FRANSIZ PARLAMENTOSUNA TEPKİMİZİ İLETTİK
Sayın Başkan ve Sayın Parlamento Üyeleri,
"Sözde Ermeni soykırımının gerçek olmadığını kanıtlayan Türk tezi ifadelerinin yasaklanması" üzerine olan tasarıyı duyduğumuza üzüldük
FRANSIZ PARLAMENTOSUNA TEPKİMİZİ İLETTİK
Sayın Başkan ve Sayın Parlamento Üyeleri,
"Sözde Ermeni soykırımının gerçek olmadığını kanıtlayan Türk tezi ifadelerinin yasaklanması" üzerine olan tasarıyı duyduğumuza üzüldük. Kendi Fransız tarihçilerinizin de çeşitli kereler ifade ettiği gibi tarihin bir parlamentonun politik oylarıyla ve Ermeni diasporasıyla değiştirilemeyeceğine inanmaktayız. Şimdi; Fransız Genel Parlamentosu Osmanlı Türkleri- Ermeni Savaşı trajedisini bir "Ermeni katliamı" olarak tanımladığını iddia etmekte ve bu katliam iddiasını Fransız yasalarınca anmayı önermektedir. Dahası, sizin son tasarınız kabul edilirse, Fransa'daki hiç kimse Türk tarafının bir katliam yapmadığını iddia edemeyecek. Sizin bu kararınızın, İnsan Hakları Sözleşmesinin temelleri çerçevesinde akılcı ve demokratik olduğunu sanmamaktayız. Tarihteki her olay için insanlar bağımsız ve serbest olarak, gerçeklerin bulunabilmesi için konuları tartışabilmeliler. Türkiye'de üniversiteler ve STK'lar tarih konularında Fransadakinden daha fazla demokratikler, bu yüzden panellerde, sempozyumlarda ve konferanslarda kurumlar, Ermeni ve Türk tezlerinin her ikisi tartışılabiliyor. Tarihi olaylar hakkında Türkiye'de gerçekleştirilenler gibi Fransız parlamentosu da demokrasinin gereklerini uygulayabilirse gerçekten memnun olacağız. Bu bakış açısından, bu yasaklama tasarısı Türkiye'deki bir bağımsız STK olarak bizim tarafımızdan kabul edilemez. Seçimler gelebilir ve gidebilir fakat Türkiye ile Fransa arasındaki ilişkiler daha fazla önemlidir ve süreklidir.
Pek çok uluslar arası tarihçinin de önceden belirttiği gibi savaş trajedisinde tasarının aksi olarak Ermeni kurbanlar yanında 523 bin Türk/Müslüman insan da hayatını kaybetmiştir. 1915'deki Hristiyan-Ermenilerini anarken, 1nci dünya savaşının sonunda işgalci ordularla işbirliği yapan Ermeni kuvvetlerince katledilmiş 523 bin Türk/Müslüman insanı hiç bahsetmeden yok saymayı ikiyüzlülük olarak görüyoruz. Türk/Müslüman insanların yaşam kayıplarının daha az değerli olduğuna veya anılacak kadar önemli olmadığına inanmamaktayız.
Ayrıca "katliam"ın yasal bir terim olarak bir suçu tanımladığını hatırlatmak isteriz. Ne Uluslar arası Adalet Divanı ne de Türkiye'deki diğer yetkili mahkemeler veya Türkler bu suçla suçlanamaz. Yetkili bir mahkemenin kararı olmadan bir suçun, bir millete, bir gruba veya şahsa mâledilmesi bu manada karalamayla eşdeğerdir.
Bu nedenle, ilgili parlamentoyu ve üyelerini bu karalayıcılık, ayrımcılık için gerekli kanun değişikliğini yapmaya çağırıyoruz, böylece asılsız katliam suçlamasının yasal olarak düşürülmesini, işgalci güçlerce ve Ermeni askeri kuvvetlerince katledilen 523 bin Türk/Müslüman insanın düşünülmesi yoluyla bu ahlakdışı hareket için sizi kanun değişikliğini yapmaya çağırıyoruz. Diyalog olmadan fikirlerin yasaklanması, "ilk iş kontratı" ve "göçmen olayları"nda yüz yüze geldiğiniz gibi Fransa içinde ancak olumsuz bir davranış oluşturabilir ve bu durum AB ruhu ile insanlığa aykırıdır. Parlamento tarafından gerekli adımların atılmaması durumunda yakın gelecekte sizin bu tek-yanlı kararınızı kınayacağımızı ve protesto edeceğimizi belirtmek isteriz.
Saygılarımızla,