Türkiye Kamu-Sen Şehit Yakınları ve Gaziler Komisyonu Başkanı aynı zamanda kendisi de Gazi olan Abdullah Gazioğlu, İstanbul Ticaret Üniversitesinin şehit çocuklarını ayrıştıran skandal kararını sert bir dille eleştirdi.

15 Temmuz şehit çocuklarına vefa bursu adı altında tam burs imkanı sağlayan Üniversite yönetimi, bünyesinde eğitim gören terör şehitlerinin çocuklarına ise yüzde 50 burs imkanı tanıdı.

Üniversite yönetimi aldığı bu skandal karar ile şehit çocukları arasında bir ayrıştırma yarattı.

Konuya ilişkin değerlendirme yapan Türkiye Kamu-Sen Şehit Yakınları ve Gaziler Komisyonu Başkanı Gazi Abdullah Gazioğlu, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörüne yazdığı mektupta şu ifadelere yer verdi;

“İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörüne açık mektubumdur.

İstanbul Ticaret Üniversitesi skandal bir karara imza attı ve resmi internet sitesinde, bünyesinde eğitim gören şehit çocuklarına %50 burs , 15 Temmuz şehit çocuklarına Vefa bursu adıyla tam burs vereceğini duyurdu.

Türk tarihi büyük kahramanlıklarla doludur, bu kahramanlıklar namus uğruna yapılır. Nedir bu namus biliyor musunuz? Vatandır, Bayraktır, Kuran'dır.

Maraş'ı kahraman yapan Sütçü İmam “Kale’de Fransız bayrağı dalgalandığı sürece namaz kıldırmam” demiştir.

Nene Hatun Ruslara karşı verilen halk mücadelesinde şu sözleri tarihe altın harflerle yazılmıştır. “Bebem Anasız büyür de vatansız büyüyemez” diyerek bebeğini kundakta bırakmış savaşa koşmuştur.

Kore'deki Türklerin gözünün pekliği, ölümü hiçe sayan çarpışmaları hala Korelilerin bize gösterdiği minnet duygusu ile onlarca yıl geçmesine rağmen hafızalardaki tazeliğini korumaktadır.

Kıbrıs'ta Rumlara karşı yaptığımız Barış Harekatı'nda askerlerimizin destansı kahramanlığı sayesinde şimdi dahi Rum'lar bırakın savaşa tutuşmayı bir söz söylemeye dahi cesaret edememektedir.

35 yıldır terörle mücadelede can siperane sürdürülmektedir.

Bir ana iki çocuğundan birini Şehit diğerini Gazi vermiştir.

Hainlerin döşediği tonlarca el yapımı patlayıcı infilak ettirildiğinde Gaziantepli gözleri görmeyen bir babaya “Oğlunuz için DNA örneği gerekiyor!!!” dediklerinde babanın şu sözleri kurşun oldu ve vatanın kalbine saplandı,  "Ben oğlumun kokusundan tanırım bir tek saç teline getirin" dediğini unutan insan olabilir mi?

El Bab'da İŞİD terör örgütüne karşı yapılan Fırat kalkanı Harekatı'nda çatışmada yaralanan gazi olan ve hastanede tedavi süreci bittiğinde tekrar El Bab'da korkmadan "Kendi kanımı yerde bırakmam" diyerek şehit olan cengaverleri bilmem kaç tanedir.

15 Temmuz'da, 15-16 yaşındaki çocuklar Anayı Babayı ev de bırakıp Kızılay'a şehadete koştular.

Kurtuluş ümidi olmadığı halde göz göre göre darbeci hainlere ateş edip öldüren darbenin seyrini değiştiren Ömer Halisdemir…

Görüldüğü üzere söz konusu vatan ise gerisi teferruat diyerek yer, mekan, ülke, zaman, yaş demeden kahramanlar "Bir gül bahçesine girercesine şu kara toprağa girdiler"

Alparslan'dan, Yavuz' dan, Seyit onbaşıdan, Atatürk'ten “Bu kutsal topraklar bizlere babamızdan değil, şehitlerden miras gazilerden emanet” diyerek, can verme sırrına erdiler.

Yukarıda görüldüğü üzere inandığımız kitabımız ikrar ettiğimiz Peygamber Efendimiz dahi şehidi ayırmadı. Siz nasıl ayırabiliyorsunuz ? Hangi tartı,  hangi ölçü mezro ile.

Sen Çanakkale şehitlerine de mi yarım burs bağlayacaksın.

Bizim ecdadımız Çanakkale'de Müslüman olmayan Anzakları dahi şehitlerden ayırmıyor ve birlikte koyun koyuna yatırırken sen hangi kıstasla şehidini ayırdın.

Terörle mücadele de şehidin bedenini bulamadan ailesine sadece tabut getirip öylece defnedilen ,Şehit değil mi? Daha ne verecek ki,  evladı burslu okusun?

Yüzlerce masum insanın hayatını kurtaran şehit polis Fethi Seki'nin şehitliği kabul görmüyor da mı çocuklarına yüzde 50 burs veriyorsunuz?

Şunu hiçbir zaman unutmayın, şehitlerimizin emanetleri evlatları sizin üç kuruşunuza muhtaç değildir.

Onların sayesinde üniversite kurup huzurla yaşıyorsunuz. Biliniz ki, onlar sizlere tamah etmezler.

Ben gaziyim, "Bize derler yaşayan şehit" ,

Sizden hiçbir talebimiz yok, burs ihtiyacımız zaten yok. Karşılık beklemeden vücudumuzu kurşunlara siper ettik.

Bizlere reva görülen şehidi ayırma, ayrıştırma , yok sayma hareketi tarihe ve üniversitenize kara bir leke olarak geçecektir.

Sizleri milletimize ve milletimizin vicdanına havale ediyoruz. Vicdanımızın bir köşesinde hala ahlaki ve milli kırıntılar mevcutsa, şehitlerimizi ve kamu vicdanını daha fazla incitmeden almış olduğunuz bu yanlış kararı bir an evvel düzeltmenizi, şehitlerimizden ve bizlere emanet olan evlatlarından özür dilemenizi tavsiye ediyorum.

                          Gazi Abdullah Gazioğlu

Türkiye Kamu-Sen Şehit Yakınları ve Gaziler Komisyonu Başkanı