp kenara çekilenlere karşı onurlu ve kararlı mücadelesini sürdürecek ve 2014 yılı için enflasyon farkını yeniden elde edebilmek ve 2014 yılı bütçesinde yer almasını sağlamak için elinden geleni yapacaktır.” dedi.