Hükümetle memurlar arasında bu yıl ikincisi yapılacak olan toplu görüşmeler öncesinde memurlar, eylem takvimi belirleyecek
Hükümetle memurlar arasında bu yıl ikincisi yapılacak olan toplu görüşmeler öncesinde memurlar, eylem takvimi belirleyecek. Akyıldız, Yüksek İstişare Kurulu'nu 9 Ağustos'ta Ankara'da toplayarak, toplu görüşme süreci ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi vereceklerini, mücadele şeklini ve yöntemini belirleyeceklerini bildirdi.
Bircan Akyıldız, Kamu-Sen Genel Merkezi'nde bir basın toplantısı düzenleyerek, 15 Ağustos'da hükümetle yapılacak olan toplu görüşmeleri değerlendirdi. Akyıldız, hükümeti bu güne kadar verdiği sözleri tutmamakla ve devlette devamlılığı ihlal etmekle suçlayarak, kamu çalışanlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi için her şartta mücadele etmeye kararlı olduklarını, bu mücadelenin şeklinin ise Yüksek İstişare Kurulu'nda belirleneceğini kaydetti. Hiçbir siyasi partinin ya da iktidarın muhalefeti olmadıklarını vurgulayan Akyıldız, Çalışanların hakları için her türlü mücadeleyi göze aldıklarını ve bu mücadeleden zaferle çıkacaklarını söyledi.
NEREYE DÖKÜLÜRSENİZ DÖKÜLÜN ANLAYIŞI BİZİ ÜZDÜ
Akyıldız, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın memurlara yönelik "nereye dökülürseniz dökülün" sözüne de atıfta bulunarak, bunu "hasmane" bir tutum olarak değerlendirdi. Bu sözün siyasi iradeye yakışmadığını, tehdit ve meydan okuma taşıdığını savunan Akyıldız, "Bu sözün ne yaparsanız yapın biz bildiğimizi okuruz anlayışı içerdiğini ifade etmek yanlış olmayacaktır" dedi.
Yılbaşından bu yana kamu çalışanlarına haklarının verilmediğini ve devlette devamlılık ilkesinin zedelendiğini söyleyen Akyıldız, Uzlaştırma Kurulu kararlarının ve 2003 yılı ilk altı ayı için yüzde 12, ikinci altı ayı için de yüzde 7, kümülatif yüzde 20'lik ücret zammının uygulamadığını kaydetti. Bu zam oranlarını yüzde 5.1 ve artı yüzde 6.5 kümülatif yüzde 12 olarak uyguladığını kaydeden Akyıldız, yıllardır uygulanan enflasyon artı 2 puan refah payı uygulamasının kaldırılmasını da eleştirdi.
Kamu çalışanlarının en düşük ücretinin asgari geçim standardına çıkarılması, eşit işe eşit ücret uygulamasının sağlanması ile hiç kimsenin yerinden edilmeyeceği ve kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarında iyileştirme yapılmasının siyasi iradenin bir vaadi olduğunu anımsatan Akyıldız, 9 aylık uygulamada bu vaatlerin hiçbirisinin yerine getirilmediğine dikkat çekti. Kamu çalışanlarının emekli sandığı keseneğindeki artış, önlemler paketi ile yansıyan doğrudan kesintiler ve yaklaşık yüzde 12'lik enflasyon nedeniyle reel kayıplar bulunduğunu kaydeden Akyıldız, "Siyasi irade 2003 yılı başından bu yana kamu çalışanlarına hiçbir iyileştirme sağlamadığı gibi nereye dökülürseniz dökülün demekle herhangi bir iyileştirme yapma niyetinde olmadığını da ifade etmektedir" diye konuştu.
NEMA ÖDEMELERİ
Nema ana para ödemesindeki sorunların da devam ettiğini kaydeden Akyıldız, "Binlerce kamu çalışanın ana para ödemeleri Ziraat Bankası'nın keyfine bırakılmıştır. Artık bu rezalete bir son verilmelidir" dedi. Akyıldız, "Siyasi irade verdiği sözlerde samimi ise 15 Ağustos tarihinde başlayacak olan toplu görüşmelere kadar ana para ödemeleri yapmalıdır" şeklinde konuştu.
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyılydız'ın basın toplantısında yaptığı konuşmanın tam metni ise şöyle:
Türkiye Kamu-Sen en büyük sivil toplum kuruluşlarından biridir. Her şeye rağmen, tüm baskı ve dayatmalara rağmen 8 hizmet kolunda yetkisini muhafaza etmiş, üye sayısını artırarak kamu çalışanlarının güvenine mazhar olmuştur. Türkiye Kamu-Sen bu güvenin samimiyetine inanmaktadır. Türkiye Kamu-Sen kamu çalışanlarının haklarının korunması ve geliştirilmesi için her şartta mücadeleye azimli ve kararlıdır. Bu mücadelenin şeklini siyasi iradenin tavrı belirleyecektir. Türkiye Kamu-Sen hiçbir siyasi partinin ya da iktidarın muhalefeti değildir. Türkiye Kamu-Sen'i muhalefet olarak algılayanlar gerçeklerle yüzleşmekten kaçmakta ve kolaycılığı tercih etmektedir.
Değerli Basın Mensupları;
Türkiye Kamu-Sen 3 Kasım seçimlerinden sonra sürekli olarak diyalog sürecini ön planda tutmuş ve bu anlamda siyasi iradeyi temsil eden Sayın Bakanlarla bir dizi görüşme yapmıştır. Bu görüşmelerde hangi talebin ya da yöntemin siyaset içerdiğini kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Ancak, Türkiye Kamu-Sen çalışanların hakları için her türlü mücadeleyi göze almıştır ve bu mücadeleden zaferle çıkmasını da bilecektir.
Kamu çalışanlarını nereye dökülürseniz dökülün anlayışı ile adeta hasım ilan eden yaklaşım bizi üzmüştür. Toplumun her kesimini kucaklaması gereken, özellikle toplumun her kesimine hizmet sunan ve bu görevi siyasi irade adına yapan kamu çalışanlarına karşı böyle bir ifade kullanılması siyasi iradeye yakışmamıştır. Kısaca bu anlayışın bir tehdit taşıdığını, bir meydan okuma içerdiğini ya da ne yaparsanız yapın biz bildiğimizi okuruz anlayışı içerdiğini ifade etmek yanlış olmayacaktır.
365 milletvekili ile tek başına iktidar olan siyasi güç, tüm randevu taleplerimize cevap vermezken doğrudan kamu çalışanlarına meydan okuyarak alanları göstermektedir. Biz bunu anlamlı bulmaktayız. Bu nedenle kamu çalışanlarının adına bu yaklaşımı yadırgıyoruz. Zira hemen akabinde siyasi iradeyi temsilen çok yetkili bir bakanımızın diyalog sürecinin işletilmesi gerektiğini ve memur sendikacılığının önünün açılması için memur sendikalarının gayret göstermesi gerektiğini ifade eden çağrısı siyaseten bir çelişkinin göstergesi değil midir? Kamu çalışanları böyle bir çelişki karşısında siyasi iradeye karşı nasıl bir güven duygusu içinde olacaktır? Türkiye Kamu-Sen kamu çalışanları adına bütün zorluklara rağmen diyalog talebinden asla vazgeçmemiş ancak siyasi irade bir anlamda hukuku hiçe sayarak bildiğini okumaya devam etmiştir.
Değerli Basın Mensupları;
Böyle bir anlayışın oluştuğu bir dönemde toplu görüşme süreci başlayacaktır. Yılbaşından bu yana kamu çalışanlarının hakları iade edilmemiştir. Devlette devamlılık ilkesi zedelenmiştir. Siyasi irade, 2003 yılı için bırakın Uzlaştırma Kurulu kararlarını, bırakın kamu çalışanlarının taleplerini, 57. hükümetin sosyal yardımlar, ek ödemeler, yan ödemeler ve tazminatlar konusunda iyileştirmelerle ilgili mutabakatını 2003 yılı için önerdiği ve acele gelen erken seçim nedeniyle kadük olan bütçede yer alan 2003 yılı ilk altı ayı için yüzde 12, ikinci altı ayı için yüzde 7 kümülatif yüzde 20'lik ücret zammını bile uygulamamıştır. Bu oranları yüzde 5.1 ve artı yüzde 6.5 kümülatif yüzde 12 olarak uygulamaya koyan, yıllardır uygulanan enflasyon artı 2 puan refah payı uygulamasına son veren ve adeta IMF ne emrettiyse onu gerçekleştiren bir anlayıştan, 66 milyon lira net olarak ücretlere zam yaptığını ifade eden ancak bu zammın 47 milyon olarak ücretlere yansımasını sağlayan bir anlayıştan, işçi sendikaları ile yapılan toplu sözleşmelerde ücretlerde iyileştirmeyi öne çıkartarak artı yüzde 9 zam yapan ve 2003 yılbaşından bu yana yüzde 7'nin üzerindeki enflasyon farkını kamuda işçi olarak çalışanlara tanıyan bir yaklaşımın memurdan esirgenmesinden sonra, yine ücretler arasında açılan makasın giderilmesine çalışacağız açıklamasının ne kadar samimi olduğunu toplu görüşme sürecinde görmek istiyoruz.
Bu konuların dışında, nemaların ana paralarının ödenmesi ile ilgili siyasi iradenin verdiği söz ve yaptığı uygulama ortadadır. Binlerce kamu çalışanın ana para ödemeleri Ziraat Bankası'nın keyfine bırakılmıştır. Artık bu rezalete bir son verilmelidir. Kamu çalışanları ana para ödemelerinin yapılmasını istemektedir. Eğer siyasi irade sözlerinde samimi ise toplu görüşmelerin yapılacağı 15 Ağustos tarihine kadar bu sözünü yerine getirmeli ve kamu çalışanlarının hakkı olan ana para ödemelerini bitirmelidir.
Değerli Basın Mensupları;
Kamu çalışanlarının en düşük ücretinin asgari geçim standartına çıkarılması siyasi iradenin bir vaadidir. Eşit işe eşit ücret uygulamasının sağlanması siyasi iradenin bir vaadidir. Hiç kimseyi yerinden edip mağdur etmeyeceğiz söylemi siyasi iradenin bir vaadidir. Kamu çalışanlarının mali ve sosyal haklarında iyileştirmeler yapmak siyasi iradenin bir vaadidir. Ancak 9 aylık uygulamada bu vaatlerin hiçbirisi yerine getirilmediği gibi kamu çalışanlarının emekli sandığı keseneğindeki artış, önlemler paketi ile yansıyan doğrudan kesintiler ve yaklaşık yüzde 12'lik enflasyon nedeniyle oluşan reel kayıplar söz konusudur. Siyasi irade 2003 yılı başından bu yana kamu çalışanlarına hiçbir iyileştirme sağlamadığı gibi nereye dökülürseniz dökülün demekle herhangi bir iyileştirme yapma niyetinde olmadığını da ifade etmektedir.
Unutulmamalıdır ki; kamu çalışanları haklarını verecekleri mücadele ile ve ülkemizin en büyük sivil toplum kuruluşlarından biri olan Türkiye Kamu-Sen vasıtasıyla mutlaka alacaktır. Bu mücadelenin şeklini ve yöntemini kamu çalışanları haklı ve kararlı duruşları ile göstereceklerdir.
İnanıyoruz ve kararlıyız; Türkiye Kamu-Sen toplu görüşme masasında kamu çalışanlarının haklarını koruyacak ve geliştirilmesi için her türlü mücadeleyi verecektir. Bu maksatla Türkiye Kamu-Sen toplu görüşme süreci ile ilgili gelişmeler hakkında bilgi vermek, mücadelenin şeklini ve yöntemini belirlemek üzere Yüksek İstişare Kurulunu 9 Ağustos 2003 Cumartesi günü toplantıya çağırmıştır.
Değerli Basın Mensupları;
2003 yılı 15 Ağustos'unda başlayacak Toplu Görüşme Sürecinin kamu çalışanları ve ülkemiz için hayırlar getirmesini diliyor, hepinize saygılar sunuyorum.