“Anayasa yenileme sürecinde Milli Birlik Meselemiz” konulu panel Kırşehir ve Kırıkkale’de düzenlenen toplantılarla devam etti
“Anayasa yenileme sürecinde Milli Birlik Meselemiz” konulu panel Kırşehir ve Kırıkkale’de düzenlenen toplantılarla devam etti. 8. ve 9.’su düzenlenen panellere konuşmacı olarak Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Şenol Bal, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ruhi Ersoy, Anayasa Uzlaştırma kurulu üyesi ve Türk Hukuk Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ali Akyıldız katıldı.
Türk Büro-Sen Genel Başkanı Fahrettin Yokuş’un moderatörlüğünde gerçekleşen oturumun birincisi Kırşehir’de yapıldı. Panel öncesinde konuşan Yokuş, Türk Dayanışma Konseyi olarak milli bir anayasa istediğimizi meclise sundukları raporla ilettiklerini söyledi. Türkiye Kamu-Sen ve 70 sivil toplum örgütünün oluşturduğu Türk Dayanışma Konseyi’nin daha önce 7 panel düzenlediğine dikkat çeken Yokuş, şunları söyledi:
“Herkesin susturulduğu, baskı altına alındığı ve siyasi iktidarın bilgisi olmadan kurum ve kişi olarak hareket edilemez hale geldiği bu ülkede biz Milli anayasa talebimizi her platformda dile getiriyoruz. Var olduğumuz sürece bu ülkede Türk varlığı da sonsuza kadar yaşayacaktır. “
Yokuş, yeni anayasa çalışmaları kapsamında memura siyasete katılma ve grevli toplu sözleşme hakkının verilmesi gerektiğine bir kez daha vurgu yaptı.
Panelin ilk konuşmacısı olarak kürsüye Türk Dünyası Kadınları Dostluk ve Dayanışma Derneği Başkanı Şenol Bal geldi. Anayasa çalışmalarının genel değerlendirmelerini yapan Şenol Bal konuşmasında anayasa çalışmalarında vazgeçilmez ilkelerimizin ne anlama geldiğini, başka ülkelerde de vazgeçilmez ilkelerin ne olduğunu anlattı. Bal, Anayasanın 66. Maddesinde yer alan Türklük kavramı üzerinde de değerlendirmelerde bulunarak konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de gelişen siyasi ve ekonomik gelişmeleri iyi okuyamazsak, özellikle son 10 yıldır ülkemizde ve bölgemizde gelişen olay ve uygulamaları hakkıyla değerlendiremezsek , Türk milleti olarak başımıza ne çoraplar örüldüğünü farkına varamazsak yeni anayasa çalışmalarıyla ne yapılmak istendiğini farkına varamayız. Hükümetin ABD politikaları güdümünde uyguladığı PKK açılımını, terör örgütü ile pazarlık sürecini , Oslo görüşmelerinde verilen sözleri, İmralı kucaklamalarını ne anlama geldiğini analiz edemezsek Anayasada neyi niye değiştirmek istediklerini anlamamız milletçe mümkün değil. “
Daha sonra konuşan Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ruhi Ersoy da Türkçe’nin öneminden söz etti. Dünyanın dört bir yanının Türk milletinin eserleriyle dolu olduğuna işaret eden Ersoy, bir çok batı dillerinin dünyada dil olarak konuşulmazken, Türkçenin var olduğuna işaret ederek, eski uygarlıkların beşiği Anadolu’da Türkçenin hakim olduğu bir neslin çocukları olduğunuzu söyledi.
Anayasa Uzlaştırma kurulu üyesi ve Türk Hukuk Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Ali Akyıldız Ali Akyıldız ise anayasa yenileme sürecinde yaşananları değerlendirdi. “Türklük” kavramının anayasadan çıkartılması uğraşısı içerisinde olunduğuna dikkat çeken Akyıldız, şunları söyledi:
“Değiştirilemez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez anayasa hükümlerinin bir manevrayla değiştirilmesi çalışıldığı endişesi içerisindeyiz. Anayasal kutsal metinler değillerdir, her zaman ihtiyaçlara uygun bir şekilde değiştirilebilir.”
Konuşmaların ardından katılımcılara birer plaket verildi. Panele katılanlar arasında, Türk İmar-Sen Genel Başkanı Necati Alsancak, Türk Büro-Sen Genel Başkan Yardımcısı Osman Eksert, MHP İl Başkanı MHP Merkez İlçe Başkanı, MHP Kadın Kolları Başkanı, BBP İl Başkanı, Kaman, Toklumen Belediye Başkanları, Türkav Başkanı, Türk Ocağı Başkanı, Ülkü Ocağı Başkanı, Kızılay Dernek Başkanı, Şehit Aileleri Derneği Başkanı, Tütev Başkanı vardı.