Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 21
Türkiye Kamu-Sen ve Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk’un, 21.10.2014 tarihinde yaptığı basın açıklamasıdır.
Yönetici atamalarında yaşanan torpil furyası bu kez ilk defa ve yeniden görevlendirilecek müdürlere uygulanan sözlü sınavlarla devam ediyor. Yer Muğla. Muğla’da kazananlar daha mülakat yapılmadan belli. Çünkü İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinden gelen listeler komisyon başkanları aracılığıyla diğer komisyon üyelerine bildiriliyor ve listelerde yer alan isimlerin mülakatı kazanması sağlanıyor.
Muğla’da müdürlük mülakatında Komisyon Başkanı Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İradet Genç, komisyonun göreve başlamasından önce komisyon üyelerine, “İlçe Milli Eğitim Müdürleri kimlerle çalışmak istediklerini belirlediler. Hatta kimin hangi okula atanacağı belirlendi. Biz de bu isimlere bu puanları vereceğiz” dedi. Komisyon üyesi Ali Öğütveren’in ise hazır listeleri onaylamadığı için İl Milli Eğitim Müdürü Tamer Kırbaç tarafından istifası istendi. Bu kepazeliğe alet olmak istemeyen şube müdürü Öğütveren Muğla Valiliğine tüm olan biteni anlatan bir dilekçe vererek, istifa etti. Kısacası şerefli bir komisyon üyesi zorla istifa ettirildi.
Düşünebiliyor musunuz; görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışanları, kadrolaşmanın karşısında çelik bir duvar gibi duranları, kişiye özel muamele yapmayı, kul hakkı yemeyi reddedenleri, üzerinde Allah korkusu taşıyanları nasıl da dışlıyorlar; nasıl da aralarında barındırmıyorlar, onlara nasıl da baskı yapıyorlar.
Öncelikle kendisini pazarlamayan, satmayan, ‘başıma ne gelir’ korkusu yaşamadan sadece işini yapmaya çalışan, iktidarın emir eri olmayı reddeden, haksız puanlamalara karşı duruş sergileyen Ali Öğütveren’i yürekten tebrik ediyoruz. Öğütveren’deki Allah korkusu, şerefli duruş ülke genelindeki tüm komisyon üyelerinde olsa bugün yaşadıklarımızın onda birine tanıklık etmezdik.
Tüm bu yaşananlar tam bir skandaldır. Yandaş, candaş, sırdaş olanları koruyan, İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nün talimatlarını harfiyen yerine getiren, kendilerinden olmayanlara yaşam hakkı tanımayan, biat kültürü ile donanmış bu skandalın kahramanı komisyon üyelerini kınıyor ve bu kişilere sesleniyorum: Siz bir eğitimcisiniz. Çocuklarınıza, torunlarınıza hak yemeyi, adaletsizliği, torpili mi öğretiyorsunuz? Onlara, onurlu bir şekilde yaşamayı öğretmek yerine, onursuz bir geleceği mi layık görüyorsunuz? Ötekileştirmek, kendinden olmayanı ayrık otu olarak görmek, hak etmediği mevkilere insanları getirmek mi sizin çocuklarınıza, torunlarınıza layık gördüğünüz dünya?
Biz bu yaşananlara isyan ediyoruz. Herkes bilmelidir ki; Türk Eğitim-Sen Genel Merkezi olarak görevini kötüye kullanan komisyon üyeleri ile ilgili suç duyurusunda bulunacağız, her türlü idari inceleme ve soruşturma açılmasını isteyeceğiz. Makamlar kirletilmek için değildir. O makamları kirletenler yargı önünde hesap verecektir. Öte yandan Muğla’da yapılan tüm sözlü mülakatlar ivedilikle iptal edilmelidir. Bu mülakatların iptal edilmesi için de büyük bir hukuk mücadelesine gireceğimiz herkes tarafından bilinmelidir. Şube müdürünün komisyondan istifasını ve gerekçelerini anlattığı dilekçesini de ekleyerek, yaşananları Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’ya da bizzat ilettim. Konunun takipçisi olacağız. Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.
Üstelik komisyon üyeleri tarafından yapılan haksızlıklar noktasında sendikamıza ulaşan tüm bilgi ve belgeleri kamuoyuyla paylaşarak, yaşanan rezillikleri birer birer deşifre etmeye devam edeceğiz.
Bir kez daha tekrarlıyoruz: Sözlü sınav torpil ile eş değerdir. Bu sınavların elektronik kayıt altına alınmaması büyük bir hatadır. Tepeden tırnağa şaibeli olan bu sınavların hiçbir inandırıcılığı ve geçerliliği yoktur.
Milli Eğitim Bakanı Sayın Nabi Avcı milli eğitimi kirleten Muğla İl Milli Eğitim Müdürü Tamer Kırbaç ile Milas İlçe Milli Eğitim Müdürü İradet Genç’i derhal görevden almalıdır. En kısa zamanda önceki yönetici atama sistemine geri dönülmelidir. Makamlara sadece kendi adamlarını getirmek uğruna böylesi bir uygulamanın ihdas edilmesi eğitime, öğrencilerimize, öğretmenlerimize ve diğer eğitim çalışanlarına yapılan büyük bir haksızlıktır. Ehil eller yerine, beceriksiz ellerin okulları yönetmesi, okul yöneticilerinin ahlak dışı yöntemlerle belirlenmesi, içinde Allah korkusu taşımayan, sadece koltuk için yaşayan insanların makamlara getirilmesi inanın Türk milli eğitimine vurulan en büyük darbedir.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.