Adına çözüm süreci denilen, oynanan oyunun sonunda Türkiye’yi parçalamak amacı güden, ancak aslı bir “ihanet süreci” olan bu yolda, geçtiğimiz günlerde oluşturulan ve adına “Akil adamlar” denilen heyette kendine yer bulan Memur-Sen ve onun “Akil” Genel Başkanı Dolmabahçe Sarayında sayın Başbakan’a kendilerince 36 maddelik sözde çözüm sürecine yönelik bir rapor sunmuş
Adına çözüm süreci denilen, oynanan oyunun sonunda Türkiye’yi parçalamak amacı güden, ancak aslı bir “ihanet süreci” olan bu yolda, geçtiğimiz günlerde oluşturulan ve adına “Akil adamlar” denilen heyette kendine yer bulan Memur-Sen ve onun “Akil” Genel Başkanı Dolmabahçe Sarayında sayın Başbakan’a kendilerince 36 maddelik sözde çözüm sürecine yönelik bir rapor sunmuş.
36 maddelik çözüm raporu diye sunulan içi ise tamamıyla kendi zihniyetlerinin tezahürü olan maddelerle doldurulan bu raporda Memur-Sen yıllardır okullarımızda her sabah söylenen ve evlatlarımıza milli değerleri ve Türklük bilincini aşılayan “Andımız” ın kaldırılmasını talep etmiş.
Bugüne dek kamu çalışanlarının sorunları ile ilgilenmek yerine milli değerlerimizi rencide edici girişimleri gündeme taşımayı kendisine iş edinen bu Konfederasyon’un Genel Başkanı 2011 yılının Ekim ayında Kızılcahamam’da yaptığı bir konuşmada “DİNSİZ, RUHSUZ ve KÖR BİR ANAYASA İSTİYORUZ” diye bas bas bağırmıştı.
O günlerde Ruhsuz, kör ve dinsiz bir Anayasa istiyoruz diyen zat-ı muhterem, şimdilerin ise “Akil adam”ı anlaşılan kendisine biçilen yeni rolü de kusursuzca oynamak ve görevini layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır.
2011 yılının Ekim ayında “Yeni anayasada tek derdimiz, insanı olduğu gibi kabul etmesidir. Bizler asla hakları pazarlık konusu yapmayız. İnsanlık ortak paydasında hemfikirsek, Müslüman olmasının, dinsiz olmasının, solcu olmasının, sağcı olmasının hiçbir önemi yok. Ruhsuz, kör, dinsiz bir anayasa istiyoruz, ki devlet vatandaşına eşit mesafede olabilsin. Kimin ne giyeceğine, çocuğunun din dersi alıp almayacağına devlet karar vermesin. “Türküm, doğruyum, çalışkanım deyince insanlar doğru, çalışkan mı oluyor? Bunları düşünmek lazım. Bırakın andımızı, çocuklarımıza her gün koro halinde Fatiha’yı bile okutsanız tiksindirirsiniz.”” diyen bu “Akil” şimdi bu ülkenin çocuklarının her sabah şevkle ve heyecanla okuduğu milli “Andımız”ın kaldırılmasını istemektedir.
Terör örgütünün siyasi uzantısı olan bir partinin Genel Başkan’ı da çocuğunun okulda “Andımız” ı okumasından rahatsızlık duymuş ve kaldırılmasını talep etmişti. Şimdi başında bir Akil! bulunan Konfederasyon’da raporlarına bunu koyarak terör örgütünün siyasi uzantılarının taleplerine ortak olmaktadır.
O gün DİNSİZ, RUHSUZ ve KÖR bir Anayasa isteyenlere, bugün Andımız kaldırılsın demeleri Allah için yakışmaktadır. Ey Akil adam ve yandaşları; Andımızda yer alan hangi ifade sizleri bu kadar rahatsız etmektedir? “Türk’üm, doğruyum, çalışkanım” demek mi zorunuza gitmektedir?
Yoksa, “İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir” sözlerimi kanınıza dokunmaktadır?
Ya da Atatürk’ün açtığı yolda, gösterdiği hedefe yürümeye ant içen gençlik mi sizi korkutmaktadır?
Artık duvarlarda bile görmeye tahammül edemediğiniz “ Ne mutlu Türküm diyene” sözü mü canınızı yakmaktadır.
Andımız kaldırılsın derken TBMM kürsüsüne çıkarak “Ben Türk değilim, benim varlığım neden Türk varlığına armağan olsun” diyenlere çanak mı tutmak istiyorsunuz?
Türkiye Kamu-Sen geleceğimizin teminatı olan yavrularımıza bu ruhu ve heyecanı hatırlatmayı kendine bir görev bilmektedir. Gençlerimizin “Türk’üm doğruyum” dedikçe yürekleri daha çok kabaracak, heyecanları doruk noktaya çıkmaya devam edecektir. Biz milli kimliğimizi bundan sonrada gururla ifade etmeye, daha büyük bir iştahla Andımızı söylemeye ve söyletmeye devam edeceğiz.
Ne yaparsanız yapın, “Ne Mutlu Türk’üm Diyene” sözü Birlik ve beraberliğimizin en büyük teminatı olmaya devam edecektir.
Milli Andımız şanlı hilalimizle dalgalandıkça “hain” ruhlar ebediyete kadar rahatsız ve huzursuz olmaya devam edecektir.
Andımızla büyüyen, o’nun içindeki her bir söz beynine nakşolan bilgili ve bilinçli Türk gençliği ile bu vatan asla dara düşmeyecektir.
TÜRKİYE KAMU-SEN GENEL MERKEZİ