Kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını görüyoruz
Kamu çalışanlarının haklarını geriletecek, iş güvencesini ortadan kaldıracak birçok kanun tasarısının yeniden gündeme getirilmeye çalışıldığını görüyoruz. AKP’nin 30 Eylül’de gerçekleştirdiği kongresinde açıklanan 2023 vizyonu çerçevesinde, önümüzdeki dönemde Kamu Personel rejiminin değiştirilmesi kararlaştırıldı. Buna göre memurların iş güvenceleri ellerinden alınarak istenildiğinde işten çıkarılmaları mümkün hale gelecek. Performansa dayalı ücret sistemi ile kamu yararı ilkesi yok edilerek kamu görevlilerinin hata yapmaya açık subjektif ölçütlerle maaş almalarının önü açılacak.
Konu ile ilgili olarak Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk bir basın açıklaması yaptı. Koncuk açıklamasında “Memurların iş güvencesini kaldırmak isteyenler karşılarında 2 milyon 600 bin memurun ve Türkiye Kamu-Sen’in çelikleşmiş iradesini bulurlar” dedi.
İsmail Koncuk’un basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi;
“657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun rafa kaldırılmak istendiği bir dönem yaşamaktayız. İktidar geldiği günden beri, memurluk güvencesini ortadan kaldırarak, memurların haklarını elinden almak istemektedir. Üstelik kanunu değiştirecek çalışmayı bizlerle paylaşmadığı gibi, memur konfederasyonlarını ekarte ederek, çalışmanın sadece bakanlık bürokratlarıyla sürdürüldüğü yolunda bilgiler gelmektedir.
Basına yansıyan haberlere göre, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu kaldırılarak, herkesin çalışan adı altında toplanıp, iş güvencesi kavramından uzak bir yapı oluşturulmak istenmektedir. Türkiye Kamu-Sen olarak işçi ya da memur ayırt etmeksizin tüm çalışanların iş güvencelerinin kazanılması ve yok edilmemesi için mücadele vermekteyiz. Ancak kamuoyuna yansıyan açıklamalardan Siyasi iktidarın kamu kesiminde memurluk güvencesini yok etmeye çalıştığı aşikardır.
AKP iktidara geldiği günden beri memurlara karşı bir saldırı içerisindedir. Şimdi de bir kez daha eşit işe eşit ücret, daha sade bir kamu personel sistemi gibi aldatmacalarla, herkesin çalışan adı altında birleştiği ve en temel çalışma haklarından mahrum kaldığı bir yapı oluşturulmak istenmektedir. Bu yolla memurlar cezalandırılacak ve tasfiye edilecektir. Sorunları çözmenin yolu, sorunların temelinde yatan nedenlerin doğru tespit edilmesinden geçmektedir. Ama eğer niyetiniz kötüyse; o zaman personel reformu dersiniz, milyonlarca kamu çalışanını sözleşmeli statüye geçirip, iş güvencesini yok etmek istersiniz. Bunları yaparken de kamuoyunu yanıltır, gerçekleri gizlersiniz. Hazırladığınız kanun taslaklarını, hamaset dolu sözlerle piyasaya pazarlamaya çalışırsınız ama gerçek içeriğinden de kimseye bahsetmezsiniz. Sonra da çıkar, bu düzenlemeleri milletin ve vatanın iyiliği için yaptığınızı iddia edersiniz. Türkiye Kamu-Sen, bu niyetlerinizi bildiği için buna asla müsaade etmez. Türk memurunun güvencelerini yok etmek isteyenler, 2 milyon 600 bin kamu çalışanının çelikleşmiş iradelerini karşılarında bulur. Memurluk güvencesini kaldırmaya yeltenenler bilmelidir ki böyle bir girişim durumunda, Türkiye’nin her karış toprağını eylem alanına çevirir, Türk memurunun en büyük kazanımı olan memurluk güvencesini savunuruz. İktidar olmak hiç kimseye aklına her eseni yapma özgürlüğü tanımaz. Siyasi iktidar ayaklarını yere basmak ve 2 milyon 600 bin memurun taleplerini göz önünde bulundurmak zorundadır. İş güvencesinin elinden alınmasına yeltenilmesi durumunda bu kitle, iktidara Türkiye’yi dar eder. Bu nedenle yıllardır Türk memurunun en büyük kazanımını gasp etmeye çalışanlar, artık akıllarını başlarına almalıdır.”